başkanının* 17 mayıs 2009 da oynanan bursaspor maçından sonra bahsettiği ilahi adaletin, 24 mayıs 2009'da da tecelli etmesi halinde eskişehirspor karşısında hezimete uğrayacak takımdır.
(bkz: 20 aralık 2008 trabzonspor eskişehirspor maçı)
çoğu zaman araba alarmlarını öttürmüşlüğü vardır bu sesin. yerli halk alışıktır, uçak geçerken susarlar, yeni alışanlar gibi avaz avaz konuşmaya devam etmezler.
bir noktadan sonra öyle kanıksanmış bir hal alıyor ki, uzun zaman uçak geçmediğinde insan şaşırıyor, hava kuvvetlerinin başına bir şey geldi sanıyor.
almora'nın ahım şahım olmayan ama yine de zevkle dinlenebilecek son albümü. özellikle vokaller diğer albümlere göre daha oturaklı durmakta. diğer albümlerdeki tarzan ingilizcesiyle yazılmış şarkıların olmaması ayrı bir güzellik katmış.
umudunuzu hiçbir zaman kaybetmeden, hırsla, azimle, "yok abi bu bölümü geçmek imkansız" dememden oynadığınızda bitirebileceğiz, bitince de o kadar da zor olmadığını anlaşılan şukela oyun. hele o bitirdikten sonra yaşanan mutluluğu kelimelerle ifade etmek olanaksız.*
son yazar alımından sonra tam manasıyla sıçmış sözlüktür. aslında kendileri de farkındaydı bunun böyle olacağından. ancak moderasyonunun biraz daha fazla mesaisi ile ince eleyip sık dokunarak yeni katılan binlerce yazardan en az bin tane yazar bırakıp yollarına devam edeceklerdir.
(bkz: reklam kokan hareketler bunlar)
yaptığı normal, insani hatalar, istanbul takımlarına karşı geldiği için süper lig'de maç alamayan güzide hakem. istanbul hegemonyasının harcadığı değerlerden.
ilerleyen günlerde noel bayramınının da kutlamasına delalettir. insana duyulan saygının bir ürünüdür. takdir edilesidir.
bununla birlikte aynı saygı ateistlere nasıl gösterilecektir merakla beklenmektedir.*
nedendir bilinmez bir türlü bağımlılık yapmayan dizi. hani kurtlar vadisi, yaprak dökümü gibi dizilerin sahip olduğu bağımlı izleyici kitlesine sahip değil bu yapım. kimse cumartesi gelse de kavak yelleri'ni bi izlesem durumunda değil. ne zaman muhabbeti geçse "herkes arada bir izliyorum", "denk gelirsem izliyorum" gibi laflar ediyor. ama beğenmeyen de yok hani.
bende de bağımlılık yapmamıştı aslında. aynen denk gelirsem izliyorum muhabbetindeydim. ancak 13 aralık 2008'de yayınlanan bölümüyle kocaman bir aferini haketmişlerdir. bölümün tamamını izlemesem de, son sahneleri ekran karşısından kaldırtmamıştır. denk gelirse izleyenlere önümüzdeki cumartesiyi iple çektirecek gibi duruyor.*
filmlerden gördüğü kurşundan yuvarlanarak kaçma sahnesinden aşırı derecede etkilenip, bunu yağmura karşı uygulamaya çalışan kimse. çok geçmeden hazin sonla karşı karşıya kalır.
zamanında yüklü miktarda dolar'a ve avro'ya yatırım yapmışların, servetlerine servet kattığı kriz. en basit hesapla 10000 dolar'a sahip olan ve bunu zamanında 1,25 ytl den almış kişi 12,5 bin ytl harcarayak bugün 16,5 bin ytl elde etmiştir. karı 4 bin ytl'dir. allah bereket versindir.
her kriz de böyle olur ya zaten. garibanın cebinden alınıp, kodamanın cebine konulması bir yerde.
açılan işyeri sayısının kapanan işyeri sayısından fazla oluşunun, türkiye'de ekonomik kriz olmadığına delalet sayıldığı veriler. tamam olumsuz tarafından bakmamak gerekir ancak aynı şekilde bir veriye götünden de bakmamak gerekir.*
bu kapanan işyerleri ile açılan işyerlerinin ekonomik getirisi, hacmi aynı mıdır ki birbiriyle karşılaştırılsın. bir fabrikanın kapanması, ya da bir süre üretimini durdurması, binlerce küçük esnafın kepenk kapatması demektir. yani bu yeni açılan işyerleri, kapanan fabrikaların yerini doldurup, türkiye ekonomisini daha da yukarıya taşıyabilecek midir ona bakmak lazım. kağıt üzerinde yazanları dile getirip, binlerce lira kar ettiğin dolarları sayarken "kriz mriz yok bu ülkede" deyip geçmekle olmuyor bu işler. gidip, bir kaç tane küçük esnaf ile ekonomi konuşmak lazımdır. paranın nasıl akmadığını, piyasadaki krizi yerinde görmek lazımdır.
türk rock müziğinin en önemli kilometre taşlarından biridir bu grup. şarkı sözlerinde olsun, müziklerinde olsun rock müziğin nasıl yapılacağının dersi vardır adeta. yıllardır duyduğumuz bulutsuzluk özlemini en iyi şekilde dillendirerek de grup isimlerini cuk oturttuklarını görürsünüz. iyi adamlardır vesselam, dinlenirler hala bıkılmadan. yaşantılarında da alçakgönüllüğünün tepe noktasını görürsünüz.
uzun zamandır ulaşılamayan sözlük, kapanmış olmasından korkulmaktadır.
sözlükle tanışmamı sağlayan, ilk yazılarımı sanal aleme aktardığım yerdir burası. bu yüzden de aramızda garip bir bağ oluşmuştu. sevdirmişti kendini hayırsız. bu nedenledir ki çok direndim sürekli maruz kaldığı darbelere, ayrılıkçı hareketlere, yöneticilerin adaletsizliklerine. ahbap-çavuş ilişkilerinin sığlaştırıcılığına karşı dayanmaya, kalmaya çalıştım. ilk sözlüğümdü zira. kolay mı be, neredeyse 3000 entry'im vardı lan. ama olmadı, soğudum çaresiz, oradaki diğer yazarlar gibi, soluğu başka yerlerde aldım. uzun süredir de ulaşılamıyor kendisine. girsem, artık çok önemsemesem de, bir iki entry ile gönlünü alır, yine severim onu.
gebze'nin en yaşanabilir kara parçası. tem'in kenarında bulunur. ortasında bir kaç dükkan ve bir de yüzme havuzu bulundurur. gebze'de ikamet etme zorunluluğu doğmuşsa, şiddetle burası tercih edilmelidir. tüm bu iyi özelliklerine rağmen, zaruret halini almadıysa yanına yaklaşılmamalıdır.
bir de bu müdürlerin dersin ortasında kasıla kasıla sınıfa girişleri vardır ki gerçekten görmeye değerdir. muhtemelen dışardan gelen misafirlerini gezdiriyordur o sırada müdür ve hiç vakit kaybetmeden ziyaretçileri yeni yaptığı labaratuara* götürür. önceleri buralar hep dutluktu edasında etrafı gösterir, kasım kasım kasılır ve en sonunda da "dersinizi böldük özür dileriz" der çeker gider.
her şeyden önce, eskişehirspor taraftarı için alışılmış, diğer taraftarlar için ise sürpriz mahiyetinde bir olayın gerçekleşeceği maç.
yılların özlemini dindirmek için kalpleri pır pır atan taraftarın, eskişehirspor yönetimince adeta cezalandırıldığı maçtır aynı zamanda. zira bu karşılaşmada en düşük bilet fiyatı, yani açık tribün için düşünülen fiyat, * 50 ytl olarak belirlenmiştir. bu sebeple taraftar yönetime karşı oldukça kızgındır. asgeri ücretin 500 lira olduğu bir ülkede ve her evden en az iki kişinin maça gelmek için çabaladığı bir şehirde 50 liraya bilet satmak düpedüz taraftarı söğüşlemek, bu büyük sevgiyi bir rant kapısına çevirmektir. eskiden bolca gördüğümüz oğlunu alıp maça gelen babalara, o çocuğun gözlerindeki heyecana rastlanamayacaktır bu maçta malesef. ama büyük eskişehir taraftarı büyüklüğünü gösterecek, gerekirse yemesinden içmesinden kesecek ve bu maç için bilet bulacaktır. üzüldüğüm tek nokta bu maçtan sonra oynanacak fenerbahçe maçında, fenerbahçeli futbolcuların gerçek sevgi göremeyeceği ihtimali.
2-1 eskişehirspor'un üstünlüğü ile tamamlanmış maç. es es sevdalılarının gönlündeki heyecanı doruk noktasına çıkartıp bitiş düdüğü ile beraber anlatılmaz bir mutluluğa boğmuştur.
kolay değil, yıllar sonra gelinen süper ligde kazanılan ilk deplasman. rakip bir hafta önce galatasaray'ı devirmiş bursaspor. ve gelen 3 puan. kim tarif etsin ki bu mutluluğu. uzun süredir devam eden başarılı günlerin özlemini kim anlayabilmiş ki zaten. ve şimdi coşuyor eskişehirspor taraftarı, hızlı hızlı çarpıyor özlem içinde yanan yürekler.
darısı gs, fb maçına diyor, entry i noktalıyoruz. ve bu hoş mutlulukla bir an başbaşa kalıyoruz.
yeni açılan her sözlük klonu gibi diğer sözlüklerde reklam yapmaya başlamış, hatta belki de diğerlerinden daha önce başlamış sözlük. biraz okudum, diğer klonlardan pek farkı yok gibi duruyor.
(bkz: yolları açık olsun)
(bkz: bir siz eksiktiniz siz de gelince tam olduk)
bazı cahil insanların, akp'nin kapatma davası sebebiyle olduğunu sandığı çöküş. daha geçtiğimiz hafta, sayın bakanlarımız her şey günlük gülistanlık derken, ardından merkez bankası başkanı kriz uyarısı yapmıştı. yani beklenen bir kriz idi ve bu danışıklı dövüş de amacına ulaşarak krize tuz biber oldu. helal olsun diyor ve bu krizi yaratanları en içten küfürlerimizle başbaşa bırakıyoruz.
yazar olma heyecanıyla yanıp tutuşan kişinin en sevmediği evre. 10 entry girilir. daha sonra beklenir, sözlük okunur. sık sık sözlüğe girip çıkılır ki yazar olunduğu zaman anlaşılsın. ama olmaz da olmaz, uzadıkça uzar. görülmeyeceğini bile bile böyle entryler girmeye çalışır. onu yazar yapacak kişi görecektir ya, o yeterlidir zaten. ama yavaş yavaş yazar olamayacağına kanaat getirir. içindeki heves söner.
şimdi onlar için* geliyor:
(bkz: olmaz olmaz deme hiç olmaz olmaz sevgilim)
daha çok yazar yerine öz ama kaliteli yazarların yer alacağını söyleyen, ancak an itibariyle bu hedeflerinde biraz uzak gözüken sözlük oluşumu. zira her yanda cevap niteliğinde entryler, yazım yanlışları dolmuş. biraz daha dikkat etmeleri gerekmekte.
artık imkansız bir hal alan durumdur. zira artık chp nin ilçe seçimlerinde bile kavga, hır, gür bol bol yaşanmaktadır. daha kendi içinde huzuru sağlayamamış bir partinin, tek başına iktidar olması düşünülemez.
(bkz: yazık ettiler yazık)
kemal unakıtan ve dolayısıyla akp milletvekillerinin oy toplamaktan ne kadar iyi anladığını göstermiş harekettir. zira eskişehir halkı için eskişehirspor her şeydir. kemal bey'de bu potansiyeli görüp, seçim yatırımı olarak sergen'i ve coşkun birdal'ı eskişehirspor'a getirmiştir. ve nitekim 22 temmuzda akp eskişehir'den 3 milletvekili çıkarmıştır. eğer bu hareket olmasaydı, bir eskişehirli olarak samimiyetle söylüyorum ki, akp eskişehir'den 2 milletvekili zor çıkarırdı.
adminlerinin iş bilmezliğinden olsa gerek, sürekli başı beladan kurtulmamış sözlük. abartısız 6 ayda bir darbe olmaktadır. eski yazarlar yönetime ayar verir gider, yönetim bunları atar falan garip entrikalarla dolu bir sözlük vesselam. ancak son yaşanan darbeden sonra başa gelen yönetim eskilerine göre biraz daha iyi gibi gözükmekte. bekleyip göreceğiz bakalım yeniden toparlanabilecekler mi.
zamanın ötesinden gelen edit: toparlanmışlar ha helal olsun.
ne anlatıldığını çok merak ettiğim milli marştır. panama'nın tarihiyle pek yakından ilgilenmem ama ele avuca gelir bir zafer öyküleri olsa duyardık herhalde.*
bununla birlikte, bu entryde bir başka milletin milli marşını rencide etmeye çalışmamdan dolayı kendimi ayıplamaktayım.