Ashtanga yogayı türeten Pattabhi Jois'in de dediği gibi "Yoga, %99 pratik, %1 teoridir".
Huzur aramak kişisel tercihtir ancak yoga pratiğini düzenli yapan bir insan belli bir aşamadan sonra vücudunu dinlemeyi öğrenir. Vücudun işleyişine aşina olduğundan gün içerisinde ters hareketler yapıp ufak sakarlıklarla sakatlanmasını önler.
Kanıtı nedir nasıldır bilmiyorum, denir ki yoga insanın kişiliğindeki ufak pürüzleri giderir, sinirlilik, öfke vs...
1 Ocak 2016 itibariyle kurumsal kaynak yönetiminde SAP kullanmaya başlamış olan kurumdur.
Canlı kullanımın ilk günlerinde programın çarpı tuşunu geri tuşunu bulamayan memurlarıyla hoş anılar bırakmıştır.
2014'te piyasaya sürdükleri Eti matikle de gönülleri fethetmişlerdir.
Fosfat, petrol türevi kimyasallar içermediği iddia edilen temizlik ürünüyle yumuşatıcı kullanmadan çamaşırlarınızı temizlemek mümkün.
Daha fazla araştırma geliştirme yaparak -özelleştirilmeden- bor'u hammadde olarak değil de ürünleştirerek satabilmeleri temennisiyle...
Emre Tuncer'in kitabının adıdır. Herhangi bir insanın günlük içsel konuşmalarının ya da yakın arkadaşlarıyla yaptığı saçmalama seanslarının yazıya dökülmeye çalışılmış hàlidir. işini bilen, adamakıllı bir editör tarafından elden geçirilmesi mümkünse o güne kadar da piyasadan çekilmesi gereken kitaptır.
Bu kadar iyi yorumun ardından radyo programlarını tez elden dinleyeceğim adam.
Bunun yanında arkadaş mümkünse yazı yazmasın, iyi bir sohbet arkadaşı olabilir ama aynı biçimde kitap yazılmaz; yazılır tabii, ama insanların değerli vakitlerini çalmaktan öteye gitmeyecek bir kitap yazılır (bkz: hayat felsefesi). Kitabın sayfalarını sabırla çevirdiğim süreçte tek söylediğim "...e hadi nerede?" oldu. Yazılan yazı, okumaya değer satırlar nerede?
Ayrıca editörden mi yoksa yazardan mı kaynaklı bilmediğim bağlaç olan "de"lerin tamamının bir önceki kelimeye bitişik yazılması, ismin bulunma hàliymiş edasıyla sunulması beni çileden çıkardı. "ki" meselesine girmiyorum, "şey" sözcüğünü acıyla anıyorum. Bilerek mi yapmış diye düşünmedim değil, olur ya altından bir sürpriz çıkar... şaşırırız!?
Çok akıcı bir dille yazılmış olan kitap, elinizden bırakamıyorsunuz. Klişe olarak filminden daha iyi. Katniss'in düşüncelerini kendi ağzından okuyorsunuz ve içinde bulunduğu durumla isyanını daha iyi anlıyorsunuz.
türkçe benzeri için (bkz: vikitap). evrensel olması avantajlı fakat türkçe'ye çevrilirse daha da çok kullanıcı kazanacak olan site.
Bu yıl okumayı hedeflediğiniz kitap sayısını yazabiliyorsunuz. Başlangıç ve bitiş tarihlerini alarak kitapların kaç günde bittiğini de tutuyor. Kitaba verilen derece 10 üzerinden olursa daha kullanışlı olacak bir site.
http://www.goodreads.com'dan her şeyi alınmış ama hızı esirgenmiş site. Türkçe olması sebebiyle buraya da üyelik açtım fakat yavaş olmasına çözüm bulunmazsa kullanıcı kaybedecek olan site.
Bunun yanında bilmeyenlere: rotten tomatoes, flixster'ın kitap versiyonudur.
II.Bayezid dönemini, endülüs'ten kalan yahudi ve müslümanların kurtarılması için gönderdiği gemilerin macerasını ve bu süreçte olan nice güzel öyküyü anlatan kitap. 5 kitaptan oluşacak olan imparatorluk serisinin 2. kitabıdır. Beyazıt Akman bu kitapta Dünyanın ilk Günü'ne nazaran yazarlığını da geliştirmiştir.
hikayenin tamamının önceden kurgulanıp bitirildiğine inandığım manga(ve anime). hiro mashima'nın ellerinden öpmek lazım. Hikaye başından beri hiç sağa sola sapmadı ve açık vermedi*. karakterler ve öyküleri oldukça iyi hazırlanmış. hiçbiri hakkında gereksiz macera yok ve her macera başka bir olaya çıkıyor, bir yerde tüm olaylar birleşiyor. "bunu okumasak da olurmuş" dedirten bir bölümü bile yok*.
Domates çorbası çok güzel olan restoran. Öyle her yerden domates çorbası yenmez ama Kyma'nınki baya iyi. Bir de pizzalarını menü yapınca daha uyguna gelen bir kampanya yapmışlar, fark etmeden normal fiyattan sipariş verince arayıp "siparişinizi iptal edelim, pizzanızı oradaki menülerden seçin daha ucuza geliyor" dediler ya işte o an gönlümü fethettiler.
bir paket bisküvi 1 tl iken 6'lısını 7 tl'ye satan real'in bulunduğu bir semtte böyle olaylar insanı şoke ediyor tabii.
gerek bir çikolatanın yarısını, gerek buzdolabını, gerek uyku saatlerinizi paylaştığınız oda arkadaşınızın altında yatan sebepleri bilmediğinizden ya da gerçekten tuhaf olduğu için garip gelen huylarıdır.
* mesela oda arkadaşımın erkek arkadaşıyla buluşurken nüfus kağıdını odada bırakması.