ay hemen biz de olalım. moda olmuş ne güzel.
Meşrulaştırma ve normalleştirme çabasıdır. sen bi dene olmazsa biseksüel olursun tarzında modalaştırma amacıdır.
ilk bölüm olması nedeniyle karakterler oturmaması normal ama leyla ile mecnundan fazlasıyla çağrışım var. Ak sakallı dede yerine ilham perisi var, ismail abi yerine şair var, bakkal yerine çaycı var gene aynı mahalle kavramı var gene bir ilk bakışta aşk var vb...
Kardeş payından hilmi kazmıkçı da çok benzer bir rolde. Sanki hilmi okul açmış, aynı karakter gibi.
Yani leyla ile mecnunun ince bir çakması olmuş gibi dizi. Sizin nesil sevebilir ama leyla ile mecnunu izlemiş nesil olarak bize biraz tekrar niteliği taşıyor. https://galeri.uludagsozluk.com/r/1960848/+
Barış Manço'nun ne kadar milliyetçi olduğunu bilirsiniz. Halen yabancılara verdiği ayarlar youtube de gezmektedir. Şimdi size dönence şarkısında 1991 yılında bağımsızlığını ilan eden orta asyadaki türk cumhuriyetlerinin, 1981 yılında kurulacağını gören ve bunu dönence parçası ile ölümsüzleştiren Barış abimizin bu parçasının sırrından bahsedeceğim.
[Gün çoktan döndü buralarda
Ve ben simsiyah bir gecenin koynunda, yapayalnız bekliyorum
Duyuyorum, görüyorum, bir gün gelecek dönence biliyorum]
Bu kısımda orta asyadaki türk toplumlarından bahsetmektedir. Orta asya binlerce yıl türklerin yuvası iken rus egemenliği altına girmiştir ve birgün tekrar kendi benliğini bulacağını, yalnız bir kurt gibi pusuda beklediğini ve gözlemlediğini anlatmak istemiştir.
Doğuda bulunan türki toplumlarında bağımsızlık adına birşeylerin olduğunu, gece olarak nitelendirdiği sovyetler birliğinden uyanıp güneşin doğacağı yani bağımsızlığın yaklaştığını söylüyor.
[Kupkuru bir ağacın dalıyım yapayalnız
Uzaklarda bir yerlerde, bir şeyler kök salıyor
(Görüyorum, dönence)
Bu kısımda ise ulu, yaşlı fakat kurumuş bir ağaca benzettiği,
yapayalnız kelimesi ile türkün türkten başka dostu olmadığını, türklüğün tekrar canlandığını ve kök salmaya başladığından bahsediyor.
[Çatlamış dudağımda ne bir ses, ne bir nefes
Uzaklarda bir yerlerde, türküler söyleniyor
(Duyuyorum, görüyorum, biliyorum)
Çatlamış dudaklar, sessizlik ve nefessizlik bitmiş gibi görünen türklüğün bitmediğini, türkülerin (türkünün manasını zaten biliyorsunuz) söylendiği sözüyle bitmeyeceğini söylemek istiyor.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1953010/+
Ya mk bi anlatamadım şu işi. Bu ağaç süsleme, kırmızı don giyme, kutlamalar otlar boklar hristiyan bayramı. Onlarda da bizim bayramlardaki gibi küslerin barıştığı, tüm ailenin bir araya geldiği, beraberce vakit geçirdiği bir bayram. Onlar için anlamı büyük ama bizim için ne bu tantana? Bizim kurban bayramı, ramazan bayramı gibi tıpatıp. Tamamen hristiyan geleneği. Zaten bunlar yılbaşından 3 gün önce olur. Bizimkilerin ağaç süslemesi felan hristiyan adamın bizim kurban bayramına özenip kurban kesmesine benziyor.
Ne yapıyorsun sen amk delisi diye sorarlar o hristiyana ama bizimkilere birşey soran yok çünkü toplum tamamen malaklaşmış. Normalde 1 Ocak tarihinin hiçbir önemi yoktur; http://www.enpolitik.com/...-zaman-kutluyorlardi.html
Bir de yeni yılı kutluyoruz biz yeaa diye tayfa var, senin yeni yılın Nardugan ve/veya Nevruzdur, 1 Ocak değil kardeşim.
Tişikkirlir sipirmin
Tişikkirlir hilliwood
Bizimkilerin olmayan beynini ne güzel de yönlendiriyorsun.
1. sözlüğe üye olmaları
2. sözlükte kız olduklarını belli etmeleri
3. sonsuza kadar internet alemine hediye ettikleri fotoğrafları.
o fotolar sonradan götünüzü tırmalar. hem de bayaa bi sonradan. 3 güne unutulur zannetmeyin, 2007deki ifşalar duruyor halen. salak salak işler yapmayın.
sözlük ahalisinin yaptığıdır. o güzelliği 10 bilemedin 20 yıl sonra pörsüyecek, zekasını da sizi sikertmek için kullanabilir karakter yoksunluğundan ki milyonlarca örneği var zaten. güzellik ve zeka arayacağınıza karakter arayın beyler. yanlış yoldasınız.
çoğunlukla misafirlikte ve umuma açık tuvaletlerde sıkıntı yaratan sesler bütünüdür. alışveriş merkezi ve dinlenme tesislerinde ise yandaki arkadaşla düet imkanı sağlar.
amerikanın ışid ile işi bittiğine göre, asıl adı artık sen james de ben micheal diyeyim ajanını ben gördüm öldü köpek gibi diyerek ve birtek kendisi görüp(!) açıklayarak yurduna geri çağır.
bir sürü tecrübesi var adamın, tüm ortadoğuyu gezdi, neme lazım, iş düşer belki sonradan gene.
bugün köşeye sıkışan pyd nin esad ile yaptığı anlaşmadır. Bu durumda esad kürtlere özerklik vermesi karşılığında onların işgalini kaldırmış olacak ve onları kendi resmi 5. kolordu olarak nitelendirecek. Amerika ve Rusya ise Türkiye'nin karşısına ise bir ülke koyarak savaş çıkarmaya çalışıyor.
yıllardır topraklarını pydden korumaya çalışan, onlarla savaşan esaddan beklenmedik bir hamleydi. Bunu biz bile beklemiyorduk. Büyük ihtimal pyd tam bağımsız kürdistandan vazgeçti ve özerkliğe boyun eğdi, esadda pyd işgalinden kurtulup topraklarının tamamının yönetimini kısmen de olsa geri aldı.
Buradaki en önemli unsur pyd resmi olarak suriye 5. kolordusu olursa biz operasyona devam edecek miyiz? Çünkü bundan sonra bunun adı operasyon değil, savaş olacak.
arkadaşlar aklıma geldi şimdi. biz böyle pkklı gibi hesaplar açıp durumu manupüle etsek nasıl olur? yani troll hesap. uludağ olarak trollde üstümüze yoktur bilirsiniz. burdan ortak hareket etsek, örneğin 30-40 hesap açsak ve sonra burda kararlaştırıp twitterda herkes aynı hashtage yüklense, bir süre sonra alır başını gider diye düşünüyorum.
sadece bir gün lagaluga yapmasanız da elinizden birşey geliyorsa şu sosyal medya savaşına destek olur musunuz arkadaşlar? iki googleda arasanız birşeyler bile yeter. lütfen bakın, burası sadece benim vatanım değil, tanıdığınız bildiğiniz, sevdiğiniz herkes burda. biraz sahip çıkın lütfen...
bunu sözlükten doğru çok rahatça çözebilirsiniz. örneğin 2010da açılmış ve çok tutmuş, siyasetle alakası olmayan, günlük insan ilişkileri, psikoloji vb gibi bir başlığı sadece 1-2 harf değiştirerek açın, aynı ilk entryi girin. o zaman anlayacaksınız.
2010 yılında aynı başlık aynı entry 150+ alırken şimdi 1-2+ ve 7-8 eksi alıp altında 2-3 entry ile sözlüğün derinliğine gömülüyor.
buradan da insanların geçmişte neye nasıl baktıkları, toplum yargıları, verdikleri kararlar ve önemsedikleri şeylerin değişimi ortaya çıkıyor.
benim analizime göre daha kısa entryler seviliyor, okumayı artık sevmiyoruz. kısa ve öz bilgiler istiyoruz. bu da bize instagramın bir hediyesi sanırım.
daha bireyseliz. birisi ciddi bir derdini yazdığında altında herkes teselli etmeye çalışmış, şu an "çok da sikimizde" diyip geçiliyor.
daha bağımlıyız, özellikle sosya medyaya.
daha bilinçliyiz. önceden böyle bir bilinçle hareket eden sayısı azmış.
eskisi kadar kolay galeyana gelmiyoruz. çok oyunlar girüldüğü için artık arkasını araştırıyoruz. eskiden de var olsada şu ana göre çok daha azmış bu insanlar.
daha saygılıyız. örnek olarak eskiden troller çok acımasız şekilde trollük yapıyor, dine, atatürke, bayrağa bile olmadık şeyler yazıyorlardı sırf eksilenmek için.
vsvs....
geçen 10 yılda türkiyedeki gençlerde algılar çok fazla değişmiş. ama değişmeyen bir şey var;
vatan sevgisi. o genetiğimizde kazılı, kimse sökemiyor, sökemezde...
uludağ sözlüğün kendi sayfasından önce, ilk sırada ekşi sözlükte açılan "uldağ sözlük" başlığının çıkması gayet ince fakat anlayana kalın bir mesaj olarak kendini farkettirmiştir.
hepsi de iyi insandı. Amaçlarımız, hayatlarımız, tarzımız farklıydı ayrıldık ama neler neler oldu da ayrıldık. Saçma salak muhabbetler, birbirini üzmeler, kırmalar, bağırışmalar, suçlamalar....
ne gerek vardı ulan. şimdi karşımda olsalar ve ilk kez tanıştığım insanlar olsalar "lan ne kaliteli insanlar var be" diyeceğim tipte insanlardı. yazık oldu hepsine, herşeye, zamana, çabaya...
aklıma geliyor bazen de kendi kendime utanıyorum lan. ama onlardan değil, kendi yaptıklarımdan utanıyorum. en kötü bana yapılan seviyesizliği bile engelleyemediğim için utanıyorum. istesem engellerdim ama işte ben yeri geldi zorlamayı, yeri geldi inat etmeyi, yeri geldi intikam almayı planladığımdan devam ettim hep.
ne gerek vardı mk bu kadar iyi insanın üzülmesine, kırılmasına, kalplerinde bir acı bırakmaya? ne gerek vardı oğlum planlara?
makyajla bezeli, cürretkar giyinmeyi sevinen, çok hızlı hayatı olan don gibi sevgili değiştiren, kenar mahalle serserilerinin yarısının aşık diğer yarısının da hasta olduğundan mütevellit götü atmosferin 4. katına çıkan, sahte olduğu her yerinden belli olan ama nedense saatlerce orjinal olduğunu ispat etmeye çalıştığı takı ve giysileriyle, sürekli paradan bahseden, kocasının zengin olmasını isteyen, lüks hayranı, parayla her bok çözülecek zanneden, sonra kendi muhalefet şekilde 17sinde bir cafe çalışanıyla evlenip 21inde 2 çocuğuyla hergün kocasından dayak yiyerek ve aldatılarak ömrünü geçiren hatun.
nolluyor oğlum? arabistan iran tankerlerini bombalıyor, biz yanlışlıkla(!) amerikan üssünü bombalıyoruz, macaristan, bulgaristan zikerler AByi biz sizden yanayız diyor, çin amerika ticaret savaşları coştu, fransadaka iç karışıklık aynen devam, hongkong desen ayrı bi durum, ispanya bişiler diyor, almanya herkese nanik yapıyor felan...