ne istemez diye düşünmek yerine, neyi istemez hale getirdim acaba ben onu diye kendi kendine sorulunca anlamı derunileşip, daha manidar bir soru formatı olacağına inandığım, niyet okuyucu sözcük topluluğudur. kadınlar ne ister cümlesi ise aynen bunun karşısında yer almakla beraber, "ne ister?" yada "ne istemez?" sorularından hangisinin ergonomik olduğu ise kadınından kadınına değişiklik gösterir derim ben.
bahar mevsiminin başlangıcıyyla ortaya çıkabilecek ruhsal sorunlarını betimlemesi yanında, değişik gruplarda* farklı şekillerde ortaya çıkan**, bir mevsimlik tavana vuruş durumu*...
ve bir cahit sıtkı tarancı şiiri:
ilk sevgilinin gülüşüne benzer
bir nisan havası değil mi esen?
zincirlere, kelepçelere inat,
kanatlarımı açmak zamanıdır;
allaha ısmarladık kaldırımlar.
giyenler düşünsün dar elbiseyi,
ölçülü sözü, hesaplı adımı
ben kurtuldum kafeste kuş olmaktan;
saltanat sürer gibi uçuyorum,
erik ağacı gelin olduğu gün.
hayranım bu şehrin bacalarına
irili ufaklı hep bir ağızdan.
nasıl derinden bu gökyüzüne doğru
bir türkü söylüyorlar öyle sessiz!
dumanın daim olsun güzel baca!
yuvası saçakta kalan kırlangıç,
yavrusu dallara emanet serçe,
derken camiler üstünde güvercin
minareler katından geçiyorum
gökyüzü mahallesi istanbulun
süt beyaz bir martıyım açıklarda
gemilere ben yol gösteriyorum,
buğday ve ilaç yüklü gemilere
bir kanat vuruşta bulutlardayım;
bir süzülüşte vatanım dalgalar!
insanın, canının çekme mevsuyla en alakadar olan, çıtırımsı sesler çıkartan, yendiğinde keyif veren, her zaman el altında bulunması gerekesi, envai çeşiti olan, cepte taşınası, agza tek tek atılası şeyler...
GELDiGiMDE
Geldiğimde notun duruyordu masanın üzerinde
Sekizde yatmıştın
Saatime baktım sekizi beş geçiyor
O gün anladım bu ilişkinin yazgısını
Takvim tutmazlığı
Aramızda düşman gibi duran zamanı
O gün anladım
Senin bana erken
Benim sana geç kaldığımı murathan mungan
kıbrıs 'ta lefke bölgesinde yer alan, denize sıfır, tam ortasında aspava , belediye plajı ve askeri gazino 'nun yer aldığı, insanları sevilesi, meyveleri yenilesi, denize karşı evin bahçesinde şenlenilesi, iskelesinden balıkları tutulası, teknede mazot kokusuyla sabahlanası, velhasılı kelam yaşanası bir mekan...
kapısında dar bir yerleşim karesi içnde,demir parmaklık arkasında, bir adam, cok sayıda pecete, cil cil para gibi şeyler barındıran, genellikle metroya biniyormussun izlenimi veren turnikelerden gectiğin, çağlayanların herdaim sesinin duyuldugu, ihtiyac duyuldugunda gidilesi, cıkıldıgında ise parası verilesi mekan...