özdağ, popülist söylemle yüzde 7,25 oy alıp akp'nin yüzde 34'le tek başına iktidar olmasında rol oynayan cem uzanın yolundan gidiyor gibi. CHP ve iyi partinin oylarını toplayacak AKP'den yine oy alamayacak gibi. böyle olursa da başımıza ne gelirse müstahak gibi.
edit aw,
twitterda böyle söylemler var buraya taşıdım, şahsi fikirlerim değil bana sövmeyin ağlıyorum geceleri.
cebi biraz para gören herkesin sınıf atladım arabası olduğu için biraz rahatsız edici bir yanı var öyle olmasaydı rahat, şık gibi olumlu yorumlar yapabilirdim.
kendi playlistim çalarken arada bir şarkı denk gelir ulan ne zevkli ne kaliteli bir insanım dinlediğim şarkıya bak derim, öyle bir şey yani mesela led zeppelin-since i've been loving you
ankarada yapılacak bir etkinlik söyleyenin 40 yıl kölesi olurum. (çok arkadaşım olmadığı için her zaman dışarı çıkacak birini bulamadığımı bilmeniz gerek)
illaki bir çıkarları vardır o dönemde, yani babam dese al sana şu kadar para, ev, bilmem ne ama müslüman olacaksın okay derim. Bu şekil bir durum cereyan etmiştir garanti.
en sikko arabayı bile alamayacağınız para, maksimum şu arabayı alacağıma üstüne 100 daha koyarım şeklinde kıymetli olabilir yoksa varlığı yokluğundan daha çok sinir bozabilir bence.
yakın bir arkadaşım var hem çok güzel hem avukat hem tarzı güzel. Onu çok seviyorum ama yanındayken normalden çok daha çirkin hissediyorum kendimi. inanın zor bir durum.
hasan mezarcının ta kendisidir. dönemlerinde diğer peygamberlere de inanılmayıp deli olduğu söylenmiş sonrasında öğretilerine sahip çıkılmıştır. hasan mezarcı ahir zamanda insanların söylemekten korktuklarını dile getirmiş, barışı ve güzel ahlakı öğütlemiştir. bugüne kadar hep erdemli davranışları savunmuş olan mesih hasan mezarcı ileride gerçekliğini kanıtlayacak ve bugünlerde ona inanmayan sapkınları da şefaate erdirecektir.
en yakın arkadaşı karşı cins olan hemen bütün heteroseksüellerin yaşadığı sorunsaldır. beni bundan iyi kim anlar lan deyip bu yanılgıya düşülür ve ardından o kişinin arkadaşın olduğundaki kadar mükemmel olmadığını görür hem aşkından hem arkadaşından olursun.
insanlara deli gibi gereksiz infolar vermek isterken hiçbir başlığa ait hissetmiyorum kendimi. bir başlık ilgimi çekiyor girip bakıyorum orada da yazılanlar diyorum beni aşar polemiğe gerek yok derken mal gibi dolanıp dolanıp çıkıyorum. yine bütün coşkum, hevesim isteğim içimde kalıyor.
lisedeyiz, yurtta kalıyoruz. iki arkadaş pijamayla parka çıktık para yok çarşı pazar gezecek. sigarasızlıktan birbirimizi yiyoruz. arkadaşımın tipine şöyle bir baktım sen bu tiple ne yaparsan yap kimse seni yadırgamaz dedim. ileride bir binanın önüne 5 dakika önce bir bmw durdu ama içindeki inmedi. dedim git şu arabaya aklına geleni söyle sonra 2 sigara iste. gidip deli takliti yapmış adama abla sigara var mı abla demiş adam da 5-6 tane uzun parliament tutuşturmuş eline göndermiş. tabii o zamanlar akıllı uslu insanlar olmadığımız için işleyen bu sistemi daha fazla kullanmaya karar verdik. cebimizde 1 lira para vardı. pazara indik pijamalarla, pazarcıya soruyoruz abi bir liraya kaç çilek eder adam acıyıp bi poşet koyuyor parayı almıyor, başka birine gidiyoruz abi bir liraya kaç elma eder adam birkaç elma koyuyor parayı almıyor, başkası anlatsa inanmam yarım kilo peynir bile aldık beleşe. büfeci biraz kalleş çıktı ondan sadece 1 ekmek alabildik üstelik parayı da aldı. sonra akşama kadar parkta piknik yapmıştık. yaşarken çok eğlenmiştik ama yıllar sonra dönüp bakınca nasıl bir sefaletmiş diyor insan 2 kişinin cebinden 10 lira çıkmamış.
son bir saattir sevdasına düştüğüm eşofman altı. almak istediğim için ağlıyorum şu an ama hiçbir yerde satışı yok. vintage sayfalarda bile bulamadım. yardımı olacak biri var mıdır?
ankarada solfasol, çinçin, yenidoğan, hıdırlık, abidinpaşa sayılabilir. aynı şekilde izmirde kadifekale, limontepe, tenekeli, tepecik, kuruçay gibi mahalleler türkiyenin en aydın kesiminin oturduğu, sabahları sokaklarında schumann besteleri yükselen, yerde 1 tane çöp bulamayacağınız, sanat sergileri ve yolda karşılaşacağnız sokak sanatçıları ile türkiyede yaşayan bir floransa olduğunu bize gösteren mahallelerdir.
gözlerinde okudum tahtı arayanın
kendi kendisinin kuluna dönüştüğünü, dizeleri ile gönlüme taht kuran bir sanatçıdır. lübnanda doğmuş olmasına rağmen kendi halkı tarafından hak ettiği ilgiyi görmemiş sahiplenilmemiştir. batı tarafından tanınmış ses getiren bir sanatçı ve filozoftur. şiirleri onlarca dile çevrilmiş resimleri birçok şehirde çok önemli sergilerde sergilenmiştir. bana kalırsa onu okumak kabuklu bir cevizi kırıp yemek gibidir. her aşaması keyif verir ve sonuç olarak zihnimizde güzel olaylara sebep olur.
şu an kocası olan adamla her iksi de evliyken kuliste işi pişirip hamile kalan ve evlilikleri bitirip yeni bir hayata başlayan makyöz ablamız. 15 temmuzun acısını çıkaramadıklarından söz edip öldürülecekler listesi tutmuş apaçık insanları tehdit ediyor. söyledikleri ile nasıl gündeme geleceğini kestirebilecek kadar cin fikirli ki programa çıkmadan önce italya biletini alıp biz bunları söylerken çoktan italyaya kaçmış bile.
boşta kalınca ayda yılda bir girdiğim, her girdiğimde geçmişteki entrylerimi aptalca bulduğum platform. birkaç gün takıldıktan her konuda fikir beyan etmeye çalışmanın ne kadar zor olduğunu fark edip geri çıkarım.
Kurtulamıyorum şu illetten biri gelip yerine pike koyana kadar örtüyorum. Terliyorum sonra kıçım başım açılınca hasta oluyorum. Psikolojik bi nedeni mi vardır nedir bilemem ama korkunç bir durum. Allah başka dert vermesin haklisiniz ama yine de muzdaribim.