Cevrenizde illa ki bir otizmli tanidiginiz vardir. Bu sene ikincisi duzenlenen Hadi Oyuna
projesi sayesinde yasadiginiz bolgenizdeki bir otizmli cocukla arkadaslarinizla beraber ya da kendiniz baskalariyla eslesip cocukla ve ailesiyle haftada 2-3, yilda ortalama en az 40 saat olmak uzere aktiviteler gerceklestirebiliyorsunuz. Saatler ve aktivitler size ve aileye bagli olup Her cocuga 4 gonullu olacak sekilde eslestirilecek. Hem cocugun gelisimi hem de size yeni bir bakis acisi kazandiracak bu guzel olayi kesinlikle denemenizi oneririm. Ayrica otizmli ailelerin yasadigi zorluklari anlama hem de gelecekte cok daha fazla duyacagimiz bu rahatsizligin onemini kavramis oluruz.
Bu yazi çarșamba ve wednesday kelimelerinin etimolojik kokenleri hakkindadir.
Wednesday : odin, iskandinav mitolojisinde ve paganizmde en buyuk tanridir. Cermen mitolojisinde Wotan ve Wodanaz, Anglo sakson mitolojisindeyse woden olarak isimlendirilir. Kutsal gunu carsambaya onun adi verilmistir. (Woden'in gunu, eski ingilizce wodensday bugun wednesday)
Çarșamba : çehar șembe kelimesiyle ilgili en eski yazili kaynak orta asyada bulunmus Kur'an tefsirindedir(1300 oncesi). Kelime kokeni Farsça çaharşanbe "haftanin dorduncu gunu" sozcugunden alintidir. Farsça sozcuk çahar "dört" ve Farsça șabbe veya șanbe "cumartesi-dinlenme günü-" sozcuklerinin birlesimidir.
Yedi günlük hafta düzeni MÖ 6. yy'dan itibaren Yahudi toplumundan, ortak Arami kültürü vasıtasıyla, çevre kültürlere yayılmıştır
bu yazı insanların dünyayı nasıl gördügü ve renk kadar temel birseyi tanımlayabilme süreci , tanımlayamazsak onu orada olup olmama sorunsalı hakkındadır.
yakın insan tarihine kadar 'mavi' varolmuyordu , en azından düsündügümüz gibi varolmuyordu. etimolojinin renkleri isimlendirdigi gibi tarihi yunan,çin,japon ve ibrani uygarlıkların kaynaklarının hicbirinde bildıgimiz mavi rengiyle ilgili tek bir kelime gecmiyordu. bu bile mavi rengini hic gorememıs olduklarının kanıtı olabilir. peki mavi renginin eksik oldugu nasıl farkettik ? ünlü homer denizi tanımlarken ' şarap koyusu' demiştir mesela. 1858'de bu sorunsalı merak eden arastırmacı william gladstone(sonradan büyük britanyanın basbakanı olmustur) sırf renkleri tanımlayabılmek icin yazarlar tarafından onlarca siir yazıldıgını farketmıs. hatta bazı rengi tanımlayabılmek ıcın zırhlar,giysiler,cicekler,gokyuzu,kan vb. uzerıne onlarca kıta yazıldıgını gormus. hatta tanımlamaya calısırken demire menekse (violet yazmam gerek aslında cunkı ıngılız etımolojısınde gelısen bır surec ve arastırma bu) demislerdir. bu bey yunan yazıtlarını arastırdıgında tanımlanabilmis renklerin ne sıklıkta ve oranda yazılarda gectıgı arastırmıs. en cok bahsı gecen renkler sırasıyla siyah , beyaz cok daha az kırmızı , sarı ve yesil. ama mavi rengi ılgili hicbisey yoktu. bu veriden yunanların yazıtlarının karanlık ve camurlu , renkten yoksun oldugunu ortaya koymus. william bey bu durumun sadece yunan yazıtlarına ozgun bır durum oldugunu dusunup arastırmayı bitirmis. bir sure sonra dilbilimci lazarus geiger arastırmaya devam etmis ve bu durumun sadece yunanlılara ait olmadıgını gormus. kendisi ıskandınav mitlerini , hindu ilahilerini , incilin ibranice cevirisini arastırmıs , cennetin guzellıgıyle ilgili muthis tasvirler , gunesın dogusuyla ilgili betimlemeler vb. mavinin tanımından daha karmasık seyleri bulmus ama sen gel gor ki mavi ile ilgili hicbirsey yok. bahsi en cok gecen ilk 3 rengin(siyah,beyaz,kırmızı) orijininin her dilde nerden geldıgını kolayca anlayabiliriz , siyah(karanlık/günah) , beyaz ( sevap/fayda/isik/tanrı) ve kırmızı(kan). burdan da kendimiz renklerin tanımlarının baslangıcında yine hayatımızı etkileyen seylerı gorebılıyoruz (inaniz,beseri duygular,savas vb). insanlik dogaya baktıgında mavi rengini dıger renklere gore daha azdır gormustur. mavi renginde cicek,hayvan,cisim cok azdır. aklınızdaki soru ise 'peki ya gokyuzu ?' gokyuzu gercekten mavi midir ? bu eski felsefi soru sonradan cografik bilgi olarak cevaplanibilir olsa da eski zamanları düsününce bu konuda kesin bir kanıya varılamamıstır. cünkü günümüzde bir cocuga gökyüzü ne renk diye sordugunuzda ilk beyaz , sonra mavi sonra da renksiz diyebilmektedir yani bir direkt bir cevap veremıyoruz.
asil soru sudur ki , mavi icin bir kelime olmadan once insanlar dogal olarak maviyi goremıyor muydu ?
burası biraz karısık . homer şarap koyusu dediginde onun aklından neler geciyordu bilemiyoruz ama bildigimız bır sey var ki homerin biyolojik yapısı yunanlar ve diger tarihi uygarlıklarla cok yakın oldugu ıcın aynı sonuc/düsünüse sahip olabilirlerdi.
bu sorunun cevabı , arastırmacı jules davidoff tarafından verildi. nasıl mı ?
jules davidoff namibya'ya dillerinde mavi ve mavi/yesil arası bir kelime bulunmayan himba kabilesine gidip , herhangi bi yerliye 11(10 yesil 1 mavi) kutudan olusan resim göstermiştir. yerlilein cogu maviyi ayırt edememis edebilenler de zar zor basarmıstı. ama bir ayrıntı vardı ki 10 yesil kutudan birinin yesil tonu ince bir tonla farklıydı bütün yerliler bu farklı tonu ayırt edebilmisti.
sonuç olarak , bi kelime olmadan veya onu tarif edebilme yolu olmadan birseyi farklı olduguna karar vermek asırı zordur. bildigimiz mavi , mavi olmadan once belkide gordugumuz rengin farkında bile degildik.
dipnot : yıllar once bu konuya yakın türkce bir kaynak okumustum ama ne yazık ki bulamadım. asıl kaynak olarak jules davidoff'un cognition through color adlı kitabından yararlanabilirsiniz.