Hayatımda gördüğüm en rahat insanlar(geniş değil yanlış anlaşılmasın). Gezmeye gittim, Bostanlı’da oturuyor arkadaş onda kalıyoruz, Alsancak’a geçelim dedik. Karşıyaka’ya indik, vapura bineceğiz, kalkmasına yarım saat falan vardı hemen iskelenin karşısındaki birahanelerden birine oturduk. Adamın biri geldi bir bira söyledi, yandaki midyeciden (zeki ustaydı sanırım) midye söyledi hemen geldi ama bira siparişi 15 dakikada anca geldi, adam ağzını açmadı. Burada (istanbul) olacak hır çıkarırlar laf ederler. Rahat insanlar keyif seviyorlar. Parayla pulla alakası yok, kendilerine değer veriyorlar.
Müzisyen için festival sahnesidir. +10.000 seyircinin olduğu Amasra Barış Akarsu Feristivali’nde hayatımda aldığım en büyük hazlardan birini almıştım. Unutamam.
iyi yapanına denk gelmemişsin. Nurten teyze vardı, her bayram onlara gidip baklavasını yemek için annemlerin başının etini yerdim. Bayramın hangi gününde gideceğimizi sormaktandır annemler de günü erkene çekerlerdi. En son 4-5 yıl önce el öpmeye gittiğimde yavrum bu sene yapamadım, rahatsızım ayaklarımdan kusuruma bakmayın dedi. Şimdilerde sağlığı daha kötü olmuş, haberini aldım. Hayatım boyunca onun yaptığı baklavanın tadı kadar güzelini yemedim, büyük ihtimallede yiyemeyeceğim. Genzi yakmaz şerbeti kararında olurdu hep.. Nurten teyzemin baklavası ve bayramlar(gerçek olanlar)...
zamanında (2011) bir kızdan hoşlanıyordum. ağustos akşamı, yazlığın orda ağustosunun geceleri ayaz olur, kızlar da yaz olduğundan ince giyinirlerdi. neyse, en güzel kıyafetler giyinildi, evden çıkarken bir de yedek hırka aldım onun için. akşam hoşbeş sohbet derken hava soğudu, hemen gidip arabanın bagajından onun için getirdiğim hırkayı verdim. yani kısacası “sana”
bana ne değil sana ulan! değer ver. değer bil.