ben popüler kitap olur diye tutunamayanları yazmamayı düşünürken oğuz atay'a edepsizlik edeceğimi yorumları okuyunca fark ettim. okumaya ilk başlayanlar kardeşlerimizin cin ali seviyesinde edebi kitapları okuması gözlerimi falan yaşartırken lan bu yeni yetmeler hep aynı kitapları nereden buluyorlar diye de düşünmeden edemedim.
duvar-j.paul sartre
sürgün ve krallık-albert camus
kırmızı ve siyah-stendhal
küçük oyuncu-pınar kür
bitmeyen kavga-john steinbeck
öğrenildiğinde adamı malak gibi yapan gerçeklerdendir.
türk sanarsın adam fransız çıkar,
kadın bilirsin erkek çıkar,
yaşıyo sanıyorsun adam ölmüş !
bi de körü körüne duman zehirlenmesinden gitmiş adam yav.
"sensin gerizekalı" der kız ve bir tokat atar olay böyle biter, erkek ilk durakta ardına bakmadan iner. hayalci olmaya gerek yok türk kızıyla fantezi yapamazsınız.
insanların melankolik ruh halini büründükleri mecra olması, abazalığın tavan yaptığı, yüzüne konuşmaya cesaret edemeyenlerin klavye elinde lolo yapması vs.
minik ayaklar için minik ayakkabı kuralındaki minik ayakkabıdır kendileri. 40 numara ayakkabılara göre oldukça nazik bir görünüme sahiptir. (bkz: sevimli)
pek güzel bir dizidir. karakterler pek çok işte beraber çalışmışlardır bu işte de beraber güzel işler yapıyorlar. ilerleyen zamanlarda çekilen her sahnenin anlamının ortaya çıkacağını, çok planlı bir senaryoları olduğunu söylüyorlar.