kadınların aslında anal sekste ne hissettiğini özetleyen durumdur.
tutarsınız, tutarsınız, dışardasınızdır eve gelmeyi beklersiniz, arada osuruklarla telafi etmeye çalışırsınız. sonra gelir eve zobadanak diye dumb and dumber daki versiyonuyla sıçarsınız, sonra ayağa kalktığınızda ayaklarınız zangır zangır titrer.
"o neydi be?" karikatürüne konu olduktan sonra yola devam edersiniz.
- gaziosmanpaşa'da "ateist merzifonlular" kıraathanesi açarak ölmemek.
- tarih boyunca kafir diye linç edildiğinden hayatta kalmaya çalışmak.
- kabe'ye yaklaşmamak. (ayakları kesiolar)
- sadece kim olduğu bilinmeyen yerlerde düşüncelerini söylemek.
- kendi dünyasının tanrısı olmak.
çocuk annesine sorar; "ben nasıl varoldum anne?"
annesi de yanıtlar; "seni leylekler getirdi yavrum."
ama işin aslı babamız prezarvatifsiz penisinin annemizin kanaması olmadığı bir gün vajinasına girip çıkmıştır, bu sırara babamız zevk almış ve boşalmıştır. sonucunda da 9 küsur ay sonra biz anamızın bedenine girdiğimiz vajinasından çıkarak dünyaya gelmişizdir.
ancak bunu böyle anlatmak kabadır. lakin o çocuk annesinden "baban beni sikti, sonra da sen beni yara yara içimden çıktın, acıdan neredeyse bayıldım, asla zenci bir kocam olamaz." duyarsa dumura uğrar.
ama işin gerçeği budur.
gerçeği öğrenince de susarız, anlatmak istemeyiz. çocuklarımıza biz de "seni leylekler getirdi yavrum" deriz.
binlerce yıldır süren yalan bir hikaye de devam eder.
şöyle; öncelikle bir erkek bir kızla çıkarken her ne hikmetse kızların gözünde kıymete biner. kızın arkadaşları da dahil olmak üzere herkes adama yazar. adam da hayatında karşılaşmadığı bu durum karşısında yanıt verir.
lakin erkek seçenekleri kadar sadıktır.
ama kızdaysa durum değişir. çünkü bir kız biriyle çıkıyorsa, tabir-i caiz ise kısmetleri o dönemde kapanır. bir çok erkek de o kızla beraber olmak istemez. ama "single" durumu ortada ise, fazlasıyla ilgi alır.
ilk ilişki korkusu 'nun tavan yaptığı ülkemizde de, -genelde- erkek kadınıyla cinsellik yaşayamaz. yaşasa bile istediği kadar yaşamaz. bu durumda da bedenini tatmin etme arayışı içine girer.
kadının aldatmasındaysa da, erkek çuvallıyordur. yeteri kadar mutlu etmiyordur, yeteri kadar huzur vermiyordur, yeteri kadar güven vermiyordur. kadın da yanıtı başkasında arar.
ama erkek gibi arada bir düşüncesi birine gidip gelmez, bir kadın sevgisini silerse bir daha yerine gelmesi imkansıza yakındır.
kadın aldatmışsa, o ilişki zaten bitmiş, yeni seçenekleri değerlendirmektedir. erkek o kadının yeteri kadar "erkeği" olamamıştır.
erkek aldatmışsa, kız arkadaşı yeteri kadar "kadını" olamamıştır.
sabah uyanılır, facebook'dan hatunun kendini single'a çıkardığı görülünür, mal gibi "in a relationship" kalmaktansa single olunur. önceki gecenin sarhoşluğunda ne yapıldığı mesajlarla anlaşılır. sonra biz niye ayrıldık diye sorulur, cevabı alınır. birden de sessizlik başlar. hiç bir şey yapmak istememek, kimseyle konuşmak, görüşmek ve dertleşmek istemeden bilgisayarın başında o'na değin herşey okunur.
resimler, mesajlar silinir. hazır "single" olmuş, "yeni" olanlar benim daha önceden dert ettiğim gibi okuyup-görüp dert etmesin diye yapılır bu.
gün bombok geçer. dışarı bile çıkılamaz. bir duş alınır, bir traş olunur, bol bol sigara içilir, odada yatağın, televizyonun, masanın ve koltuğun yerleri değiştirilir.
dostlarla lafı çok uzatmadan dertleşilir. sonra da buraya bu yazılır.
neden alkoliklik seviyesinde içki içiyorum biliyor musun ?
kalbimdeki tüm güveni, sevgiyi, hevesi, ateşi ve umutları adadığım eski bir sevgilinin hayatımı mahvetmesinden dolayı.
geceleri gözüme uyku girmiyor sızamazsam.
saçma şeyler yapıyorum sarhoşken. ama kurtulabilmek için tekrar sevmeyi deniyorum. her sevgi denemesinin sonunda, daha beter alkolik biri olup çıkıyorum.
ülkeme geri dönüşüm, şu an yaşadıklarım hayatımda o kırılma noktası olan sevgi yüzünden olmuştu.
tekrar o sevgide hissettiğim ateşle; hatta daha yücesiyle hayatı yenmek istiyorum.
ama o ateşi yakamayan sen hiç mi suçlu değilsin ?
belki de bu beklentide olduğum için ben de suçluyum.
düşlerime, hayallerime, heveslerime inanıp; beni yüceltecek birine ihtiyacım var.
kıçımı kaldırıp bana spor yaptırtacak, içki içmeyi bıraktıracak, sigara içmeyi bıraktıracak, hayata değin beni bir savaşçı haline getirecek birine ihtiyacım var.
gözlerimden şimşek, nefesimden fırtına, adımlarımdan deprem yaratmaya çalıştığın gün aşık oldum sana.