Bugün bir arkadaşımla içip sohbet ederken,(geçmişindeki) kız arkadaşının onda yarattığı duyguları ve bunu sonucunda karşı cinse karşı genel tavrını duyduktan sonra çişe gidip geldikten sonra aklıma gelen bir cümle.
Farzedelim ki ki ben ben götümden uydurdum, ama ne kadar doğru değil mi?
Bazı şeyleri kendinde ara demek istedim.
Bütün suçu karşı tarafa atma demek istedim.
Yıkıcı bir sonucun müsebbibi sadece karşındaki insan mı demek istedim.
Hesap etmen gereken şeyleri görmezden gelip sonucu hüsran olunca başkasına yıkılmak günü kurtarmıyor demeyi düşündüm.
“Kendini ne kadar sorguladın? “demek istedim.
“Tecrübe” dediğin sadece kötü olan değil kazanım demek istedim.
Bazen güzel bazen kötü olarak.
Sanırım daha da fazlası var ama şu an yazmaya üşendiğim şeylerimin hepsini düşünüp böyle bir şey saçmaladım.
Beğenmek ve beğenmemek adına kimse kimseyi eleştirmemeli diye düşündüğüm kimsedir.
Bana gelecek olursak ; ben tamamen yeteneksiz bulmuyorum ama komedyen olmak için sadece komik olmak yetmez.en azından bu kadar komik olmak zaten yetmez orası ayrı.
Kaldı ki komedisi bu kadar göreceli birinden bahsediyoruz.
Gün geçtikçe daha da itici, hedeflediği noktanın komedyenlik değil de meşhur olmak , bunu da komediyle varolmakla yapmaya çalıştığı yönünden ciddi inançlarım oluşmakta.
2. Bir Atalay demirci vakası vari gibi de geliyor.
Bilmiyorum ama gerek duruşu, gerek tavrı…sanki birleri tarafından bu adam biraz yetenekli buna gülün diye ortaya atılmış bir garip kimse gibi.
Ben mizacını da mizahını da beğenmiyorum .
Şive komiği kısmına hiç girmeyeceğim . Her köy kahvesinde böyle konuşup makara yapan insanlar var zaten.
Bu darboğaz günlerde çok fazla sorgulanması gerekendir.
Evliliğin en güzel, en bağımsız en özgür günlerini borç ödemekle, yatırım yapmak, dünyayı gezmek yerine aptal saptal adetlere para, zaman ve emek harcamakla tatmin olan varsa, bize de o düğüne katılıp bu rezilliği alkışlamak düşer .
Bizde para çok şarkısıyla göbek atıp düğünden sonra bankalara domalanlara, ailelerden para dilenenlere, takı bozup borç ödeyenlere söylenecek bir şey yok.
Malsınız.
Son zamanlarda çok fazla dikkatimi çekmeye başlamış mevzudur.
Özellikle ekonomik bağımsızlığını sağlamış, iş hayatına atılmış genç kadınların tornadan çıkmış gibi burunları , aynı şekil verilmiş çeneleri , şişirilmiş dudakları, sosyal medyada sahtelik üstüne sahtelik katmakta.
Kafalarında kime benzediklerini sandıklarını bilmiyorum ama anne olduklarında umarım çocukları kendilerine benzer.
Kendisini yıllar öncesinden tanıdık. Abiler videosu gerçekten matraktı.
Gel zaman git zaman hedefine doğru yol alıyor gibi görünüyor.
Bir amacı olan ve bu amaç için çalışan, didinen insanlara saygı duyuyorum .
Mizahi dil olarak seçtiği tarz; gerçekten kendisi muhafazakar bir karakter olduğu için mi , yıllardır içinde bulunduğumuz ülke durumundan ve bir kesim insanların böyle şekillenmesinden dolayı mı, aslında böyle biri olduğu için mi , yoksa toplumun dönüşümü ve değişimine göre, nabza göre şerbet için mi bu karakteri benimseyip böyle davranıyor ? Onu zaman gösterecek.
Doğu karakterinin bölümlerini izledim. Antipatik bir komedi durumu var.
Gülüyor muyum ? Evet , en azından güldürüyor. Fakat farklılık yaratmak adına , marjinal olmak adına abartılı bir tarz belirlemiş kendine.
Emeğine saygı duyuyorum ama uzun vadede ne kadar kalıcı olur bilinmez.
Zaman gösterecek .
itin götüne sokmak için ve göklere çıkarmak için erken.
Son olarak , Cem Yılmaz’ın ilk çıktığı zamanlardaki hitap ettiği toplum ile doğu nun hitap ettiği toplum artık farklı.
Kalite , mizah , zeka, incelik , nükte, saygınlık , artık hepsi farklı .
Çünkü bu ülkede her ben komedyenim diyen insan Cem Yılmaz la kıyas edilmekten kurtulamaz.
Bence edilmeli de.
Öncelikle oy atanlara ; ” Son kale izmir , akp ye vermeyiz” diye diye anasını siktiniz güzelim şehrin. Sizleri tebrik ederim .
Sonra da tunç Soyer ve ondan önceki belediye başkanlarını hala savunanların aklını s*keyim.( Ahmet Priştina yı tenzih ederim)
Sel felaketinde bile izmir i Güzelyalı , Alsancak , kordondan ibaret gören, Kenar , köhne , gelir durumu düşük izmirlilerin yaşadığı semtleri görmeyen , eminim tv den bile takip etmeyen, bir garip belediye başkanı.
Hizmet demek nostaljik tramvaysa, hizmet demek aylarca 1 km asfalt atmaksa, bisiklet yolu yapmaksa beter olsun bu izmir .
Kimse çalıyor ama çalışıyor diye başkasını eleştirmesin.
Akp dinden , izmir de CHP Atatürk ten soğuttunuz.
Adamın mezarında kemikleri sızlar be. Ayıptır .
Daha namazın günde kaç vakit kılınacağı hakkında merakı bile olmamış, otomasyonel herkes yıllardır aynı şeyi yapıyorsa doğrudur amk. kafasıyla müslüman geçinen tayfaya , inandığı şeyin gerçekliğini sorgulatmak kadar zor olmayan bir hadisedir.
Hele ibadetten anladığı sadece namaz kılmak olanlara söylenecek hiçbir şey yoktur.
Başlıklar ve girilen entryler herkesin kendini var etme argümanı.
Kaliteyi kim neyle ölçecek yahut iki makara yapayım, kafa dağıtayım , muhabbeti taşağa vurayım diyene ne demeli?
Kişi aradığını bulur.
Klarnete merak salmam akabinde alt komşumdan gelen tepki üzerine mecbur kaldığım, 1,40*1,40*1,90 ölçülerinde kendime yarattığım küçük bir odadan ibarettir.
Kiracı olupta aynı evde yaşayacağınız süre belirsizse ve odanızın tamamını sese yalıtıp fazla masraf etmektense, e müzik yapmak gibi de düşünceniz varsa, içine girince hem rahat rahat götünüzü yırtana kadar bağırabilir, çılgınca sevişebilir, hem de bir boka benzemeyen ve sıkıcı enstrüman egzersizlerinizi yapmanız için yeterli bir alan oluşturur.
Müzik dışındaki sesli faaliyetler kişisel fantezi ürünü olmakla beraber kullanıcının hayal dünyasına göre şekillenir.
Yumurta kolileri , inşaatlardan çalınma köpükler, sesten ziyade ısı yalıtımı için kullanılan kaşındırıcı taş yünü ve türevleri malzemeler işinizi görmeyeceğimden emin olun.çok araştırdım.
Fayda / maliyet bağlamında 2000-3000 TL maliyetle ve çıkardığınız ses anlamında (ses kaynağınızın türüne göre desibel aralığı değişir) epey işinizi görecek bir klübeden ibarettir.
Malzemeler;
-kitaplık arkalığı-
-2.sınıf çam kereste-
-ses yalıtım süngeri-
-oto ses yalıtım süngeri-
-Alabildiğine çivi, akıllı vida-
iç Anadolu’nun hırtlığı ve gelişmişliğini bir arada tutan , cumhuriyet kokan , bürokrasi kokan , kendine has havası olan, ne izmir li ne istanbul lunun anlayamayacağı bir değişik rengi olan bir şehir.
Geçirdiğim beş yılın ardından izmir Li biri olarak çok özlüyorum.
Ankara bir başka ...
Seçimi kazanmasıyla beraber Trump a kızıp turp kesen akplilerin, bu adama karşı ne tarz bir yaratıcı eylem yapacakları konusunda endişeye mahal vermiştir.
Elimi beş yerinden dağladı beş parmağın,
Bağrımda da yanmadık bir yer bırakmadan git.
Bir yarın göçtüğünü,çöktüğünü bir dağın
Görmemek istiyorsan ardına bakmadan git!
Başlığı açan kardeşin eksilenmediğini görünce sevindiren bir entrydir.
Çünkü artık ırklar üzerinden basit trollük yapmanın modası geçtiği yönünde ümitleri yeşertmiştir.
ilgi olmazsa saçmalamanın bile bir anlamı kalmaz.
Sözlükte bilmem kaçıncı senem. Sizin gibilerin gittiğini görmeden buradan gitmem amk.
(bkz: bir umuttur bizi yazdıran)
(bkz: azalarak bitin amk)