hayalimdeki klozettir. yaptırıcam kendime böyle bi tane. ne zaman canım sıkıldı tam dünyanın ortasına *ıçıcam.
aşk acısı çektiğinde, depresyona girdiğinde, arkadaşından kazık yediğinde, sınavların kötü geçtiğinde ya da patrondan azar işittiğinde, evin kirasını geciktirdiğinde, aldatıldığında artık tuvaletini yapmak daha zevkli olacak dostum..
kıskançlık insanın doğasında olduğundan herkesin başına gelebilecek durum. sen mutsuzken, karşındaki adam takmış koluna sevgilisini, mutlu mesut önünden yürüyüp geçiyorsa; bir iç geçirebilirsin tabi. normaldir. ama "yok ben mutsuzum, onlarda mutsuz olsun, hayat beni neden yoruuyooosunn" şeklinde düşünmene hiç gerek yok söyleyeyim sana. çünkü sen ne kadar isyan edersen, hayat sana o kadar kazık atmaya devam ediyor. sonrada onun bunun mutluluğuna iç geçiriyorsun işte.
finalleri yaklaşmış olan yurdum gencinin katılacağı sezon finalidir. her ne kadar göte giren şemsiye açılmasa da kendilerine başarılar diliyoruz efendim.
not: eğer yakın bir zamanda finallerin başlayacak ve sen sözlükte takılıp işbu entryi okuyorsan, senden bi cacık olmaz dostum. git ders çalış lan. **
can dündar'ın yarim haziran kitabında geçen muhteşem söz.
cesaretsizliğin ama bir o kadarda büyük bir aşkın kelimelerle vücut bulmuş halidir bu anlam yüklü cümle. yıllarca seversin, aşkı bütün kalbinle hatta bütün organlarınla hissedersin ama bilirsin bu aşk tek taraflı ızdıraptan başka birşey değildir. sevdicek sevildiğini bilse dahi değişen bir şey olmayacaktır. sonra sevdicek gider. çok uzaklara gider. sevildiğini bilmeden, onun için çarpan bir yürek olduğunu bilmeden.
sonrada ne gözünü alabilirsin ne de göze alabilirsin...
benim keman çalmaya başladığım gündür. şahsen benim için müzik ölmemiş yeniden başlamıştır ama ev arkadaşlarım için işte o gün müzik ölmüştür. evet, onları müzikten soğutmuş olabilirim ama bu onlarda müzik kulağı diye bir şey olmamasından kaynaklanıyor, benim keman çalarken çıkardığım seslerden değil hacı.