Lan daha hala sikik sikik korodönöz çok rererö, dövlöt onlara bahir bize bokmir diye konuşan it yavrularına sahip bir şey topluluğu.
Ulan dışarıdan yabancı bir uzman getirin, bir Karadeniz i bir doğu yu inceletin. Devlet hangi bölgeye daha çok yatırım getirmiş görün.
Not; bunların halk savaşçısı dediği çomarlar, kaçacak yer kalmayınca teslim olup pişmanım der, sonra en ufak fırsatta masum insanları bombalamaya kalkar.
Benim peder. Çoğu yerde yazıyorum bunu, örnek insan.
Adam bir maaşla önce abimi, sonra beni okuttu. Abim özelden mezun. Para yetişmryince önce arabayı sattı, sonra 32 senelik emeklilik ikramiyesini ikimizin eğitimini tamamlamak için 2 senede eritti.
Tabi, bunları yaparken 40 yaşına kadar çalışmayıp sonra çocuk bakarak aile ekonomisine katkı sağlayan bir annem olmasa işi daha zordu. Zira babam parayı harcamayı da pek bilmez.
Neyse konumuza dönelim, şimdi abim psikolog oldu, ben harita mühendisi. Nasıl başardı bilmiyorum ama, abime bir de düğün yaptı.(bugüne kadar 1 kuruş banka kredisi çekmedi)
Bunları anlatıyorum, çünkü konu anlaşılsın. Şimdi babam devletten emekli, hem de iyi bir emekli maaşı var. Üstüne bir de eski kurumunda sayılan bir kişi olduğu için yine aynı kurumdan emekli birinin kurduğu şirkete şantiye şefi olarak başladı. 2 maaşı benim harita mühendisi maaşının yaklaşık 3katı. Neyse, bu arada annem 9 sene içinde yaşadığımız yerin en iyi bakıcısı olarak gösterilir oldu. Sene içinde yaklaşık olarak 50-60 kişi tarafından iş teklifi sunuluyor. Sanırım bu sene sonunda bırakacak, artık yaşlandım diyor. Aslında çok önceden bırak dedik ama, sene sonuna kadar söz verdim, sözden dönmek olmaz diyor.
Bende işte orta halli bir mühendisim. Ortalama ve ya yerine göre yüksek sayılabilecek maaşım var. Ailemle yaşıyorum, yani şu aralar para çok gibi.
Amma velakin, ne annem ne babam en ufak değişmedi. Hadi babam sülaleden zenginlik gördüğü için bozmaz anlarım da, annem hiç değişmedi. Misal annem eskiden de pazar alışverişini 50 lirayla yapar, artanı saklardı, hala öyle. Babam eskiden De pall mall içerdi hala aynı. (ben marlboro, abim parliament içer)
Eskiden de Yazın Sinop A tatile giderlerdi, pansiyına, hala öyle. Ben mesela en parasız zamanlarda Antalya da çok tatil yaptım.
Gelelim en önemli meseleye. Babamın şimdiki ederi 24-25 milyar ederi bir arabası var. Emekli olunca o zaman şimdinin yarı parasına almıştı. Hala ona biniyor. Benim götüm kalktı, ya diyorum, artık değiştirelim bu arabayı, sana bi mercedes alalım. Bu benim işimi görüyor, zaten haftada 1 biniyorum diyor.
Aslına bakarsan hepsinde haklı. Şu an Türkiye de milyonlarca kredi borçlu insan dururken, ve bunların hep abuk subuk şeyler için o bataklığa düştüğünü gözlemlerken daha çok hak veriyorum babama.
Ama ben yine de bi 60.000 kredi çekip bi audi ye falan dalayım fikrindeyim. Sanırım gençliğin verdiği bir salaklık.
-Yea but in europe, we ride europeans. Maybe i ll ride you. (grammer farklı olduğundan sokmak istediğim lafı anlamadı)
U use internet? i heard it s forbidden.
-We use internet but i think you dont. Coz, if u search sth on internet, never ask this stupid questions, right?
Diyeceğim o ki, bu avrupalılar ın sorduğu sizi eziklemeye çalışan soruların karşısında ezilip büzülmeyin. Zaten el turko diyorlar, en kötü höt deseniz giderler. Adamlar bizi halen içinden sinirlenince 2 metrelik kılıç çıkaran warrior sanıyorlar.
Bilgisayarlı harita yapımı finalindeyiz. Laboratuvar bilgisayarları. Siktiğimin leşleri, 40pc den en az 26 sı netcad i keyfine göre çalıştırıp hata veriyor. Hata çözümü içinse reset şart.
Neyse, sınav öncesi sigara ritüelinden dolayı sınava son girip en dandik pc ye oturuyorum. Başlıyorum çizime. Hayret 15 dakikadır kilitlenmedi derken, o hazin sona Geliyoruz. Pc kilitlendi. Abandım reset tuşuna. 10 saniye geçti, ekranda değişim yok. Lan allah allah deyip ısrarla reset tuşuna 8-10 kez daha basarken, yanımdaki elemanın o efsane ötesi yüz ifadesiyle bana baktığını farkettim.
Kitlenmiş çocuk, konuşamıyor. Meğer, çocuğun pc ye çalmışım reseti. Oğlan da bildiğin 3.00 ortalamalı, bölüm dereceli oğlan.
Neyse, çağırdık hocayı. Dedim böyle böyle, adamın bitmiş projeye çaktım reseti, nabacağuk. Tmm dedi, Ahmet zaten yapmıştır dedi, bastı 100 ü. Ee dedim ben, sen kalacaksın dedi.
iyi peki dedim. Zaten böyle durumlarda hoca birini bırakacaksa niyeyse hep ben oldum.
Yaklaşık 15 senedir araç kullanırım, ehliyeti alalı olmuş 10 sene, çoğu zaman günde 1000-1500 km yol yaparım, ama uzun yol.
Hiç istanbul da yaşamadım, Ankara nın trafiğinin amına koyim. Evet debriyaj sol bacağın ırzına geçiyor kabul, ama yok kardeşim ısınamadım ben bu otomatik işine.
Geçen hafta Kastamonu bursa arası yol yaptım. Arkadaş yeni araç almış, al sen kullan ben biraz yatayım dedi. Tamam her şey güzel, ilk 2-3 ışıkta sol ayağım istemsizce debriyaj aradı falan.
Bir ara otobanda yardırırken ani fren yapmam gerekti, bastım durmuyor. Yani bana öyle geldi. Çünkü araba yeterince hızlı vites küçültemiyor. Motor freni olayı yok yani bu tarz arabalarda. balata ne verdiyse.
Zaten hep düz vites kullanan birisi olarak dedim ki, aga düz vitese devam et sen.
Otomatik ile normal şanzıman arasında var 10.00 tl. Hem arıza da vermez, arada sırada debriyaj baskı balatayı değiştir, 600 tl den. Oh mis.
Not; ben otomatik zamanında vites artıramaz demedim, zamanında vites küçültemez dedim.
Önceden belirtme olarak, Beşiktaş spor kulübü kansere yatkın taraftar Birliği üyesiyim.
Yalnız bu adam, bu tarz adamlar, ligimize nadir gelen futbolu güzel yapan adamlar.
Bir Alex, bir Hagi değil tabi, ama o da sosa.
Bu entry i diğer takım taraftarları için yazıyorum. Abicim, bunlar son şanslarımız, bence bir 10 sene sonra bu tarz adamlar hiç gelmeyecek Türkiye ye. Ne alex ne Hagi, ne sosa. O yüzden futbolsever olarak izleyelim bu adamları.
Gay bir erkeğin size halledip bedenini size ikram etmesini istediğini belirtmesi sonucu, sinirlenip seni var ya yatırır bilmem naparım, kodumun falan diye küfretmemin bir anlam ifade etmez. ardından karşı taraftan gayet soğukkanlı bir şekilde " bende onu diyorum ya zaten şekerim" cevabı alabilirsiniz. Ki bu cevap bir süre sizi dumura uğratmaya yeter.
tanım karakter fazlası çıktı amirim. uzun hali şöyle olacak. '' sahibinden.com da satılan 2. el araçların , sıfır araçlardan pahalı olması sorunsalı '' olacaktı.
baya da uzunmuş lan hakkaten başlık.
ulan, vosvagen markasını geçtim, şimdi yeni nesil fosfagın olma yolunda ilerleyen hyundaicıları da gördük.
fabrika çıkış fiyatı 59.900 tl olan otomobile, 61.750 tl para istiyor.
vosvagınlar için zaten durum muazzam. 2015 model, 20.000 de 2. el passat, aynı modelin aynı donanımlı halinin sıfırından tam 9 bin tl farklı fiyata satılıyor.
isteyen olursa, tek tek linkleri bulup , firmaların fiyat listesiyle karşılaştırmalarını sağlayabilirim. ama şu an inanılmaz bir şekilde miskinlik halindeyim, lütfen beni eziklemeyin.
sahibinden.com culara şu e-bildiri özetini yapmadan edemeyeceğim.
buradan bir linç ateşi yakmak istiyorum ama linç kampanyasının dönüp dolaşıp bana girmesinden endişeliyim. beni değil, 2. elcileri linç edelim arkadaşlar.
Ya amk! 26 yaşında bi adamım. Babam ben doğmadan bir sene önce içkiye tövbe etmiş, namaza başlamış. Zaten onun dışında ne kul hakkına girer, ne de dinen sakıncalı bir durumun içinde yer alır. Bak bugüne kadar 1000 tl kredi bile çekmedi, gerisini sen düşün.
Şu an büyük bir firmada yönetici kadrosunda çalışıyor, 6 ay önce ben özeldeyken o firmaya mühendis alacağını söyledi, sende başvur dedi. Ben tabi biraz lakayitim, özelde de çalışıyorum, başvuruyu biraz geciktirdim ama işe alınacağım neredeyse şirketteki herkes tarafından biliniyor. Bir akşam geldi, harita mühendisi aldık bugün dedi, küplere bindim. Ya nasıl alırsın, şöyle böyle.
Bak dedi, ben emekliyim çalışıyorum, senin de iyi kötü bir işin var, durumumuz Allâh A şükür.ama bugün bir çocuk geldi, babası yok, annesiyle yaşıyor, annesinin bir tek maaşı varmış, mezuniyeti de senden iyi, çalışmamış hiç ama 1 ayda öğrenir işi dedi. Zaten kim işe başlarken tecrübeli diye ekledi.
Bunu şunun için anlattım. Kendisi okuyan, inanan, bilinçli müslümandır benim gözümde. Ve bana nerdeyse 2-3 günde bir yaşın geçiyor, ömrün bitiyor, kılsana namazını, sonra pişman olursun diye nasihat ediyor. Ben de nerdeyse bütün dini bilgilere sahip olsam da eriniyorum nedense. Şeytanın işi olsa gerek.
Neyse, evet uyarıyor, arada fırçalıyor falan da. Daha bir kez tokatlamadı bile. Bak öldürmeyi, yaralamayı geçtim, tokat atmadı.
işte bu yüzden bu tarz heriflerden nefret ediyorum. Kim diyor lan bunları, neye dayanarak söylüyorlar. Hangi dangalaklar buna inanıyor.
Ondan sonra islamofobi oluşuyor. Sonra da, zaten dinin kurallarından kaçan ne kadar adam varsa, gelip din hakkında cahil cahil boş boş konuşuyor. iki taraflı cahil söz düellosuna dönüyor olay.