Herkese kızgın olabilirsiniz ama sadece değer verdiğiniz insanlara kırılabilirsiniz. Tam da bu sebepten kızgınlık kırılmayı beraberinde getirmese de kırılmak kızgınlığa da sebep olur.
Geçtiğimiz gece babam biraz rahatsızlandı tansiyonu düştü başı dönmeye başladı. yere uzanıp ayaklarını yükseğe koydu hemen. Annem de tuzlu ayran yapıp getirdi. Babam doğruldu ayranı içmek için lakin başı döndüğü için zor tuttu o şekilde kendini. Annem de ona yardımcı oldu düzgün oturabilmesi için. Ama bir elinde ayran varken diğer eliyle babamı tutmaya çalıştığı için ayran birazcık döküldü babamın üstüne. Biz de o esnada sorular soruyoruz şuranda ağrı var mı vb. O esnada annem:
-ayran da döküldü hep.
-Gözümde gözlük varken gözlüğü oda içinde aramak. Şu var ki gözlük numaralı değil güneş gözlüğü bildiğimiz.
- Diş hekiminden sıra alacağıma daha önce aynı hastenede kbb doktoruna gittiğim için alışkanlıktan onun ismini söylemek ve sıra almak, 45 dakika bekledikten sonra bunu fark etmek.
Dini bayramları bireysel anlamda karşılıklı kutlayıp böyle milli bayramları sadece mikrofonu alanların ulus adına kutlamasını, birbirimize niçin bayramın kutlu olsun demediğimizi düşündüğüm bayramımız.
Safra kesesinde taş varsa ve cerrahi müdahale şart hale gelmişse taşlar kırılmayıp toptan safra kesesi alınıyormuş. Sebebi de Taşların kırılmasının daha büyük sorunlara yol açması.
Ev için yapılacak market alışverişlerinde eğer alınacak ürün fazlaysa alışverişi çevredeki marketlere bakkallara bölerek yaparım ki sadece bir tanesi değil daha fazla kişi kazansın.
Okulda sınav zamanı hocanın odasında hocaya birkaç öğrenci soru sormaktayız. Kanun lazım oldu. Hoca bizden rica etti. Kanunlar kütüphanede üst üste duruyor. Ben atıldım almak için. Kanunlardan biri yere düştü. Yere düşen kanunun, sağlam olan değil, kanunlardan sayfaları kopmuş sonra yapıştırılmış olanı olduğunu tahmin etmek zor değil tabi, hayat özetim. *
ahh raif. üzülsem mi kızsam mı bilemiyorum sana. bu kadar özgüvensiz olacak ne vardı. Maria'dan mektup gelmemeye başlayınca aklına neden seni istemediği, senden sıkıldığı gelir ki aklına. Otur soluklan düşün bir.
Tüm bu çılgınlık sırasında adem'in bize öğrettiğiyse, kodları yeniden yapılandırmak için iletileri yeniden yazmayı denemek gerektiğidir.
Altında da şirine'nin karakalem çizimi var.
her türlü böcekten fazlasıyla tiksinir ve korkarım, karıncaya dahi dokunamam ama bu küçük yaşlarda böyle değildi tabi. o kadar ki isminden etkilenip peçete alıp sümüklü böceğin, burnu sandığım minik bir yerini temizlemeye çalışmıştım. sonra yeterince temizlenmediğini düşünüp fazla sıkmış olmalıyım ki ezip öldürüvermiştim.