malum facebook'u çok matah, çok iyi bir sosyal aktivite ortamı sanan bilimum danalarımızın ve başı büyük öküzlerimizin genellemesidir bu efendim. farmville midir ne zıkkımdır öyle şeylere dadanır akıllarınca bağ-bahçe, hayvan yetiştiriciliği gibi işlerini sanal alemde görmeyi büyük aktivite sayarlar.
ha bunu da geç bu danalarımız bir de bunu kafelerde, okul köşelerinde arkadaşları ile birbirlerine anlatarak hava atarlar.
var böylesi de var bu memlekette. zaten enflasyon varmış, işçi işsiz kalmış, maden işçisi hayatını kaybetmiş, adamın biri başa geçmiş memleketi fersah-fersah satıyor kimsenin umurunda değil. ancak birbirlerini dürterler ve farmville den öküz, keçi, koyun falan yollarlar-talep ederler.
efendim malum bir dönemi yemiş bitirmiş ''karate filmi'' furyası vardı. van damme'lar, bruce lee'ler geldi geçti şimdilere kadar bu furyadan. konu olarak bu filmi izleyenlerin psikolojisini ele alacağız bu başlık altında.
genç civanımız evde oturmuş kuzu kuzu vurdulu-kırdılı filme odaklanır ve birden içinde bir gazlanma * oluşur ve önüne geleni dövebileceğini sanma duyguları depreşir.
film bittikten sonra sokağa fırlayan bu yağız ve haşin delikanlımız yürüyüşü bile değişmiş bir şekilde gözüne kestirdiği şöyle ufak-tefek yerinden birilerini aramaya yönelir.
ve ''perde'' dedikten sonra başlar aklınca kendi filmini çevirmeye . '' yer misin yemez misin'' , ''ver allahım ver coşkuyu'' gibi acayip nidalarla filmin başrol oyuncusu olmayı çabalar.
şimdi dersiniz ''bu nesta marley gene ne saçmalıyor'' diye. ama var efendim böyleleri bu memlekette. misal burda bile ne klavye delikanlıları ve bilimum gaz insanlara denk gelmeye başladım.
neyse. ben bi gidip çay koyayım abi. zaten bu hikayedeki bütün karakterler tamamen canlandırma.
aslen karadağ'lıdır ve namert arkadaşları tarafından hunharca katledilir.
sevdiği kız uğruna ölen ahmet efe 'molla' ismini sesi güzel olduğu için müezzinlik yapmasından almıştır.
'macar' lakaplı biri tarafından kolları ve bacakları kesilerek katledilmiştir.adına yakılan bir yöre türküsü şöyledir:
anne beni kırkpınar'da kestiler
cepkenimi saz dalına astılar
anam babam benden umut kestiler