Yıllar sonra sözlüğe bunun için mi girecektim ben... senin haberini vermek için mi? Zaferimiz' i kaybettik arkadaşlar maalesef. Keşke onu tanısaydınız, gülüşünü bir kez görseydiniz anlardınız içimizin neden bu kadar yandığını. Ablasının birtanesi, huzurla uyu...
aslında buram buram arabesk kokan bir bölümdür. sosyal hayat sıfırdır ve öğrenci kişisine acı çektirir, hayatı sorgulatır.
arabesk demişken 10 yıl önce mezun olduğum bölümüm için yaptığım uyarlamayı aşağıya bırakıyorum:
Batsın bu bölüm, bitsin bu projeler,
Ağlatıp da güldüren jüriye, yazıklar olsun!
Bitmemiş maketler, yarım kalan kesitler,
Uykuya hasret çeken gözüm, kör mü olsun?
Ben ne yaptım autocad sana
Mahkum ettin beni masaya
Her çizgide, bin fikir var
Şikayetim Neufert'e!
Şaşıran güneş mi yoksa ben miyim bilemedim.
Aha "sıçtın mavisi" projeyi bitiremedim.
Maketle otobüsteyim, sağlam götüremedim.
Off offf offf offfffffff!
üniversitede sabahlanan yıllarda, gece tekrar yayınında zaman zaman izlediğim, fantastik bir diziydi. bizim ak sakallı dede misali, bir abinin seslendirmesi ile ilerleyen bir diziydi. ben ghost whisperer izleyicisiydim. cnbc-e vardı o zamanlar, orada yayınlanırdı.
yıllar geçmiş, sen hala geçmemişsin. ben de hayat şu aralar sakin ama dalgalandım da duruldum rahmetli müzeyyen gibi. bu arada müzeyyen, sen ve benim bu ortak noktası haricinde, bir zamanlar bursa' da bulunmuş olmak var, sanırım müzeyyen sözlükte yazar olma şansına sahip olmamıştır*, hele ki ikimiz gibi altınca nesil olmayı; sanmıyorum. sana yazmayı özlemişim. gelirsen haber ver, ben ara sıra uğruyorum buralara.
ben sakar bir insan olduğum için, kendime "aaa bunu ne zaman, nereye çarptım?" tarzında sorular sorarken buluyorum kendimi. O yüzden, olur öyle çok da şaapmamak lazım.
Mitoz bölünme n kromozom sayısında canlılarda üremeyi sağlar. Amip, öglena, solucan, sinek, bazı maya mantarları, paramesyum bu canlılara örnektir. Bakteriler ve paramesyum enine bölünme gerçekleştirir, öglena ise boyuna bölünür , amip ise her yönden bölünebilir.
çalışanların büyük çoğunluğunun hayvan sevmeyen insanlardan oluşması sebebiyle, içindeki hayvanların içler acısı şekilde yaşamaya çalıştığı, çoğunun da hastalık, bakımsızlık, mutsuzluktan ölüp gittiği yerlerdir. ölüm kampı terimi çok yerinde. nazi kampındaki yahudiler gibi... 10m2lik kafeslerde tıkış tıkış, bok ve çiş içinde, buz gibi betonun üzerinde canlar; yetmezmiş gibi yaz kış demeden her sabah temizlik adı altında tazyikli su ile ıslanmak da var.
yaşama isteğinin bittiği anlar vardır ya, hani mutsuzluktan ölmek istersin; öyle hissettirir hayvan barınakları.