türkiye' nin en özgürlükçü partisi olan bdp' ye bir dahaki seçimde oy verme sebebidir. ilk defa bdp ye oy vereceğim, hayırlısı olsun. kamuda türbanı destekleyip aynı zamanda herkesin yaşam tarzına saygı duyan, laikliği katı şekilde değil ancak " yaşam tarzına saygı" ekseninde yorumlayan, sadece kürtlerin değil, alevilerin, garyimüslimlerin, cinsel ayrımcılığa uğramış insanların da haklarını sonuna kadar savunan bir parti bdp. kürt sorunun yavaş yavaş çözülmesiyle birlikte artık daha da fazla türkiye'nin partisi olmaları gerek. en önemli eksikleri bu. özellikle ekonomi siyaseti konusunda oldukça zayıflar, onlar da farkındalar bunun. bu yüzden batıda hdp olarak seçimlere girecekler. sırrı süreyya'nın dediği gibi daha fazla türkiye'nin partisi olmaları lazım, bu eksik de yavaş yavaş giderilince mis gibi bir parti olacaktır bdp. ayrıca genel başkan selahattin demirtaş türkiye' deki en kaliteli, en makul siyasetçilerden de biridir, partiye yakışmaktadır. hadi hayırlısı bakalım.
olmayan adamdır 22 yaşında adam mı olur lan? ha siz alayınız 14 yaşında ergen olduğunuz için 22 yaşındaki birinin size adam gelmesi normaldir. pornoya ergenler.
uludağ sözlükte başka bir şey aranmıyor ki amınakoyim dediğimdir. burası sözlük falan değil ki ergen spermleri sonucu ortaya çıkmış leş bir yer. topunuzun amınakoyim.
yasal mirasçılıktan farklı olarak, kanun gereği değil; bir ölüme bağlı tasarrufla( miras sözleşmesi veya vasiyetname) mirasçı olarak atanmış kişidir. vasiyet alacaklısından farklı olarak atanmış mirasçı terekenin borçlarını da üstlenmek zorundadır. uygulamada vasiyetten şöyle bir farkı olacaktır. vasiyette miras bırakan terekedeki belli bir malvarlığı unsurunu açıkça göstererek işlem yapar. örneğin: bodrum'daki evimi (a) ya bırakıyorum gibi. halbuki atanmış mirasçılıkta miras bırakan belli bir oran gösterir ve bu oranda atadığı kişinin mirasçı olacağını ifade eder.örneğin: (a) yı terekenin dörtte birine mirasçı olarak atıyorum.
belirli bir sebepten ötürü( miras bırakandan önce ölüm, mirası ret, ıskat veya yoksunluk halleri) mirasçı olamamış yasal mirasçının mirasçılık hakkının aynı oranda alt soyuna geçmesi ilkesidir. örneğin: miras bırakan (m) ölür, oğul (o) mirası redderse, (o) nun miras payı aynı oranda kendi çocuğu (ç) ye geçecektir.
doğrusu "vasiyet" olan, alacaklısına bir ayni veya nisbi hak kazandıran ölüme bağlı tasarruftur. kanunda "vasiyet" terimi belirli bir mal bırakma adıyla düzenlenmiştir. halbuki vasiyetle, alacaklıya bir herhangi bir ayni hak veya alacak hakkı da kazandırılabilir, belirli mal bırakmaysa yalnızca "mülkiyet hakkının iktisabını çağrıştırmaktadır.
ölümle birlikte sonuç doğuran, tasarruf işlemi olmayıp genel anlamda hukuki bir işlem olan,şekli ve içeriği(ikisi birlikte) kanunda sınırlı sayıda gösterilmiş, miras hukuku kaynaklı işlemlerdir. şekli olarak vasiyetname ve miras sözleşmesi diye ikiye ayrılırlar. ayrıca,karıştırmamak gerekir ki miras sözleşmesi her ne kadar sağlararası olarak da yapılsa ölümle hüküm ifade edin bir ölüme bağlı tasarruftur.
idare mahkemesinin yürütmeyi durdurma kararıyla birlikte mümkün olmayan eylemdir. mahkeme planın "şehircilik ilkelerine" aykırı olduğu izlenimini verdiği için, yürütülmesini durdurmuştur. muhtemelen yargılama sonun da iptal de edecektir. karar kesinleşirse nah yaparsın kışlanı.
anayasal hakkını kullanırken gaz yiyen vatandaşlarına merhamet gösteren ve faşizme karşı çıkan kadirdir. lan olum mesele gezi parkı değil; sen insanlar sırf muhalif diye devletin yetkilerini hukuka aykırı bir şekilde kullanamazsın, bürokrasiyi tahakküm aracı olarak, yaptığın politikanın yayılması için kullanamazsın. sen iktidarsın, devlet değilsin. sen tarafsız olmayabilirsin ama bürokrasi tarafsız olmak zorunda. hala ne parkı ne gezisi vicdansız yavşak?
gezi parkı değil, akp nin faşizmi onun sonu olabilir. ulan moronat bahçesi gezi parkında bebeğe sıkılan gaz akp 'nin sonu olacaktır, imar planı değişikliği değil.
yapılırsa anayasaya açıkça aykırı olacak olan düzenlemedir. böyle bir düzenleme şüphesiz anayasanın seyahat ve yerleşme özgürlüğüne aykırı olacak. yine temel hak ve özgürlüklerin "ölçülü" bir şekilde kısıtlanabileceğini buyuran anayasa'nın 13 maddesine de açıkça aykırı olacak ve bu şekilde anayasa mahkemesi tarafından usulüne uygun başvuru halinde iptal edilecektir. kısacası kimse rüya görmesin. hukuk devletinde böyle bir uygulama mümkün değildir.