Bruksizm, uyku sırasında dişleri sıkmak,gıcırdatmak ve çeneyi kenetlemektir. Uyku sırasındaki diş gıcırdatma o kadar sesli olur ki, kişi uyanıkken aynı sesi çıkaramaz. Stresin diş gıcırdatmanın en önemli nedeni olduğu söylenmektedir.
Bruksizmin belirtileri
-Dişlerde aşınma,
-Dişlerde ve dolgularda kırıklar (özellikle ön dişlerde),
-Gece uyurken, partner tarafından duyulan gıcırtı sesi,
-Yüzdeki kaslarda ve eklem yerinde ağrı,
-Eklemde açma kapama sırasında çıkan sesler,
-Baş ağrısı,
-Dişlerde sallanma ve aralanma,
-Dişlerde hassasiyet.
Çözümü stresi ortadan kaldırmak veya dişleri korumaya almaktır. Dişlerin korunması için; ağıza, kişiye özel yapılan, silikon esaslı maddeden yapılmış bir gece plağı takılması tavsiye edilir. Bu koruyucu sayesinde şikayetlerin azaldığı ve tamamen ortadan kalktığı gözlemlenmiştir.
meme düşkünü, zevk sahibi şahsiyet cümlesi. entrikalar dönmeden, böyle şeyler için satılsa vatan daha az can sıkardı belki de. 'keyfimin kahyası mısın lan! satarım.' dese biri. düşündüğünü söyleyebilse kimileri.. varsın meme için satsın.
eteğin altına eşofmanı geçirir, oynardık erkeklerle. şimdi toplanabilse lisedeki o grup, boş derste çeksek sıraları kenara.. hoppidi hoppidi oynasak eşek kadar halimizle. biiir ikiiii üç. hooooop. hey gidi günler.
anne, baba ve komşularla tabu oynanmaktadır. anlatılcak kelime maymun olup, anlatma sırası annemdedir. heyecan içinde anlatmaya başlar.
annem: babanın bir organı. çok büyük olan.
n.h: ne?
annem: büyük, kocaman.
n.h: anne anlatma sen bunu istersen.
annem: yok çok kolay. babanın bir organı işte. büyük yaaa. bakmasanıza öyle yüzüme. söylesenize.
gülüşmeler başlar.
annem: amaaaaaaaaaaaan. anladım ben sizin aklınıza ne geldiğini. utanmazlar. aaa bilmem ne hanım sende mi lütfen ama. maymunu anlatıyorum ben, kepçe kulaktan anlatayım dedim. o da yasaklı kelime. bakın şu adamın kulaklarına, büyük değil mi allah aşkına. gülmeyin yeter. tamam oynamıyorum ben. çay getireyim en iyisi.
'bazen sözcükleri unutuyorum. insan sözcükleri istediği gibi bir araya getiremediğinde ölmek istiyor.'
'zaman hiçbir şeyi silmiyor, ağır bir örtü gibi, ara ara kimi anları örtüyor yalnızca.'
bir gecelik, okunulası kitap.
işi bileceksin, işe gitmeyeceksin, sorarlarsa 'işten geliyorum' diyeceksin. olmadı ki böyle ama.. işi bilcen, işe gitmiycen, sordular mı 'işten geliom' dicen. budur. hayat felsefesi gibi bir hede. abartmamak gerek.
civciv alınır lehene konulur, kafasına bol miktar dalin boşaltılır az suyla köpürtülür. o şekilde belli bi süre ortalıkta dolaşmasına izin verilir. sıra durulama faslına gelir. küvete atılan civciv fıskıye yardımıyla güzelce durulanıp, kurutma aşamasına geçilir.saç kurutma makinası açılır( öle seviyeli saç kurutma makinaları yok o zamanlarda. olsa en düşük derecede kuruturdum. ama yok.. var belki de bizde yok.) civciv ortalama yarım dakka içinde kurur.
dipnot: tavukluğunu gördüğüm civcivlerim var. öldürmeyen allah öldürmüyo işte..
uykuya kaldığı yerden devam etme sebebi.
annecm: kaldırmasam kalkıcağın yok. kalksana kızım.
n.h: suuuu
annecm: kalk iç!
n.h: sular geldi mi?
annecm: gelmedi daha.
n.h: gelince uyandırsana be anne.
5 dakka geçmiş geçmemiştir..
annecm: sular geldi kalk kızım.
n.h: niye bu kadar erken geldi yaaa:(
'bu kız bizi aşar çünkü o bir kaşar. delikanlı adam manitasız yaşar' tezahuratlarına maruz kalmış olsamda, o 5 10 kendini bilmez holigana inat sempati duyduğum futbol takımı. neden inat yapmışım anlamadım yoksa doğru kelime 'rağmen' mi olucaktı? evet evet rağmen.