bildiklerini sanan ve komik olduklarını düşünen yazarımsıları bizlere gösteren başlıktır. ulan aynısını almanlar türklere yaptıkları zaman bunlar ırkçı, bunlar bizi hor görüyor, bunlar bizi aşağılıyor demesini bilirsiniz ama. riyakarlığınız midemi bulandırıyor. keşke bilseydim ne de olsa; bir lisan bir insan.
einstein'nin daha siz doğmadan önce, size ithaf ettiği şu cümlelerle başbaşa bırakıyorum sizi. sen bunu da okumazsın ya, okusan anlamazsın, anlasan yine havlamaya devam edersin...
"Milliyetçilik bir çocukluk hastalığıdır. insan ırkının kızamığıdır.
Eğer bir adam bir marşa ayak uydurup, emir altında neşe içinde yürüyebiliyorsa, benim gözümde beş para etmez. Kendisine yalnızca bir omurilik yetebilecekken yanlışlıkla kocaman bir beyin sahibi olmuştur. Uygarlığın bu kara lekesi en kısa sürede yok edilmelidir.
Emirle gelen kahramanlıktan, bilinçsiz şiddetten, aptalca yurtseverlikten, tüm bunlardan nasıl da nefret ediyorum.
Ben savaşı öylesine tiksinti verici ve aşağılayıcı buluyorum ki böyle iğrenç bir eyleme katılmaktansa kendimi parçalayıp yok ederim daha iyi...
Benim anlayışıma göre, savaşta adam öldürmek cinayetten başka bir şey değildir.
Aynı zamanda hem savaşa hazırlanıp hem de savaşı önleyemezsiniz.
Yalnız bir pasifist değil, militan bir pasifistim. Barış için savaşmaya gönüllüyüm. insanların kendileri savaşa gitmeyi reddetmediği sürece hiçbir şey savaşı durduramaz."
moraliniz bozuk olduğunda dinlenilmesi gereken şarkı. özellikle sabaha kadar uyumayıp da güneş doğarken kulağınızda kulaklık, sahile inip bu şarkıyı dinlerseniz iyi geleceğini düşünüyorum.
herkesin dediği gibi sagopa'nın sagopa olduğu zamanlardan bir şarkı. şarkı demek hafif kalır biraz. bu olsa olsa sanat eseri. şimdilerde nefret ettirdi kendinden, öyle bir saygı yaratmış ki önceden bence hala onun ekmeğini yiyor...
berbat bir film. izlerken klişelerden nefes alamıyordum ki son anda kapattım. sevene de saygı duy.... lan ne duycam bunun nesini beğeniyorsunuz allasen?
düpedüz rezalet olan durumdur. utanmıyorlar da bunlar. uzay gemisi ile güneş sistemi turu yaptırıp, ay'dan dünya'nın doğuşunu izletemeyecek erkekler lütfen böyle şeylere girişmesinler.
edit: bu arada benim uzay gemim var tabiki qızlar eqlesin gezegen gezegen gezelim.
ömür boyu tek hücreli bir hapishanede tutulması gereken kişi. psikolog filan da paklamaz bunu. siktirsin gitsin hücresine duvarlara mı şehvet duyuyor artık ne bok yerse yesin.
sözlüğe ne dinliyorum özelliğini aç eklentisinin gelmesi gerektiğini gösteren başlıktır. çook eskiden msn'de kullanırdık bu özelliği. ben de yazayım bari.
sabahtan akşama kadar futbol konuşulan, aynı haberi 1 saat içerisinde 4 kere verme başarısı gösteren kanal. ayrıca atların engellerin üzerinden atlayarak yaptıklara sporumsu şeyin adının konkurhipik olduğunu öğrenmeme vesile olmuştur.
panyadan kendine asist yaparak smaç vuran ilk basketbolcu. sakatlıklardan bir türlü yakasını kurtaramayan t-mac ve yao ming çok güzel bir sinerji oluşturmuşlardı. ikiside malesef aynı kaderi paylaştılar.
yapımcılığını the astronauts'un üstlendiği, harika bir görselliğe sahip oyun. görselliğinin bu kadar harika olmasının neden fotogrametri adlı bir teknik kullanmaları. hikayesiyle ve manzaralarıyla sizi bir kaç saatliğine bu dünyadan koparıyor. oyunun geçtiği yer de polonya'daymıs. gidip görmek güzel olurdu.
depresyondayken izlenmesi gereken ve tekrar tekrar izlensede sıkmayan nadir filmlerden biri. bu filmdeki replikleri gerçek hayatta kullandığım zaman karşı taraf beni anlıyorsa, kendimi ona yakın hissediyorum. öyle de bir bağ oluşturur izleyenler arasında.
yüksekliğinden çok 624 km'lik genişliğiyle ilgi çeken sönmüş bir yanardağ. dağ denince aklımıza gelen dik yamaçlar bu dağ için geçerli değildir. çünkü yamaçların eğimi 1 ile 3 derece arasında değişmektedir. ayrıca gözümüzde hemen canlanan sivri bir tepesi de yoktur. Aksine ovayı andıran düz bir yapısı vardır. çıkmak o kadar da zor değildir. tabi mars'ta atmosferin olmaması gibi küçük bir sorunu çözdükten sonra.
belli bir kesimin çocukluk yıllarını hatırlatan, efsaneler arasında yerini almış çizgi filmdir. özellikle Andy ve oğlu Louie arasındaki diyaloglar, şimdilerde televizyonlarda gösterilen çoğu ''komedi'' dizilerinden daha komiktir.