kemal k. bir soru üzerine açıklamış, demiş ki böle böle: eğer iktidar olursak çözüm süreci devam edecek, muhatab olarak hdp'yi alacağız.
yanılıyorsam düzeltin, k.k. çözüm sürecinde iktidara en çok b.k atanların başında gelmiyor muydu? peki bu üstteki demeci ile şimdiki iktidarın yaptığı şeyin aynısını yapacağını vaad etmiş olmuyor mu?
acımasızca eleştirip yeni bir şey önerememek yapamamak değil midir bu?
siyaset böyle bir şey midir yoksa insanların karakteri kendi siyasetlerine mi yansıyor?
evet çok hayran oluyorlar. ama sorsan ıyy mıyy derler. yapmayın! 'varsa aşkına evrim, işte o benim' diye şarkı sözü olan bir adamı sevmiyor olamazsınız.
adetim değildir pek girip bakmam hatta hiç bakmam da diyebilirim. demin 5 dk göz gezdirdim ve gerçekten midem bulandı, tüm benliğimi tiksinti bastı. o kadar ki şu giri bile bi an önce bitsin istiyorum.
tnm: wc gibi bi yer olmasından ileri gelen bi önermedir.
bir çok arab kardeşimize sorsak doğruluğunun kesinliği karşısında apışır kalırız. ardından pamela ve ebru cündübeyoğlu geliyor ki ben bu sistematiği çözemedim henüz.
müstakil bahçeli evleri vardı. ifşa olmamak adına şehri demiycem ama egede bu. tahta kokusu ağırlıklıydı. bahçelerinde sayısız meyve sebze yetişirdi. ninemim çiçekleri de cabası idi. kurutulmuş yemiş ile odun kokusu karışık kokardı. avluda at, deposunda samanlar ve zeytin yağı varilleri vardı. evin önündeki kara dut ve zeytin ağacına az çıkmamıştım. elimle atı az beslememiş, az okşamamıştım. ama en keyiflisi sabah uyandıktan biraz sonra yer sofrasındaki kahvaltı faslı idi. bir de ninem beni çok severdi. yakın bi geçmişte ebediyete uğurladık kendisini.
artık o ev yok. ama hatırası pek taze. çocukluğumun kokusudur. durup durup eser burnuma.
bu ve benzeri zorlukları olan kişileri anlayışla karşılıyorum. ama hepsinin mazereti geçerli olmuyor maalesef. şüphe duyan varsa dostoyevski okusun beni daha iyi anlayacaktır.
düşünce yapılarının uyuşmamasını anlarım da, fırsat verilse öldürecek kadar nefret etmeyi anlayamıyorum. hasta mısınız, sinir hastası mısınız? gençliğinizi mi yaşayamadınız ya da babanız abiniz çok mu muhafazakardı diye sorular sorup aydınlanmak istediğim kesimdir.
ABD'li bir gök bilimci Özgürlük Anıtı büyüklüğünde bir gök taşının 2017'de gezegenimize çarpacağını iddia etti.
Hollywood'un vazgeçilmez konularından biri 2 sene sonra gerçek olabilir. ABD'li bir gök bilimci, Dünyanın uzay boşluğunda hızla ilerleyen bir göktaşının rotası üzerinde olduğunu duyurdu.
Texas Üniversitesi'nin McDonald Rasathanesi'nde çalışan Dr Judit Györgyey-Ries, New York kentinin en bilindik sembolerinden Özgürlük Anıtı büyüklüğünde bir göktaşının Ekim 2017'de gezegenimize çarpacağını iddia ediyor.
Şubat 2013'te Rusya sınırları içerisinde gerçekleşen benzer bir olayda1200 kişi yaralanmış, bölgede ciddi maddi kayıp yaşanmıştı.
Rusya'ya düşen 2012 TC4 isimli göktaşının söz konusu göktaşından çok daha küçük olduğunun altınıçizen Dr Judit Györgyey-Ries, 2017'de gerçekleşecek çarpışmanın etkisini tahmin etmek için henüz erken olduğunu belirtiyor.
Ancak ABD'li gök bilimciye göre, göktaşının yerleşim merkezlerinden uzak bir bölgeye düşmesi halinde büyük bir yıkım yaşanmayacak.
Konuyla ilgili açıklamalarda bulunan Avrupa Uzay Ajansı çalışanı Detlef Koschny ise söz konusu göktaşının gezegenimize çarpma olasılığının milyonda bir olduğunu açıkladı.
akıllıdır çok gelişmiştir teknoloji konuşmuştur ama fm radyoları dinleyemedikten sonra (internetsiz) nokia c3'ün yahut samsung e250'nin eline su dökemez iphone 6 samsung 6 felan. bu da ayıptır. nerde kaldı senin çok gelişmişliğin ya?
siz silikon vadisinde ne yapıyonuz hacı? diye sormak istiyorum yetkililere.