barok italyada rönasansın katı kurallarına karşı doğmuş bir sanatdır. klasikliği red eder. tanrı ve kral önemli olduğu için saray ve kilisede düzenlemeler yapılır. kral ne kadar güçlüyse sarayıda o kadar görkemli olmadır düşüncesi vardır. kiliselerin içi mitolojik ögelerle beznmiştir. duvardan tavana melek heykeller vardır. oval forumlarla geniletilmiştir. dış kabuk işlev düşünlmeden iç ve dış bükeylerle kıvrılır bükülür. süs ve renl abartılmıştır. prag viyanada etkilerini görebilirsiniz. ukranya çek polonya da barok armut şeklinde kubbeyledir. ışık dramatik kulanılmıştır. gölge oyunları aydınlık önemlidir.
vebanın yaygın olduğu bu dönemde insanlar,memento mori ve carpe diem felsefeleri arasında sıkışıp kalmış ve bu sebeple hayatın her alanında ağdalı bir karamsarlık ile abartılı dış vurumun doruk noktasını yaşamışlardır.
realist olursak kurulması kaçınılmazdır. birinci dünya savaşı bittikten sonra nasılki türkiye cumhuriyetinin kuruması kaçınlmaz olduğu gibi kürdistanında kurulması kaçınılmazdır. güney afrika nasıl bağımsızlığını kazandıysa bir gün kürdistanda kazanıcak. ha bu top tüfekle olmıycak tabikide. ne yazıkki tüm kürtler kürdistanda yaşamayacak. bağımsız bir devletleri olsa dahi istanbulda yada bir çok yerde kürt barıncak.
yazılarını takip ederim lakin bu son yazısı saçma ana fikir ne?, temizlikçisi tülay'la ingiltere'deki fakir zenci çocukları benzer kültürlerin içinde yetişmediler, ki hep söyledim, marx'ın teorisi batı temelli ve kapitalizmi yaşamış toplumlar içindir, itaatin çok önemli bir yer tuttuğu doğu kültürü ve kapitalizmi yaşamamış bir toplum üzerinden marx okuması ya-pa-maz-sı-nız..
ha, yapmaya çalıştığınızda da işte böyle rezil olursunuz
(bkz: http://www.haberturk.com/...n/666896-sinifsiz-domates)
marquezin en iyi kitaplarından biri. akıcı dille doğaüstü konuarı kaleme almış. kitapta aynı isimer tekrar etmesi bir nebze olsun kafa karıştırır ve sürekli geriye dönüşte söz konusu bu nedenle fazla ara vermeden okunmalıdır. olay maconda köyünde buendia ailesinin oraya göç etmesiyle başlar yeni bir dünya kurarlar. icatlarla düzen oluşturmaya çalışırlar. isimlerin yazgılarını taşır her birey. aurelianolar içine kapanık olurlar. arcodiolar güçlü dev cüsseli ve cinsel organları büyüktür. remodioslar çok güzelken amarantalar bunalım takılır.
kitapda en ilginç gelen yanı amarantayla arcadio( pilar tenradan) nun ilişkidir. amaranta arcodioyu önceleri oğlu gibi davranırken sonra onunla sevişmiştir.
--spoiler--
eşyalarında canı var bütün iş ruhlarını uyandırabilmekte..
--spoiler--
bizzat yaşamakta olduğum durum. hayata bir sıfır yenik başlamış oluyorsunuz. kim onun kokusunu sıcaklığını doldurabilirki. kim onun gibi şevkatle sevgiyle yaklaşabilirki yanınıza. yıllar geçsede üzerinden siz koca bir insan olsanızda hep bir tarafınız ezik kalıyor. hep bir tarafınız eksik. yolda yürüken anne çocuk gördüğümde hep içimden bir keşke geçiyor. keşke benim annem olsada bende onun elini tutabilsem , keşke o küçücük çocuk yerinde olabilsem. her anneler gününde herkes annelerinin elini öperken ben mezar taşına dokunurum onlar annelerine sarılırken ben mermeri kucaklarım. ve her bayramda..
onun yokluğunun acısı o kadar derinki bunları satıra dökmekle ifade edmem. küçük bir çocukken onun mezarında hep dua ederdim toprak altından çıksında beni kucaklasın diye.. hep imrenek bakardım arkadaşlarımın annesine.. onu sadece anılarımda düşlerimde rüyalarımda görüyorudum rüyalarımda ona sarılıyordum. yetiyormuydu? tabiki yetmiyordu..
büyüdüm artık şimdi toprak altından çıkıp beni kucakla diye dua etmiyorum.. anne olucağım günü bekliyorum.. anne olup yaşayamadığım herşeyi kendi çocuğuma yaşatmak..
Allah kimseyi böyle bir acıyla erken karşılaştırmasın.
bu dört kişi, ürkek adımlarla 56 no'lu apartmana girdiler. 2 numaralı dairenin önüne gelince, bellerindeki silahları çıkardılar. ercüment gedikli, kapıyı zorladı, açamadı. zile bastılar.
kapının açılmasıyla birlikte eve daldılar.
içeride, türkiye işçi partisi üyesi beş öğrenci vardı:
odtü elektrik bölümü öğrencisi, 23 yaşındaki serdar alten..
ankara devlet mimarlık mühendislik akademisi öğrencisi, 26 yaşındaki hürcan gürses.
ankara iktisadi ticari bilimler akademisi gazetecilik bölümü öğrencisi, 23 yaşındaki efraim ezgin.
hacettepe üniversitesi istatistik bölümü öğrencisi, 20 yaşındaki osman nuri uzunlar.
aynı okuldan, 20 yaşındaki latif can.
televizyon seyretmekte olan öğrenciler, elleri silahlı dört kişiyi görünce şoke oldular.
saldırganlar da şaşırdı. evde beş kişi olmasını beklemiyorlardı. bildikleri, en fazla üç kişi olduğuydu.
hemen hemen aynı yaşlardaki saldırganlar, evdekilerin ellerini arkadan bağlayıp, yüzükoyun yere yatırdılar. odaları dolaşıp arama yaptılar. haluk kırcı, "böyle devrimcilik mi olur, evde bir silah dahi yok," dedi.
evde silah yoktu. saldırganların evde bulabildikleri, genç öncü, çark başak ve yürüyüş adlı dergilerdi. ve başta aziz nesin olmak üzere, bazı ünlü yazarların kitapları...
saldırganlar, evdekilerin sayılarının fazla olması nedeniyle aralarında biraz tartıştılar. bir de arabada bekleyen reis'e danışmaya karar verdiler. kürşat poyraz ve ercüment gedikli, dışarıya çıkıp durumu anlattılar.
abdullah çatlı, kürşat poyraz'ı yanına alarak: "ben şimdi geliyorum, beni bekleyin" dedi. çatlı ve poyraz otomobille hareket edince, ercüment gözcülerin yanına gidip onları uyardı: "aman dikkat edin, sinek uçsa bize haber verin."
kısa bir zaman geçti.
reis çatlı, gittiği yerden döndü. onlara bir şişe eter ve pamuk getirmişti. kürşat poyraz ve ercüment gedikli, eteri ve pamuğu alıp eve girdiler.
yere yatan beş gencin yüzüne sırasıyla, etere batırılmış pamuğu bastırdılar.
tam o sırada, kapı kısa aralıklarla üç kez vuruldu. saldırganlar telaşlandılar, kim olabilirdi gecenin bu saatinde?
kapıyı açtılar. iki kişi daha gelmişti. türkiye işçi partisi üyesi faruk erzan ve salih gevence. evde bulunanların sayısı, bir anda, 7'si tip'li gençler olmak üzere, 11 kişi olmuştu. tekrar reisleri çatlı'ya koştular, durumu haber verdiler.
çatlı, 'soğukkanlılığını' kaybetmedi. emrini verdi: "sonradan gelen iki kişiyi alıp otomobile getirin."
kürşat poyraz ve haluk kırcı, salih gevence ile faruk ferzan'ı, çatlı'nın otomobiline getirdiler.
kürşat poyraz otomobilin önüne, çatlı'nın yanına, haluk kırcı ve tabanca tehdidi altındaki iki tip'li genç, arka koltuğa oturdular. araba, bahçelievler'den çıkıp süratle istanbul-eskişehir yoluna yöneldi.
10 dakika sonra, balmumcu yolunun 13. kilometresine vardılar. otomobil durdu. abdullah çatlı, aracın motorunu çalışır durumda tutarken, farlarını söndürdü.
iki tip'li genç, haluk kırcı ve kürşat poyraz tarafından, yol kenarındaki tarlanın içine doğru 600 metre götürüldü.
24 yaşındaki faruk erzan'ın kafasına üç, 26 yaşındaki salih gevence'nin kafasına da üç kurşun sıktılar.
terorist ölümleri bazılarımız içinde şehit. allah birnin belasını vercekse bu sevaş yanlılarının olmalı. insan olan şerefli olan barış ister. teröristlerin gerilla diyenlerin belasını okumamalı. böyle dar zihniyetli inanlar oldukça türkiye de bir bok olmaz!.
her gün okunması gerekn tek gazete. hiç kimsenin kökeni kültürü dini inancı cinse tercihlerini önemsemeyen, barışın demokresinin yerleşmesini isteyen bu nedenle akpnin yaptığı her demokratik adımda onu destekleyen aynı şekilde kürt sorununda barışın öcalanla gelmesinden ötürü öcalanı destekleyen anti faşist , akpnin deniz feneri olayında yandaşlarını koruması sebebiyle onu eleştirmekten kaçınmayan, pkknın yaptığı canilikleri apaçık anlatan tek gazetedir.
ahmet altan gerçekleri yazan eleştiren kimine göre pkk yanlısı kmine göre akp kimine görde dönek olan aslında bunlarla hiç bir alakası olmayan okunası yazardır kendsi. 6 eylül 2011 yazısınıda okuduğumda kendini takdir ettim
--spoiler--
kürtlerin askeri vesayeti
pkknın kandilde yedi sivili öldürdüğü sürmanteş vermiştik. genel kurmay foğraf ve krokilerle yedi kişinin içinde bombalanarak öldüğü idda edilen arbanın bulunduğu bölgedeye bomba isabet etmediği ni kanıtlamıştı. bunun üzerine pkk bombalanan araba aşağı uçtu onun için onun bulunduğu yerde bomba izi yok yukaraında var diyerek bir video yayınladı.
genelkurmay bu iddayı geçiştirmedi demagoji yapmadı hamsete sapmadı özel görev verdiği uçağıyla arbanın vurulduğu yeri söylenen yerinde resmlerini çekip bize gönderdi ve orada bomba izi yok incecik duvar bile sağlam duruyor dedi.
..
askeri vesayetin bitmesi demek işte ordunun kendisiyle ilgili ağır bir iddada bu iddayı yayınlamayı tehdit etmeye kalkışmadan haklılığını kanıtlmaka için belgeler ortaya koyarak cevap vermesi.
..
biz askeri vesayetden çıkıyoruz ama kürtler ağır bir askeri vesayet yaşıyor.
..
bdp başkanı demirtaş kongrede öcalanla müzakerler başlasın diyordu bencede başlasın bunda aynı fikrdeyiz ayrıldığımız nokta bunu kimden talep edeceğimiz konusu.
devlet apoyla müzakereleri sürdürüyormuydu,evet apo müzakereler yapıyoruz tarihi bir antlaşma yapıyoruz dedimi dedi devrimci halk savaşına gerek yok durun dedimi dedi apo bunları söylediği sırada kim otlar arasından 13 askeri yakarak öldürdü kim çukurcada elli kiloluk bombayla tuzak kurdu kim apoyla müzhakereleri, apoyuda kenara iterek berhava etti?
..
pkknın kürtler üzerindeki askeri vesayeti sürüyor ve devlet ne yaptıysa onu taklit ediyor, sokakta insanları ensesinden vuruyor , kadınları öldürüyor, tam barış yapılcakken operasyonla barışı geriye itiyor, kendisini eleştirenleri aynı bizim orducu medya benzeri yandaş bir medyayla hain ilan ediliyor.
ve kürtlerin sesi çıkmıyor.
askeri vesayet ancak demokratik ve barışçı güçlerin cesaretiyle her türlü eleştiriyi ve kendi taraflarının tepkisini göe almasıyla biter, o cesaret yoksa o vesayet senide onurunuda ezer geçer.
Bırak da aksın zaman bırak coşsun saatler bırak kaçsın yelkovan kovalasın akrepler bırak haykırsın hayat inlesin yerle gökler nasılsa biryerlerde seven kalp seni bekler.
cinselliğin bir ihtiyaç olduğunu kavradıklarından bekarete önem vermez. herşey bir ince zarda mı bitiyor. kişi sevdiği özel hissettiği biriye özel dakikalar paylaşamazmı? ayrıca boşalmak hem kadının hem erkeğin ihtiyacı değilmi?