anlama özürlü olduğumu düşünüyor ama yok öyle değil işin aslı.
ben eleştiriyorum. e-leş-ti-ri. yani bana hakaret etmek yerine bana teşekkür borçlu bir yazar.
eleştiriyi başka türlü tanımlıyor kendine, bu yüzden beni yanlış anlıyor büyük ihtimalle.
anlama özürlü sensin demeyeceğim, beni anlamasanda... dikkatsizsin be kuzum.*
zira kendisini takip ediyorum, açtığı başlıkları - 'de olsa oyluyorum, güldürüyor ara ara.
saçmalıyor da bazı bazı, ona da eyvallah.
nick altıma girdiği harika tanım için de teşekkürler iki kez. kaşar peyniri.**
başlık açıyor ama açtığı başlığı tanımlamıyor, yorumluyor.
çok fazla yapıyor bir de bunu, alıntılıyor mu, yoksa tüm gayesi gün boyu uludağ sözlük içinde başlık girmek mi belirsiz.
'' başlık açamadığı için kuduran yazar'' gibi bir konusu gözüme çarptı geçenlerde tam hatırlamıyorum lakin böyle birşey olması gerek başlığın.
yine esuma imzalı bir konu tabii. fakat kişi sahiden hakkını verebildiği, tanımını göğüsleyebildiği kadar aktif olmalı değil mi bu konuda ?
hayır bir insan hiç mi mola vermez, hiç mi kendi görüşünü yansıtmaz bilemiyorum.
tüm entryleri üstünde sırıtıyor, hani birine üzerindeki kıyafet için '' emanet gibi '' olmuş dersiniz ya bu da öyle işte.
başkalarının düşüncelerini dile getirirmiş gibi.
aklıma kumandalı oyuncak arabalar geldi.
biri düğmeye basar araba ilerler.
ahh canım benim ya, o karşındaki dört köşeli ekran hayatını ele geçirmiş bak farkında değilsin.
kendine gelmesi gerekiyor acilen bu yazarın.
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
avuçlarımda camdan bir şey gibi kalbimi sıkıp
parmaklarımı kanatarak
kırasıya
çıldırasıya...
Erkek kadına dedi ki:
-Seni seviyorum,
ama nasıl,
kilometrelerle derin, kilometrelerle dümdüz,
yüzde yüz, yüzde bin beş yüz,
yüzde hudutsuz kere yüz...
Kadın erkeğe dedi ki:
-Baktım
dudağımla, yüreğimle, kafamla;
severek, korkarak, eğilerek,
dudağına, yüreğine, kafana.
Şimdi ne söylüyorsam
karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana..
Ve ben artık
biliyorum:
Toprağın -
yüzü güneşli bir ana gibi -
en son en güzel çocuğunu emzirdiğini..
Fakat neyleyim
saçlarım dolanmış
ölmekte olan parmaklarına
başımı kurtarmam kabil
değil!
Sen
yürümelisin,
yeni doğan çocuğun
gözlerine bakarak..
Sen
yürümelisin,
beni bırakarak...
Kadın sustu.
SARILDILAR
Bir kitap düştü yere...
Kapandı bir pencere...
AYRILDILAR...
şeytan tüylü olmak böyle birşey olsa gerek.
en asil duyguların erkekleri.
dünyadaki hiçbir erkeğin eline su dökemeyeceği aşikardır.
türk olmaları bile zirvede olmak için tek sebeptir.
(Eyşan): Siz hiç affedilmeyecek kadar korkunç bir şey yaptınız mı?
Ben yaptım...
Öyle bir kötülük yaptım ki...
Biliyorum,bir gün o kötülük bana geri gelecek.
Biliyorum.Eninde sonunda işlediğimiz günahların cezasını en sevdiğimiz insanlar çeker.
bir şehit annesinin, duyanların içini titretip gözlerinden yaşlar akıtan söylemi.
bildiği tek dil şiddet olan, asalak bir hücre yığınından ibaret kabul edilen, insan görünümlü hayvanın beğenmediği hücresinde kıç atarak şımarıklık yaparken, oğlunu en güzel çağında kara toprağa veren ananın feryadıdır.
7 şehit verdik, 7 ana kuzusunu ''vatan sağolsun'' diye toprağın altına gömdük.
moderasyonum canım benim canım benim
seni ben peeek çok pek çok severim
sen bir ana sen bir baba her şey oldun artık bana
okut, öğret ve nihayet sözlüğe yararlı bir yazar et.*
bu bilgiye nerden ulaştığı merak konum olan yazar. tuhaf bilgilere sahip.
ilginç vallahi.
bulvar mı okuyor yoksa bulvar gazetesine poz veren hatunlarla iletişim halinde mi kocaman bir soru işareti.
sözlükte öyle çok yazamayan,yazmak için debelenen yazar var ki azizim - kimbilir belki de ben de bu gruba dahilimdir - o yüzden nick altına girilen olumsuz entrylere sadece gülüp geçmesini temenni ettiğim yazar.