neptune
564 (ordinaryus)
beşinci nesil silik 14 takipçi 226.32 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    kendini patlatmış canlı bombaya ne denir

    4.
  1. tansu çiller ve mehmet ağar ı özlemek

    6.
  2. Ağar ve çiller ikilisinin kime tecavüz ettiği ortadadır...
    1 ...
  3. tansu çiller ve mehmet ağar ı özlemek

    2.
  4. 20 temmuz 2015 şanlıurfa suruç patlaması

    254.
  5. suruç ta ölen pkk yandaşları

    3.
  6. resimde görüldüğü üzere ntv kameramanı tren seyretmektedir... her daim penguen, her daim penguen...
    0 ...
  7. suruç ta ölen pkk yandaşları

    1.
  8. aşağıda suruç'taki afişden de ölenlerin ciğerinin kaç paralık olduğunu görebilirsiniz. tabi siz bu resimleri satılmış medyada, satılmış iktidarda, satılmış muhalefette göremezsiniz. neden, çünkü hepsi aynı değirmene su taşıyor. hepsinin amacı bu ülkede bir iç savaş çıkarmak. istediklerini elde etmelerine ise çok az kaldı. vicdanlardaki bu büyük öfke başta iktidar ve muhalefet olmak üzere tüm terör yandaşlarını önüne katacak bir sel olacak ve yaşanacakların önünde hiçbir kolluk gücü duramayacaktır.

    bu yaşananları unutmayın kardeşlerim. bir gün vicdansız olmanız gerekirse bu yaşananları unutmayın ki kendi istikbalinizi koruyabilesiniz. güngören'i unutmayın, mavi çarşıyı unutmayın, pınarcık köyünü unutmayın, 4 aylık bebeğe sıktıkları kurşunu unutmayın, çevrimli'yi unutmayın, pazarcık'ı unutmayın, başbağlar'ı unutmayın, aktütün'ü unutmayın, bingöl katliamını unutmayın, midyat baskınını unutmayın, ikiyaka köyünü unutmayın, çetinkaya avm'yi unutmayın, tatvanda kurşuna dizdikleri minibüsü unutmayın, cevizdalı köyünü unutmayın, kurşuna dizdikleri 33 acemi askeri unutmayın, çat'ta öldürdüklerini unutmayın, çukurca'yı unutmayın, gediktepe'yi unutmayın, tuzla tren istasyonu'nu unutmayın, aktütün'ü unutmayın...

    teröre destek veren herkes ağır orospu evladıdır... teröre destek veren de teröristtir... sonradan hümanist oldu orospu çocukları, bunları unutmayın! itlere köpeklere inat; ne mutlu türküm diyene!

    https://scontent-mxp1-1.x...332c13f31&oe=56523FBC
    12 ...
  9. slaven bilic

    1224.
  10. biliç yetersizmiş, sanırım gönderiliyor... gitmezden evvel iki kelam etmek istedim...

    * türk spor tarihinin en güzel, en büyük insanlarından biri olan süleyman seba'nın stadda iken "ahmet dursun seba gitsin" diye bağıranlar;

    * arkasından gelen serdar bilgili gibi hakikaten camia'ya yakışan ve şampiyon bir başkanı kuyruğuna teneke bağlayıp kovanlar;

    * şimdi gelsin diye yalaya yalaa bitiremediğiniz lucescu'ya siktir ol git diye bağıranlar,

    görmüyorlar mı ki milyonlarca dolar harcayıp son 10 senedir ligin ilk yarısında havlu atılan beşiktaş rakiplerinin üçte biri kadar bir bütçe ile son iki haftaya kadar bu yarışı lider sürdürmüş, tarihinin en başarılı avrupa peryodunu yaşayıp önemli takımları dize getirmiş, ligde taraflı tarafsız herkesin gönlünü kazanıp, tartışmasız ligin en güzel futbol oynayan iki takımından birisi haline gelmiş (diğeri şenol güneşli bursaspor), gordon milne döneminden beri ilk defa bir proje yaratma konusunda önemli aşama kaydetmiş, hocayı eldeki kadronun yetersiz yapısını görmeden yerden yere vuruyor ve gönderiyorlar... üstelik bu vasat kadro ile bu zevzeklere şampiyonluk hayalleri kurduran da bizzati biliç'in ta kendisi...

    bir takım düşünün, menemen yenilen feda denilen zırttırıpoz adamlarla toplanmış, tüm maçlarını deplasmanda oynuyor, finansal anlamda çökmüş, stadı yok, stadyum gelirleri yok, bu sebepten ötürü kaliteli oyuncu transfer edemiyor, bu sebeple elinde büyük düşünebilen, baskıyı kaldırabilecek futbolcuları ve kadro yapısı derinliği olmayan, kalecilerinin salaklıklarından 9 puan, hakem hataları yüzünden ise en az 15 puanı gitmiş ve yukarıda söylediğim gibi son haftalara kadar muhteşem bir sezon geçirmiş...

    bir taraftar gurubu düşünün ki tüm bu süreci mantıklı analiz edemeyip ergen ergen biliç gitsin diyor... herşeyin yeniden başlamasına büyük borçlanmalara, portekiz çetelerine, demirörenlere razı...

    ağa yetersiz olan hoca değil, yetersiz olan sizsiniz!

    güle güle güzel adam... bu ülkede gönlündeki renkler ne olursa olsun seni hala çok seven milyonlarca insan var, yolun açık olsun....
    3 ...
  11. slaven bilic in kovulması

    18.
  12. biliç yetersizmiş, sanırım gönderiliyor... gitmezden evvel iki kelam etmek istedim...

    * türk spor tarihinin en güzel, en büyük insanlarından biri olan süleyman seba'nın stadda iken "ahmet dursun seba gitsin" diye bağıranlar;

    * arkasından gelen serdar bilgili gibi hakikaten camia'ya yakışan ve şampiyon bir başkanı kuyruğuna teneke bağlayıp kovanlar;

    * şimdi gelsin diye yalaya yalaa bitiremediğiniz lucescu'ya siktir ol git diye bağıranlar,

    görmüyorlar mı ki milyonlarca dolar harcayıp son 10 senedir ligin ilk yarısında havlu atılan beşiktaş rakiplerinin üçte biri kadar bir bütçe ile son iki haftaya kadar bu yarışı lider sürdürmüş, tarihinin en başarılı avrupa peryodunu yaşayıp önemli takımları dize getirmiş, ligde taraflı tarafsız herkesin gönlünü kazanıp, tartışmasız ligin en güzel futbol oynayan iki takımından birisi haline gelmiş (diğeri şenol güneşli bursaspor), gordon milne döneminden beri ilk defa bir proje yaratma konusunda önemli aşama kaydetmiş, hocayı eldeki kadronun yetersiz yapısını görmeden yerden yere vuruyor ve gönderiyorlar... üstelik bu vasat kadro ile bu zevzeklere şampiyonluk hayalleri kurduran da bizzati biliç'in ta kendisi...

    bir takım düşünün, menemen yenilen feda denilen zırttırıpoz adamlarla toplanmış, tüm maçlarını deplasmanda oynuyor, finansal anlamda çökmüş, stadı yok, stadyum gelirleri yok, bu sebepten ötürü kaliteli oyuncu transfer edemiyor, bu sebeple elinde büyük düşünebilen, baskıyı kaldırabilecek futbolcuları ve kadro yapısı derinliği olmayan, kalecilerinin salaklıklarından 9 puan, hakem hataları yüzünden ise en az 15 puanı gitmiş ve yukarıda söylediğim gibi son haftalara kadar muhteşem bir sezon geçirmiş...

    bir taraftar gurubu düşünün ki tüm bu süreci mantıklı analiz edemeyip ergen ergen biliç gitsin diyor... herşeyin yeniden başlamasına büyük borçlanmalara, portekiz çetelerine, demirörenlere razı...

    AĞA YETERSiZ OLAN HOCA DEĞiL, YETERSiZ OLAN SiZSiNiZ!

    Güle güle güzel adam... bu ülkede gönlündeki renkler ne olursa olsun seni hala çok seven milyonlarca insan var, yolun açık olsun....
    1 ...
  13. merkez türkiye

    12.
  14. 35 yıllık hayatımda ülke için duyduğum en doğru en mantıklı en kolay uygulanabilir ayakları en yere basan ve en büyük gelir vaadeden projedir.

    kanal manal saçmalıklarını bir kalemde geçin de;
    stratejik düşünüp bir oy atmayı düşünüyordum... bu fikre kayıtsız kalamadım... oyum chp'ye...
    15 ...
  15. anneler günü

    338.
  16. Annesi ölenler ne olacak? Ya çocuğu ölenler... Peki ya hiç çocuğu olmayanlar?

    Sokayım ben böyle kapitalist oyuncağına... Annenizi bir gün değil her gün mutlu edin...
    3 ...
  17. anal oral gey ve lezbiyen ilişkinin yasaklanması

    7.
  18. Pedofili ensest taciz tecavüz serbest....
    1 ...
  19. gavs ı sani

    12.
  20. Gavs tasavvufun sapık dallarında kendisinden medet umulunca gelen başı sıkışana yardım eden yuce ruhlu eren evliya kişi demektir. Kuranda ayeti kerimede yeri yoktur. Açık şirktir. Peygamberin dahi böyle bir yeri yoktur islamda. Gavsı azam, gavsı sani, gibi sekik sukuk tabirler büyük günahtır. Kişinin tevhide inanıp yeniden şehadet getirmeden, tevbe etmeden muşrik olarak kalmasına. islam inancına göre kafir olmasına sebep verir. Gotunden koştuğunuz şeytani adamları bilin de öyle iman edin
    7 ...
  21. gavs ı sani

    10.
  22. Fatiha suresi: iyyake nabudu ve iyyake nestağıyn

    Yalnız! Sana inanır yalnız! Senden medet umarız.

    Hadi şimdi mektirin gidin siz de şeyhiniz de cehenneme kadar yolun var
    12 ...
  23. gavs ı sani

    8.
  24. Yolunda kendisini ilahlaştıranlar muşriktir. Cehennem odunudur.
    4 ...
  25. gavs ı sani

    7.
  26. ölmedi gitti oç denilen insanlar

    13.
  27. tc de yaşayan herkes türktür

    22.
  28. tc de yaşayan herkes türktür

    14.
  29. vatanı bölmeye çalışanın anasını avradını sekeyim

    10.
  30. fiiliyata dökmeden önceki son uyarıdır... bazı piçler için köprüden önceki son çıkıştır.
    1 ...
  31. vatanı bölmeye çalışanın anasını avradını sekeyim

    6.
  32. sol çerçevede görüldükçe yediği kaba sıçan hain köpekleri kudurtan söylemdir... eee sen kaşındın hewal, öyle döte böyle tarak!
    1 ...
  33. vatanı bölmeye çalışanın anasını avradını sekeyim

    5.
  34. üstüne alınan orospu evlatlarının bilgileri incelendiğinde, ne kadar da haklı bir söylem olduğu görülen söz dizisidir. bazı örnekler;

    #27028889#25648840#25731176 #27078998 daha onlarca var...

    hanuna kodumun rrrrrospu evlatları... kanınızı silkiyim sizin...
    4 ...
  35. vatanı bölmeye çalışanın anasını avradını sekeyim

    1.
  36. gençliğe hitabede işaret edilen ve içerisinde bulunduğumuz elim günlerde bir atatürk milliyetçisinin dillendirdiği sözler...

    üstüne alınan bölücü götveren! sen işte tam da sana ve sana bu imkanı sağlayan zemin hazırlayan piçlere söylüyorum...

    hepinizin anasını, koynunuzdaki avradı seveyim...
    7 ...
  37. metro turizm

    1001.
  38. Alanında Türkiye'nin en kötüsü...
    1 ...
  39. abdulkadir geylani

    27.
  40. allah'ın kelamı ile ilahlaştırılması açık bir şekilde men edilmiş kuldur.

    elhamdülillahi rabbil alemin... "hamd övgü, kutsiyet sadece alemlerin rabbi allah'a özgüdür.

    allah'ın kelamı ortada iken, sapık arap toplumuna tam da bu yüzden kuran'ı kerim inmişken, neyin peşindesiniz? allah kelamından daha mı iyi biliyorsunuz?
    5 ...
  41. abdulkadir geylani

    26.
  42. (bkz: la ilahe illallah)

    edit... Oha... adam "la ilahe illallah"ı eksilemiş ya... Allah ıslah etsin sizi...
    7 ...
  43. abdulkadir geylani

    24.
  44. kendisine olmadık hikayeler uyduranlar, olmadık yerlere koyanlar, evliyaların şahı mahı diyip mucize atfedenler şirk içerisindedir. Hemen tevbe edip kelime-i şehadet getirdikten sonra yeniden iman etmeleri gerekmektedir. Aksi takdirde küfür içerisindedir.

    Bilinsin istedim;

    zümer suresi 3. ayet: "iyi bil ki, halis din ancak Allah'ındır. O'ndan başka birtakım evliya (veliler, dostlar) tutanlar da şöyle demektedirler: «Biz onlara sadece bizi Allah'a daha çok yaklaştırsınlar diye ibadet ediyoruz.» Şüphe yok ki Allah, onların aralarında ihtilaf edip durdukları şeyde hükmünü verecektir. Herhalde yalancı ve nankör olan kimseyi Allah doğru yola çıkarmaz.

    "E lâ lillâhid dînul hâlis(hâlisu), vellezînettehazû min dûnihî evliyâ, mâ na’buduhum illâ li yukarribûnâ ilâllâhi zulfâ, innallâhe yahkumu beynehum fî mâ hum fîhi yahtelifûn(yahtelifûne), innallâhe lâ yehdî men huve kâzibun keffâr(keffârun)."
    3 ...
  45. kuran ın insan işi olduğunu kabullenemeyen kitle

    46.
  46. ayetlergerçekten iman etmişse sünnet adı altında, hadis adı altında yapılan sapıklıklardan sorumlu olmayacak kitledir.

    soru) "iki tüy parçasını kelimelerle şereflendirip* önünde secde eden kitledir aynı zamanda." cevap- yazar burada sakal-ı şeriften bahsediyor... çok üzgünüm ki ne yazık haklıdır. sakal-ı şerif, hırka-ı şerif, hacer ül esved karşısında yapılan şaklabanlıklar türlü türlü şefaat arzuları, türbelerden evliyalardan medet umma, yok peygamberin gölgesi yokmuş, yok ali de en az peygamber kadarmış, yok kainat peygamberin yada kuran'ın yüzü suyu hürmetine yaratılmış... açık şekilde şirktir. müslüman dünyasının büyük bir çoğunluğu yoldan çıkmış ve şirk içerisindedir. allah'tan başkasına secde etmeyin, ondan başkasından medet ummayın... ne diyor surelerin en büyüğü, nasıl başlıyor... hamd (övgü, övülme, büyük gösterilme, şefahat dileme) !yalnızca! alemlerin rabbine mahsustur. umarım müslümanlar bu mezhepçi kültürün getirdiği açık sapıklıklardan kurtulur.

    soru) "kadınların ikinci sınıf insan olması." külliyen yalan... iftira... islamiyet öncesi ilk doğan çocuk kız olursa öldürülürdü, kadının mülk edinme hakkı yoktu, kadının yönetimde bulunma hakkı yoktu, mirastan hakkı yoktu, tamamen seks objesi olarak görülürdü. kuran ile birlikte hz. ayşe örneğinde olduğu gibi yönetimde söz sahibi olmuşlardır, çocukların öldürülmesi gibi sapık adetler kaldırılmıştır, tıpkı erkekler gibi hatta bir çok durumda erkeklerden daha fazla miras hakkı verilmiştir, cennet ayaklarının altı ile müjdelenmiştir, Kuran’la ilgili mezhepçi anlayış tarafından çarpıtılmış konulardan diğer bir tanesi kadınların şahitliğidir. Kuran, kadın ile erkeğin şahitliğini bir tutar, hiçbir yerde “bir erkeğin şahitliği iki kadına eşittir” diye geçmez. Örneğin zinanın tespitinde 4 şahit gerekir ve Kuran’da bu şahitler 4 kadın veya 2 erkek, 4 erkek veya 8 kadın gibi ifadeler kullanılmadan 4 şahit diye belirtilir. inanmayan nur suresi 6-9 ayetlerle kontrol edebilir.

    istisnai, yanlış anlaşılan konu ise Bakara suresi 282. ayette, vadeli borçlanmalarla ilgili konuda geçer. Bu ayette, “borçların yazılması ve yazıcı ile şahitlerin bu görevden kaçmamaları” söylenir. Ayrıca ayetin sonunda “yazıcıya ve şahitlere zarar verilmemesi gerektiği” geçer. Görüldüğü gibi maddi menfaatlerin söz konusu olduğu bu konuda, şahitlik insanların kaçındığı, yapmak istemedikleri bir sorumluluktur. Allah ise bu kaçınılan görevi erkeklere yükleyip, “iki erkek şahit bulunmasını” ister. Dikkat edin ayette, “iki erkek veya dört kadın şahit bulun” ifadesi geçmez, doğrudan “iki erkek şahit bulunması” istenir. Böylece ticaretle daha az uğraşan ve baskılara karşı daha hassas olan kadın, bu kaçınılan vazifeden korunur. Eğer iki erkek bulunamaz ve bir erkek bulunursa, o zaman “bir erkek ve iki kadın bulunması” gerekir. Böylece hem şahit sorunu çözülür, hem olumsuz bir durumun ortaya çıkışı ihtimalinde bir erkekle bir kadının karşı karşıya kalması önlenip kadın korunur. Ortaya borcun miktarı konusunda bir yanlış anlama çıktığını düşünelim. iki şahidin farklı şahitliği durumunda kadın, erkekle karşı karşıya kalacak ve iki taraftan birinin yalancı olduğunun kesin olduğu bir ortamda, yoğun stres ve baskı altında kalacaktır. Oysa bir erkek ve iki kadın şahitle, şahit sayısı üçe çıkınca mesuliyet dağılacağı için şahitlikteki stres azalacak ve baskı yapmak isteyen art niyetli kimselerin bu sefer iki kişiden birini değil, üç kişiden ikisini kandırmaları gerektiği için işleri zorlaşacaktır. Kadınların baskılardan korunmasını sağlayan bu uygulamanın hikmetlerini idrak edemeyenler; kadını baskılardan koruyup, kaçınıldığı belirtilen bir mesuliyeti erkeğe yükleyen bu ayeti anlamayarak, “bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliğine eşittir” diyerek, Kuran’ı çarpıtmışlar ve evvelki uydurma izahlarından kaynaklanan bakış açılarını bu alana da sokmuşlardır. Oysa bu ayet dışında Kuran’da geçen diğer şahitliklerde kadın, erkek ayrımı yoktur. Eğer böyle bir ayrım olsa, Allah bunu ya her şahitlikle ilgili ayette belirtir ya da “bir erkeğin şahitliği iki kadının şahitliğine eşittir” diye genel bir hüküm koyardı. Böyle bir hükmün olmaması, böyle bir durumun da olmadığını gösterir.

    çok tartışılan Bakara Suresi 223. ayette “Kadınlar sizin tarlanızdır, tarlanıza dilediğiniz şekilde varın”şeklindeki açıklamayla, cinsel ilişkinin her şekilde yapılabileceği, bu konuda hiçbir kısıtlama olmadığı anlaşılır. allah insanların eşleri ile yaşayacağı cinsel ilişkiyi yalnızca kadınların muayyen dönemlerinde yasaklamıştır bunun dışında bir yasak yoktur. Toprağa tohum bırakılınca canlı olan fidanı meydana gelir, hanımın içine eşinin spermlerini bırakmasıyla evliliğin fidanı olan çocuk ortaya çıkar. Bu yüzden bu benzetme, insanları düşünmeye sevkeden ve gereksiz yasaklara set çeken çok güzel bir benzetmedir. peki bakalım ne demiş kuran kadın ile ilgili...

    * Ey insanlar! Biz sizi bir erkek, bir dişiden yarattık ve birbirinizle tanışmanız için sizi halklar ve kabileler kıldık. Şüphesiz Allah katında en üstün olanınız takvaca en ileride olanınızdır.49-Hucurat Suresi 13

    * Mümin erkeklerle mümin kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. Tevbe Suresi 71

    * Müslüman erkekler, Müslüman kadınlar, mümin erkekler, mümin kadınlar, itaat eden erkekler, itaat eden kadınlar, özü-sözü doğru erkekler, özü-sözü doğru kadınlar, sabreden erkekler, sabreden kadınlar, korunup sakınan erkekler, korunup sakınan kadınlar, sadaka veren erkekler, sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkekler, oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkekler ve ırzlarını koruyan kadınlar, Allah’ı çokça hatırlayan erkekler ve Allah’ı çokça hatırlayan kadınlar; bunlar için Allah bir bağışlanma ve büyük bir ödül hazırlamıştır. Ahzab Suresi 35

    *Onlar sizin giysileriniz, siz de onların giysilerisiniz. Bakara Suresi 187

    * Erkek olsun, kadın olsun inanmış olarak kim iyi fiiller gerçekleştirirse onlar cennete girecek ve onlar bir çekirdeğin sırtındaki tomurcuk kadar bile haksızlığa uğramayacaklardır. Nisa Suresi 124

    * Erkek olsun, kadın olsun, her kim inanmış olarak iyi fiiller gerçekleştirirse onu mutlaka güzel bir hayatla yaşatırız ve onların karşılığını, yaptıklarının en güzeliyle mutlaka veririz. Nahl Suresi 97

    tüm bunlarla birlikte kuran'da kadının başını örtmesine, çarşafa girmesine yönelik hiçbir ayet bulamazsınız. sadece genel toplum kabullerine uygun, dışarıda dikkat çekmeyecek şekilde giyinmesi emredilir. ziynet eşyalarını ulu orta sergilememesi emredilir.

    .... devam edecek....
    0 ...
  47. kuran ın insan işi olduğunu kabullenemeyen kitle

    43.
  48. üzerlerinde kuranı anlatmak hak olan, kendilerine mezhepçi, yoldan sapmış, hadis madis diyerek çarpıtılmış ve sapıtmış zihniyetleri eleştirilen argümanlarla gelinmemesi gereken, hadisten sünnetten zarttan zurttan değil yalnızca ve yalnızca kuran'dan sorumluluk olan zümredir...

    soru) "ilahi bir güç insanların okuması DERS alması için bir kitap yazsa nasıl yazardı? nelerden bahsederdi? hangi üslupla yazardı? kitabın edebi özellikleri nasıl olurdu? bu soruların kesin bir cevabı olmamakla birlikte tahmin yürütebiliriz. mesela benim tahminlerim şöyle:
    -tüm insanlar eşittir, kölelik geçerli değildir.
    -diğer insanlara iyi davranınız, size yapılmasını istemediğiniz bir şeyi başkasına yapmayınız.
    -güzel ahlaklı olun, hayvanlara iyi davranın, çevreyi koruyun.
    -çalışkan olun, çalışkanı severim.
    -insanları öldürmeyin, hayvanları sebepsiz yere öldürmeyin, onlara işkence etmeyin, hırsızlık, tecavüz, gasp kötü şeylerdir aklınızdan bile geçirmeyin.
    -her ne kadar tanrı olarak sizin ibadetinize ihtiyacım olmasa da beni tanrı bilin saygısızlık yapmayın.
    -yönetim şekliniz hususunda herkesin katılımcı olduğu bir sistem öneriyorum.
    -(tarihten yukarıdaki konular hakkında güzel örnekler verilir)
    -kitabın inandırıcı olması için bilim ve teknoloji konusunda daha sonra keşfedilecek bariz birkaç örnek verilir.
    (biz suyu iki tane birden ve bir tane sekizden yarattık, bilin ders alın diye.
    ey inananlar! denizlerin ötesinde ikisi birbirine ince bir boğazla bağlamış büyük bir kıta vardır, onu gidin yerleşin diye yarattık.
    insanlarım, bilin ki gökteki yıldızlar da birer güneştir, yalnız daha uzaktadırlar.)" denmiş... cevap... şaka mısınız lan siz? bütün kitap tam olarak bunlardan bahsediyor.

    soru) "-peygamberin kiminle evlenip kimi boşayacağı gibi gereksiz konulardan bahsetmesi." hayır söz konusu ayette müslümanların kimle evlenip boşanabileceğinden, kime nikah düştüğünden bahsediyor... peygambere sadece mehir konusunda (eşlerinin yada eş olmak isteyenlerin kendileri istedikleri için) iltimas var...

    soru) "-kuranın bir yerinde "ak" denilen bir konuya daha sonra "kara" denmesi." cevap- neresi? tek bir ayet gösterin...

    soru) "-evlat edinmenin yasaklanması (niye?)" nerede hangi ayette yazıyor bu? hatta ve hatta peygamberimizin dahi evlatlığı vardır (zeyd as.), ondan güzel örnek var mı ki? kuran'da sadece şunu söyler, evlatlıklarınız baliğ çağa geldiğinde nikah düşer, onları gerçek evatlarınız gibi görmeyin der. evlatlıklarınız sizin için birer dost kardeş olur... velhasıl insan psikolojisini allah'tan iyi bilen var mıdır? evlatlıkları ile evlenen (woody allen gibi, analıkları ile evlenenler gibi, onlarca örnek var) demek ki neymiş, evlatlıklarınız dahi olsa onlara cinsi duygular beslenilebiliyormuş... biraz vicdan sahibi herkesin de anlayabileceği gibi bu kural bir çok olası aile içi çarpık olayların önünde engeldir.

    -soru) "nahl 101 (biz bir âyeti değiştirip yerine başka bir âyet getirdiğimiz zaman -ki allah neyi indireceğini gayet iyi bilir- onlar peygamber'e, "sen ancak uyduruyorsun" derler. hayır, onların çoğu bilmezler.)" (bkz: #27156415)

    -soru) "tebbet suresinde ebu leheb'e lanet edilmesi." ebu leheb hz. peygamberin amcası, türlü türlü siyasetlerle hz muhammedin kabilesinden kovulmasına ve olası bir suikaste karşı savunmasız kalmasına neden olan kişidir. işte sırf bu yüzden hicret gerçekleşmiştir. peygambere en büyük eziyeti ve kötülüğü yapan kişidir. ha bu açıklama sizin için yetersiz geldi ve daha universal bir açıklama isterseniz, leheb ateş demektir. ebu leheb ateşin babası demektir. ateşin babası cennetten kovulan iblis için de kullanılabilecek ve kötülüğün şerrin kaynağı olan, kötü kişiler ve hizmetkarları için de kullanılabilecek bir imgelemedir. hz muhammedin amcasının adının ebu leheb olması ise sizler anlamını bilmediğiniz için sıradan bişeyse de içerisindeki bu etimolojik nedenden ötürü hikmeti olan bir şeydir. (bu da mı gol değil) bunun yanında çok ilginçtir ki ebu leheb kuran'da lanetlendikten sonra uzun yıllar daha yaşamıştır. yani bu süreç içerisinde eğer iman edip müslüman olsa idi kuran bir müslümanı lanetlemiş bir kitap olarak kabul edilecek ve daha doğmadan geçerliliğini yitirecekti. oysa bu kadar basit bir yönteme dahi müşrikler başvuramamış, kuran geleceği görmüş ve ebu-leheb kafir olarak ölmüştür. (bu da mı gol değil)

    -soru) "kitabın edebi bir değerinin olmaması. konudan konuya atlaması. başının sonunun belli olmaması. bu kitap bir yayıncıya basılması için gönerilmiş olsa edebi yetersizlikten dolayı hemen reddedilirdi." cevap- halt etmişsin sen... bu arada konu sırası olan başı sonu belli bir kuran okumak istiyorsan kitabı bir de indirildiği ayet sırasına göre okumanı tavsiye ederim. bu ve bunun gibi sapkınlıklar mezhepçi bakış açısının dindeki olumsuz etkileridir.

    soru) "-ilk ayetin "oku" olmasına rağmen muhammed bin abdullahın okuma öğrenmemesi veya okuma bilmediğinin iddia edilmesi." aslında ilk ayet içerisinde daha evrensel bir mesaj var ama sizler hz muhammed üzerinde kusur arayan gözlerle baktığınızdan bunu göremiyorsunuz. kuran allah kelamıdır. peygambere değil tüm insanlığa bir mesajdır. allah'ın bizim üzerimizdeki ilk emri, ilk farz "oku"dur... bu kitabı oku... anlamını öğren, ne demek istediğini anla, kafa yor, düşün... oku... oysa biz, kitabı okumayız, okuyanı sevmeyiz, anlamadığımız dildeki musiki bir hezeyana kapılıp asıl anlamı görmeyiz... velhasıl, oku hz. muhammed'e emir değil... sana emir... oku, adam gibi oku...

    ..... devam edecek, vakit darlığı.....
    2 ...
  49. kuran ın insan işi olduğunu kabullenemeyen kitle

    41.
  50. içerisinde bulunduğum kitledir...

    sadece bazı sorular sormak istiyorum...

    isra 73-75... (elmalılı)
    "Ey Muhammed!) Az kalsın seni bile, sana vahyettiğimizden başkasını bize karşı iftira edesin diye, fitneye düşüreceklerdi ve o takdirde seni dost edineceklerdi."
    "Eğer biz sana sebat vermemiş olsaydık, nerdeyse sen onlara birazcık meyledecektin."
    "O takdirde, muhakkak hayatın da, ölümün de azabını sana kat kat tattırırdık. Sonra bize karşı kendin için hiçbir yardımcı bulamazdın."

    soru) bu ve bunlar gibi bazı ayetlerde görülebileceği gibi, (örneğin hacc suresi 52. ve daha niceleri) hz. muhammed (ki gerek ateistler gerekse müslümanlar tüm dünyada yaşayan en zeki kişilerden biri olduğu hususunda birleşmiştir) kendisini bu kadar zor durumda bırakacak ve açıkça kendisini eleştiren bir çok ayeti neden indirsin?

    soru) genişleyen evren, 7 katlı sema (atmosfer), suların birbirine karışmaması, güneşin ayın yıldızların yörüngeleri gibi dönemin bilimsel birikiminin çok ötesinde, kimsenin belki de kendisinin dahi anlamadığı cümleleri söylemesinin (ki hz muhammed en çok bu ve buna benzer ayetler yüzünden yalancılıkla suçlanmış toplumun güvenini kazanmakta zorlanmıştır) kendisine açık hiçbir faydası yokken ne sebeple, bu o dönem için ne idüğü belirli olmayan kelamları etti?

    soru) örneğin kelime-i tevhid... (uzun uzun yazabilirim, lütfen vakit ayırıp mealline ve tefsirine hak ettiği değeri verin) insan tarafından kurulabilecek bir cümle midir?

    soru) dönemin sosyokültürel yapısı düşünüldüğünde (ebu-"kız ismi" ünvanını almamak için ilk doğan çocukların kız olduğunda öldürüldüğü, bir tarafta baba allah oğul allah, bir tarafta çok tanrılı inançlar, içerisinde kadınların hiç olmadığı sosyal hayat, kişisel hijyenin yerlerde olduğu bir toplumda, çok eşliliğin yaygın, ırkçılığın üst düzey olduğu bir toplumda) getirdiği sosyal devrimin zekat, haram, kadına verilen değerin yükseltilmesi, tek tanrı, kişisel hijyenin önemi, yaratıcıyı anmanın önemi ve temelde iyi insan olma erdeminin ödüllendirilmesi gibi getirilen tüm emir ve devrimlerin gerçekte ilahi bir düzene mi yoksa şeytani bir düzene mi hizmet ettiğini vicdanınıza sorduğunuzda ne cevap alırsınız?

    soru) evrim teorisinin (ki kendisi bilimsel gerçekliktir, teori lafına aldanmayın, evrim %100 gerçektir.) aslında allah'ın varlığı yada yokluğuna ilişkin bir argüman olarak kullanılamayacağını. bunun allah'ın evreni yaratmada kullanabileceği bir yöntem olabileceğini, zaman ve mekan mefhumlarından bağımsız bir üst aklın pek ala içerisinde yaşamış olduğumuz sistemi canı nasıl istersen öyle oluşturabileceğini, kuranda evrimi ifade ediyor olabilecek olan bir çok sure olduğunu (hayatın sudan başladığı, bir hücreden doğduğu vs. gibi) birçok ayet olduğunu... bununla birlikte pek tabii ki bir yerlerde adem ve havvanın da hikayesinin yaşanmış olabileceğini (veya bunların mecazen de kullanılmış olabileceğini) veyahut yeryüzündeki tüm kültürlerde hemen hemen tüm kutsal kitaplarda hatta mısır ve sümer mitolojilerinde dahi bahsedilen benzer hikayelerin (nuh, musa, adem vb.) bu kadar yaygın olmasındaki anlamın ne olabileceğini düşündün mü ? (iki ihtimal var ya örneğin sümerler ve inkalar gibi birbirlerinden haber dahi alamayacak uygarlıklar birbirlerinden kopya çekti, yada bu olaylar gerçekti ve birileri bu adamların kulaklarına bu hikayeleri fısıldadı)

    soru) kölelik denmiş, kuranda köleleri azad etmenin tavsiye edildiği, insanların arasındaki ırkların hiçbir farkının olmadığının söylendiği, kölelerle evlenilebileceği, azad edilmesi gerekliliği falan (hani modern dünyanın daha 100 yıl önce kaldırdığı kölelik) hatta peygamberin kendi kölelerini azad ettiğini falan bilmiyor musun, yoksa bilmiyor gibi mi davranıyorsun?
    3 ...
  51. bülent arınç

    1850.
  52. meşhur konuşmasının sonunda gökçek ile ilgili olarak "muhtemelen kendi başına karar verdiği bir konuşmadır ama bunu birileri üstüme saldırdıysa benim kulağım deliktir, o isimleri de bulur teşhir ederim" diyerek açık açık uzun boylu birilerini tehdit ettiği yalnızca benim dikkati mi mi çekiyor lan diye düşündüren siyasetçidir.
    0 ...
  53. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük