Trabzonda bulunan müzik listesinde sadece karadeniz şarkıları olan bir çay evi. Çayı müthiştir. Tostu da fena değil. Yaz aylarında limonatası da efsane sarıyor. Ah bir de sürekli garsonları gelip çay içmek ister misiniz diye sormasa saatlerce oturulup sohbet edilecek bir mekan olurdu. Puanım 9/10. Trabzona yolunuz düşerse ugrayınız.
annecim hoşgeldin cümlesine şu cümlelerle cevap verir:
-uf al şu poşetleri elimden
-ne yemek yaptın?
-bu yemeğe bu kadar salça katılır mı?
-abin nerde ?
-e bu yemek neden ben gelene kadar pişmiyor?
-baban geldi mi?
-neden aramadın babani?
sonrasında ee ne yaptın dışarda bugün sorusuna ise şu cümlelerle cevap verir:
-ne oturdun sen balkonda daha çamaşırlar duruyo kalk topla.
-çok acıktım sofrayı hazırla.
-eee kızım komşuları çağırda onlar toplasın bari sofrayı tövbe tövbe.
uyku saati gelip çattığında ise bunları duymak mümkün:
-bak saat kaç oldu bir kitap yüzü açmadın daha anca uyu camış gibi ben bir şey demeyeceğim sene sonu ağlarsın ama geç olur.
bakan diyor ki biz milletimizin mağdur olmasını istemiyoruz. sonra da diyor ki yeni köprü yerine fsmden geçen ağır vasıta araçlara 10 misli ceza uygulanacak. yaşasın milletimiz yine mağdur değil.
küçükken hayretler içinde izlediğim kişilerdir. kuran okunurken bir yere dalıp giderler ve bitene kadar sallanıp dururlar. bittiği zamanda bir güzel tavuklu pilav gömerler.
katil olmak için gayet güzel bir sebeptir. ya insanlık edip günaydın diyoruz bakıyor bakıyor sonra sadece gülümsüyor öküz. sabah sabah bütün enerjimi sömürdüler yine. ağlamak istiyorum.
kardeşim 9. sinifa geçtiği için onu okula getirdim ve suan töreni dinliyorum. ilköğretim haftası olarak kutladığımız ilk hafta 15 temmuz sehitlerini anma haftasi olacakmış. hadi bu neyse. okul müdürü 15 temmuzda ölen vatandaşlarımız için el fatiha diyor. hadi bu da neyse. okul zili 15 temmuz marşı olacakmış. müdür kürsüde siyaset yapıyor. bu nasıl bi saçmalık? bu hafta tamamen konferanslarla falan gececekmis ve 15 temmuzun gerçeklerini anlatacaklarmis. kimse çocuğunu okula bu yüzden göndermiyor.