türkiye'de henüz hiçbir kulübün elde edemediği türdendir.
yalnız şunu gördüm ki, bu başarıların içinde bulunan 1962 yılında *şampiyonlar ligi çeyrek finalinde milan'a 5-1 ve 3-0'lık skorlarla elenmek taşak konusu olabilmekteymiş.
21. yüzyılda yağan 2963. yağmura verilen ad olmakla beraber, yine de şahsımı heyecanlandırmış, deyim yerindeyse içim kıpır kıpır olmuştur, adeta entry ishali oldum.
bunların ekimde çıkması beklenen yeni albümü paylaşım ortamlarına düşmüş, bi kulak kabarttım da pompei'de tatmin olmamış kulaklarımızı "datmin" etmeye yemin etmişler adeta, helal olsun lan.
cok zayıf bi kadrosu var, bi de cok ballı bunlar, tesadüflerle müze de yapmışlar kendilerine.
slavia diye bi takım var bi de, kesin yener bunları.
hem tromso diye bi takım vardı ona elenmişlerdi.(ahahaha kanka bak lafı gediğine kodum lan süper.)(olm elenmezlerse de 6-0 nası koyduk yazıcam tamam mı takipte ol ahaha!!)
edit: "slavia değil lan mal,slaven koprivnica!!" diyenler oldu, neyse ne arkadaşım avrupa futbolu bilgimiz, ilgimiz o kadar, eylüldeeen eylüle.
atılan tekmelerden sakatlanmasından değil de, verdiği gollük pasları bir türlü asiste çeviremeyen forvet hattı yüzünden kendine zarar vermesinden korktuğum bu sezonki heyecan nedenim.
ben bu arkadasın bundan bi 7-8 yıl evvel fatih ürek'in hamiliğinde kaset çıkarıp, leopar desenli bir kıyafetle tgrt'de bir sabah kuşağı programına çıktığına eminim, ama kime anlatsam hatırlamadığından kendimden şüpheleniyorum.