rüzgar,
uzak karanlıklara sürmüş yıldızları
mor kıvılcımlar geçiyor
dağınık yalnızlığımdan
onu çok arıyorum onu çok arıyorum
heryerinde vücudumun
ağır yanık sızıları
bir yerlere yıldırım düşüyorum
ayrılığımızı hissettiğim an
demirler eriyor hırsımdan.
öncellikle şunu söyleyeyim, Kur'an'da ezanın sadece arapça okunmasıyla ilgili bi ayet yoktur. türkçe ezan istiyenlerin çoğunluğu arap asimilasyonuna uğramamızı istememeleridir. lakin burada fena iki yüzlülük dönmektedir. güzide memleketimizin dört bir yanı ingilizce marka ve tabela isimleri ile dolu olmasına ses çıkarmazlar. gece gittikleri disko ve barlarda sabahlara kadar yabancı şarkılar çalındığı vakit yine bunda bi sıkıntı görmezler. ama ezan arapça okunduğu zaman auvvv. ne hemen auuvv?? ülke zaten tam bir kültür yozlaşmasına tutulmuşken takıldıkları şey arapça ezan oluyor? ne kadar tuhaf dimi.
Basit popülizm bir örnek vereyim. ezan eğer müslüman topluluklarının ülkelerindeki kullandıkları dillere göre okunsaydı siz bunu anlayabilecek miydiniz?
Ve ezanın sözleri Arapça’dır. Ama Arap’ın sözleri değildir. Onun nazmı ve lafzı yani dizilişi ve sözleri ashaptan Abdullah b. Zeyd’e, Hz. Ömer’e ve daha pek çok sahabeye, Allah tarafından ilham edilmiş; Hz. Peygamberin onay ve tasdikleriyle kesinleşmiş, 1400 küsur senedir dilleri farklı bütün islâm ülkelerinde değişmeden, tartışılmadan “EZAN-I MUHAMMEDΔ olarak okunagelmiştir.
Arap kalkıp “Ezan-ı Arabî” yani Arap Ezanı demesin, Pakistanlı kalkıp “Ezan-ı Pakistanî” yani Pakistan Ezanı demesin, Müslüman Türk kalkıp “Ezan-ı Türkî” yani Türk Ezanı demesin ve herkes kendisine göre bir ezan çıkarmasın diye bütün Müslümanların peygamberi olan Hz. Muhammed (s.a.v)Efendimize isnaden “EZAN-I MUHAMMEDΔ denilmiştir.
Allah affetsin kimsenin tipiyle dalga geçme gibi bir amacım yok kesinlikle. lakin ne kadar feminist gördüysem ya toplumda farkedilmeyen tipler, erkeklerin ilgi göstermediği dişi grubu oluyor bunlar genelde. sonra sağda solda feministiz diye takılmaya başlıyorlar. çoğu sevgili yapınca veya zayıflayınca feminizmi terkediyor. hani davanıza bu kadar mı sadıktınız yahu.
ortama göre renk değiştirmektir. bazen açı kahverengi, bazen yeşil. bulutlu havalarda gri bile oluyor. keşke sabit bi renkte dursada habire renk sorusu almasam.
karşı cinse yaranmak için söyler. çoğul konuşur. kız saçma bir şey dese bile hak verirler genelde. eziktirler, yıkıklardır, abazalardır, oksijen israfıdırlar.
çok kötü bir duygu. uzun zaman önce tüm arkadaşlarından uzaklaşmış olmak. sevgiliyle ayrılmak. flörtlere yol vermek. ailenin her birinin bir yanda olması falan. hastayken yalnız, kötü şeyler başına geldiğinde yalnız. yaşama nedenlerini önemli ölçüde azaltıyor. yinede yaşıyoruz bakalım..
özellikle alamancılar için konuşacağım. sosyal medyada gördüğüm almanya'da yaşayan gurbetçi vatandaşlarımız avrupadan ve almanya'dan memnun değil. yok ekonomik gelir kötü, bize ayrımcılık yapıyorlar gibi safsatalar ile insanları kandırdıklarını düşünüyorum. madem vatan hasreti çekiyorsunuz, madem oralar bu kadar kötü şartlara sahip neden hala ülkenize dönmüyorsunuz? Gelin anavatan sizi çok özledi * sadece 1-2 aylığına bmwlerle geldiğiniz ülkenize yiyip içip gezip tozup gidiyorsunuz ve sonra sosyal medyada burada şartlar çok kötü diye naralar atmaya başlıyorsunuz. tam bir iki yüzlüsünüz.
iyi güzel hoş konuşuyorsun ama ben osmanlı dönemine bile gitmeyeceğim şuan. Yakın tarih olarak karabağ savaşı, hocalı katliamı gibi bir örnek varken uzağa gitmeye gerek yok zaten. merak etme ben veya benim gibilerin ermenileri yok etme gibi bir niyeti yok. dediğim gibi istisnalar olabilir, ülkemde ermeniler yaşayabilir, geçinebilir, ekmek yiyebilir hiç sıkıntı yok. ama kesinlikle güvenilmeyecek bir millet. şimdi hocalı katliamını tarihçilere bırakalım mı kardeş *
istisnalar kaideyi bozmaz. Türklere soykırım yapan ilk fırsatta bizi sırtımızdan vuranlardan dost falan olmaz. Daha dün azerbaycan'da yaptıkları soykırımı unutmadık. bu fikre katılanlar kanı bozuk haindir.