kemalistleri mustafa kemal'e tapmak ile suçlayıp fakat muhammed karikatürüne binaen atatürk karikatürü çizmek, atatürk ile kendi peygamberini bir tutmak.
not: böyle insanlar argüman üretemeyip genellikle sizi yeni ateist olan ergen ilan ederler ya da ananıza bacınıza küfrederler.
hemcinslerim yaptığı ve söylediği şeylerden dolayı öyle düşünüyorum. erkeklerin yaptığı bel altı esprilere gülmek, erkeklerin kendi aralarında kullandıkları karı düşürmek gibi iğrenç kelimeleri sarfetmeleri ve daha birçok şey kendilerine saygı duymadıklarını gösterir.
ateistler ya da diğer dine mensup insanların sizinle bir alıp veremediği yok. ardan namustan, insanca yaşamaktan bahsedip aslında tam tersi bir şekilde yaşayan müslüman da çok. insanların dini inancına karışmayan insanlara sözüm yok fakat kendi dininize mensup insanları (bkz: aleviler) bile yakan, yüzlerce insana zulmeden dine barış dini demeyin. dört halifenin hepsi öldürülmüştür ve katillerinin hiçbiri ateist ya da başka dine mensup değildir. dini tartışmalara da girmeyin çünkü din subjektiftir. son olarak kanıt olarak gösterecek hiçbir argümanınız yok ise(ki yok) Goethe bile Hz. Muhammed'i övdü gibi saçma birşeylerle ya da allahın kerametleriyle(!) ilgili bir şeyleyler öne sürmeyin.
herkesin birbirine benzediğini söyleyip aslında diğerlerinden farkı olmayan, ikiyüzlü, kıskanç ve dürüst olmayan insanlarla karşılaşmaktan diğer tüm insanlardan tiksiniyorum. nerede bu güzel insanlar?
benim gözümde sadece bir salaktır. her zerdüşt kitabını okuyan insan çıkıp ben nihilistim hepiniz gerizekalısınız moduna girmesin. hele ki felsefeye nietzche okuyarak başlamışsa biri, direkt olarak nihilist oluyor ve her dakika hayattan bezmiş, karamsar olmak zorundaymış gibi davranıyor. nietzsche okuyun elbette fakat ondan önceki adamlar ne demiş diye bir bakın.
tanıdığım hemcinslerimin genelinin "aşkım, bebeğim" gibi kelimeler sarfetmelerinden, birbirlerini kıskanıp ama yüzlerine gülmelerinden dolayı hemen hemen hepsiyle arama mesafe koyuyorum.
içinde bulunduğun durumu, hissettiklerini kimseye anlatamadığından dolayı yazmak istersin. öyle zamanlar olur ki ne yazacağını bile bilmezsin, anlam veremezsin fakat kağıda dökme hissi hep vardır. tanrı yazmak istiyor fakat yazamıyor olmalı.