futbol takımı tutar gibi, siyasi parti tutan iki laf edilmeyecek mallar kabilesi efenim.
adam rte suikastla öldüsülse olabileceklerle yatıp kalkıp göbek atacak amk.
bu mudur demokrasi diye zırvaladığınız bik bikler lan?
birbirlerine benzeyen pek çok özelliği olan iki kavram...
biri, tarihte despotluk yapmış, diğeri tarihe geçecek despotluklar yapmakta.
biri, uzun yıllar tek adamla yönetilmiş,diğeri uzun yıllar daha tek adamla yönetilecek gibi.
biri, gücünü silahtan almış, diğeri paradan almakta.
biri, tarihe kara harflerle kazınmıştır, diğeri pek muhtemel aynı şekilde kazınacaktır..
Neden bana bahtım gülmüyor artık
Sevdiğim yanımda olmuyor artık
Yüreğim derinden sızlıyor artık
Gençliğimi verin almayın yıllar
Beni yerden yere vurmayın yıllar
Evvelce ümitler bana gülerdi
Başımda sevdanın yeli eserdi
Dost bildiğim herkes beni severdi
Gençliğimi verinalmayın yıllar
Beni yerden yere vurmayın yıllar
Durun ümitlerim etmeyin durun
Evvelce mutluydum maziye sorun
Günahım çok ise zincire vurun
Beni yerden yere vurmayın yıllar
Gurbet ellerinde garibim şimdi
Sevda çöllerinde susuzum şimdi
Kadere talihe dargınım şimdi
Gençliğimi verin almayın yıllar
Beni yerden yere vurmayın yıllar
Evvelce ümitler bana gülerdi
Başımda sevdanın yeli eserdi
Daha keder varsa getirin şimdi
Gençliğimi verin almayın yıllar
Beni yerden yere vurmayın yıllar
Daha keder varsa getirin şimdi
Gençliğimi verinalmayın yıllar
2010 - 2011 sezonunda, 34. hafta karşılaşması itibariyle şampiyonluğunu ilan eden febenin, sivas karşısında aldığı 3 - 4'lük galibiyetinde ne derece günahların olduğunu sorgulayan futbol taraftarının tespitidir.
selçuk'un attığı o şutu, şerefsizim ben bile tutardım amk!
macerayı hayatının baş köşesine koymuş, yaşama sebebi görmüş ve bu sebebe dayanarak, uludağ sözlüğün muhteşem havasına, suyuna, denizine, kızına - erkeğine derin derin hayranlık besleyerek, bir heves ve merak içerisinde kendisini yazarlık mertebesine ulaşmış bir şekilde gördükten sonra, macerası uğruna sözlükte her türlü ortama girip, karı kız kesmeyi, kelle uçurmayı, pot kırmayı sabırsılıkla bekleyen bir yazarın dilinden dökülen naif cümle;
türkiye'de siyasi kutuplaşmadan medet umanların, varabilecekleri son analiz. izmir, antalya, muğla gibi çağdaş illerimizde chp almış başını gitmiştir efenim..
akpye kala kala; bayburt, konya, kütahya gibi viran iller kalmıştır..
şehir isimlerine bakınca sadece, adı konuyor herşeyin zati.
aradım inandım şöyle bir şey buldum; öldürülen teröristler de tc vatandaşı. egemen bağış'a ait bir sözmüş.akp cehpesinden böyle bir cümle duymak şaşırttı beni doğrusu...
gel de bunu akneli ergenlere anlat abicim; ergeni geçtim, osman gazi bıyıklı bir sürü adamlar, tecavüzcüsüne aşık ulusalcılar filan da bu gerçeği bilmiyorlar sanırım..o insanları nasıl bir şey olarak zihinlerinde canlandırıyorlar, akıl alır gibi değil doğrusu...
halbuki, bir kürt anne, çocuklarından birini davul zurnayla askere göndermiştir, diğeri dağa çıkmıştır; ikiside öz be öz kardeştir..
bir operasyon sırasında kurşunu yiyen pkklıya o kurşunu belki de asker kardeşi atmıştır...
ikisi de, bu ülkenin vatandaşı ve ikisinin de çaresizliğidir bu.
bir kere uyarının ne ve nasıl olacağıyla ilgili bir yaklaşımın netleştirilmesi şarttır.
bilim adamlarının günler öncesinden yaptıkları tahminleri ve uyarıları dikkate almadan, allah uyarıyor kardeşim! diyerek dine atıfta bulunulması, göt tutuşmasını beraberinde getirir. mesela 19 mayıs 2011 simav depremi, ertesinde yani bugün cuma namazında camii cemaati soluk soluğa camiye koşuşmuş, gibi.
daha evvel, kayseride malum olduğu üzere, büyükşehir belediyesine atfen bir takım yolsuzluk suçlamaları yapıldı. ortada yolsuzluk vardır yoktur o ayrı bir konu. ancak bu olaydan sonra,abdullah gülcumhurbaşkanı sıfatıyla çıkıp belediye başkanına ben kefilim dedi. ve polis vs müdahele etmeden dümen altı edildi iddialar. oysa üstüne gdilip aydınlatılması gerekirdi; tüyü bitmemiş yetimin hakkını kim yiyor/mu acaba diye?
bugün, yine bir başka belediyeye izmire polis baskını yapıldı. ve sonrası malum. hem de seçim arefesinde.
bir yeşil biri beyaz iki farklı şehir. toplumun bu derece keskin çizgilerle birbirinden kopartılması ve düşman edilmeye çalışılması ne derece doğrudur?zira, ortada bir çifte standardın olduğunu görmemek için gözlerin kör olması gerek.
bana öyle geliyor ki, akp kendine çok güveniyor ve seçim yatırımı olarak kirli şeylere başvuruyor. öyleki, kılıçdaroğlu bir aydır götünü yırtarak seçim reklamı yapıyor ama akpden ses yok. akp'nin, bdpye karşı duvara toslama ihtimali var; gözden çıkartılan kürt halkı ve kürt sorunu ve güneydoğu'da gösterdiği zayıf adaylar sebebiyle; mhpye karşı duvara toslama ihtimali var; seçime 1buçuk ay gibi az bir süre kala ortaya çıkan mhp yöneticilerinin seks kasetleri sebebiyle - ben şahsen bir akp sempatizanı olarak bunu seçim arefesinde allahın işi, tesadüf falan diye görmüyorum, ve mhp seçmeni de böyle düşünüyordur sanırım -, chpye karşı duvara toslama ihtimali var; ergenekon davasındaki ilerlemelenin bir türlü sağlanamaması, chpnin çok inandırıcı olmasa da, daha ciddi şekilde projelerle seçime hazırlanması ve en nihayetinde izmir büyükşehir belediyesine yapılan baskın.
akp, bu küçük şeylerden medet umarak seçimlere hazırlanıyor, ama fena halde yanılacak gibi. 2002den bu yana 9 yıl geçti ve verdikleri sözlerin hangisini tuttular allah aşkına? sürekli, yandaşlarına çalışan bir iktidar,uzun vadede muktedir olamayacaktır.
statükoya karşı sesi gür çıkan akpyi sevdik biz, ankaralılaşmaya başlayan akpyi değil.
tanım: az kişinin bildiği muhteşem şarkılara inat herkesin bildiği güzel şarkılar. madem, ortada bir güzel şey var herkes yararlansın amk, ne bu bencillik lan!