6lı herforder marka bira, 19 metrekare alan hesabı bir yurt odası, 37 ekran (çük ekran) bir televizyon.
saat yalan olmasın 23-24 arası, yurt odasında oturmuş biramı içiyor bir yandan da zdfde alman erotik filmi izleyerek uykuya hazırlanıyordum.
o-2 acayip bir gsm şirketi neredeyse kendi aranda bedava konuşabiliyordun. i̇sminin verilmesini istemediği için beni gecenin o saatinde arayanın adını kısaca s.s. olarak takdim edeceğim.
s.s: nerdesin?
-bir garip seferdeyim.
s.s.: bırak taşağa be sikik! nerdesin?
-odadayım!!.
s.s.: 10 dakika sonra kapıya in. geliyorum.
-klar.
kalan son 2 birayı da alıp aşağıya indim. bir sigara yaktım. daha yarısına gelmeden, geldi.
-bira
s.s.: ver. yine herforder mı aldın?
-içmeyeceksen söyle.
s.s.: ver be göt.
-ne sikime gidiyoruz man?
s.s.: mekdonıltsa
-o zaman düzeltiyorum. ne sikime mekdonılts a gidiyoruz man?
s.s.: gece vardiyası amirini kafaladım. karı iş çıkışı beni al dedi.
-beni ne sikime aldın o zaman man?
s.s.: karı bir arkadaşını da al gel. grup yapalım dedi. aklıma direk sen geldin. yoksa ben de bayılmıyorum sana korkma.
-karı iyi mi?
s.s.: tezgahın arkasından öyle duruyor. ne bileyim?
arabayı mekdonıltsın otoparkına çektik. içeri girip birer tane kahve aldık. masaya oturduk. s.s. bu arada kızla tekrar bir check in yaptı. testi geçtik. kapanma saatinde dışarı çıkıp. arabada oturmaya başladık. öyle buyurmuştu düşest. bekledik. çalışanlar çıktı. biz beklemeye devam ettik. pavyon çıkışında sen beni sokakta bekle kapıdan uzak dur ama ben seni bulacağım diyen karılardan ağzı yanmış biri olarak, bu beklemeler beni hep sıkar. ama bekledik. kapı açıldı. eliyle bize gelin dedi. gittik.
s.s.: hadi bitmedi mi işin, çıkalım?
kimono(1): nereye çıkıyoruz ne gerek var? mutfağa geçin siz.
-anasının amı!
s.s.: bana uyar aga.
kimono(1): soyunmayın ama, beraber başlarız.
-hay ananın amı!
s.s.: kız söylenmiyor senin kadar be! sus iki dakika aq.
o günden beri burger king yener diyenlerdenim. ve bir daha hiç mekfluri yemedim.
türk milletinin koduna göre ayarlanan dizidir. ver acıyı ver acıyı ağlasın içi çıksın. mazoşist millet oturup izlesin reyting in amk. sonunda iyilere kazandır ama kazanana kadar anasını ağlat. küçük emrah'la yetişen nesillere küçük osman'ı sun anıları canlansın sen de paranın amk. konuya gerek yok acıyı ver yeter zihniyetiyle yapılmış, televizyon dizisi.
s: harbiden verdi mi lan ?
m: harbiden çaktım agacım
t: nasıl gelişti ben gelişme bölümünü merak ediyorum ?
e: iyi miydi ?
m: işinin ehliydi.
t: ben hayatta çakmazdım
s: ben de çakmazdım
m: mal mısınız oğlum ?
s: kokuyodur lan o
m: he kokuyodu amk
e: aga ben çakarım valla
m: ya verse bunlarda çakar
t: benim işim olmaz oğlum
m: biliyom hiç işin olmaz
s: çok mu iyidi ?
m: iyiydi lan
s: merak ettim şansımı deneyim mi?
t: ben çakmam
e: valla ben acımam
m: siktirin gidin
işbu yukardaki metinde de görüldüğü gibi çirkin muhabbet denilen dialoglardır. harbiden de iyiydi.
okuldan kaçılan günlerin eve dönüşünde ebeveynlere sunulan mazarettir.
cebinde ki paranın dışarda olunca çabuk bitmesi para bitince sokaklarda it gibi gezmenin cazibesinin de kalmamasından mütevellit. eve iki saat önce gidilir ve buyrulur.
karanlık bir odada kültabağına sigarasıyla ateş edenler bilir. izafiyet teorisinde einsteinın hesapladığı gibi o zifiri karanlıkta laptop ekranın saçtığı ışık ay ışığına denktir. bir adam karanlıkta kültabağına ateş ederken ağzında sıcak, bir rize tadı varsa, o adam sizin bildiğiniz adamlardandır. bilmediklerimizin hayatımıza katabileceği bir değer olmadığını düşünürsek. bilmek bilmemekten daha rasyoneldir.
bilindik adamlar bildikleri şeyleri yaparlar, berbere gitmek, kahvede batak atmak. karanlıkta kültabağına sigarasıyla ateş etmek. çay içmek bunlardan başlıca sayılabilecekler.
bildiğim, bilindik adam da babam. akşam eve geldiğinde haber kanalı açmasıyla bilinir. sigarayla olan münasebetiyle de oldukça adından söz ettirir.
çıkmaz bir sokakta oturmak isterdim. buraya çöp dökmek yasaktır. çöp döken hayvandır yazıları en çok çıkmaz sokakların çıkmayan duvarlarında yazılıdır ve herkes bilir ki oraya bilindik adamlar çöp döker.
ezan vakti geldiğinde bildiğiniz adamlar oturuşlarını değiştirir. türün bu çeşidine bazı himalayalarda ahlaksızca demode denir. çağın dışında kalmak bilindik adam işi değildir. futbol ve siyaset tüm bilindik adamların ata sporudur.
bilmenin havası ile bilinmeyenin cazibesi hep bir münakaşa içerisindedir. neticede 70lerin çılgın gençleri 80lerde başlarına darbe yiyenlerdi.
bu bilindik adamlar her zaman son durak pozisyonundadırlar. bilinmedik adamlar da bir aktarmalı tren yolculuğu havası vardır. aslında her bilmediğin adam da sonunda bilindik adam ritüeline virtüöz olur. bilmediğin adam kıvamındayken kendini bilmiyordur.
bildiğiniz adam.
atatürk'ün ilke ve inkilaplarına bağlı olup milliyetçiliğe tepki veren her kimsedir. mustafa kemal bence hepimizden daha milliyetçiydi. onun milliyetçilikten anlayışı şuydu buydu bizim ki gibi sığ falan değildi demeyin, kemalist kardeşlerim ama atatürk türk milletini üstün ırk olarak görmüş ya da görmemiş ama milleti buna inandırmak istemiştir.
şimdi bir kaç cümlesine kulak verelim ;
--spoiler--
beni olağanüstü bir kişi olarak yorumlamayınız. doğuşumdaki tek olağanüstülük türk olarak dünyaya gelmemdir.
--spoiler--
--spoiler--
benim hayatta yegane fahrim,servetim türklükten başka bir şey değildir.
--spoiler--
--spoiler--
ne mutlu türküm diyene
--spoiler--
yer yer kafatasçılık bile hissetsem dilim varmadığı için hislerime tercüman olmuyorum. devlet bayrağı altında yaşayan herkesi türk saymak politikası denebilir. zorlanırsa illa ki bir kılıf uydurulabilir. milliyetçilik kötüdür demiyorum. sadece kemalist kardeşlerimizin milliyetçiliğe bok atarken bir kez daha düşünmelerini. düşünmeden söyledikleri lafların kimlere gittiğini belirtmek gerekir dedim.
daha nice 29 ekim'lere.
kötü değildi ama neydi ? sorularına gark olmamak lazım. keyiflik bir film olmuş. filmin en başarılı yanı müzikleriydi. çok düzgün şarkılar seçilmiş. oyuncular zaten malum. forest başgan adamsın.