sancılı bir çocukluk geçirmektir. ilerde ceremesi ödenir...
büyük bahçeli bir evimiz vardı. babam her zaman zamanın en iyi arabalarına biner, annem güzel takılarını evde bile takardı. benim ise 40 metre kareye yakın büyüklükte geniş bir odam vardı. dünyam olmuştu odam. çünkü dışarıda beni bekleyen bir hayat yoktu. koleje başlıyasıya kadar odamda kurduğum hayatı yaşadım. bazen dadım odaya gelir benle oynamak istediğini söylerdi. aslında biliyordum ki ne o oynamak isterdi, ne de ben. talimat annemden gelmişti. bense zoraki kabul edip, onuda oyunuma alırdım. oynadığım evcilikte asla beyaz atlı prensler koşturmazdı. asla minik bir prenses gibi hayallerimi alet etmedim oyunlarıma. asla ummadım daha ilersi bir yaşamı... zenginliğin mutluluk getirmediği ailelerdendi benim ailem. abim geceleri geç gelirdi ve genellikle alkol kokardı. 15 yaşına kadar alkol almadığım halde hep aşinaydı o kokuya. abim çevresinde tehlikeli arkadaşları olan ve asla zengin zübbe olarak adlandırılamayacak kadar tehlikeli biriydi. mahallenin 7 den 70 e kadar herkesin çekindiği bir serseriydi. bazen babamın ona hediye ettiği mercedes le eve gelirdi yanında akranı bir kızla. 10-15 günde bir değişirdi yanındaki kız. kızlar hiç akıllanmaz ya! koleje başlayınca da durum pek değişti denemez. odamdan sınıfa taşımıştım yalnızlığımı... zengin ailelerin çocukları ile dolu 10 kişilik bir sınıfta yalnızdım. fakat bu benim seçimimdi. hiç biri bana göre değildi. sınıfımdaki tüm çocuklar süttü. hepsi dokunsan ağlayacak modundaydı bana göre. belki bu, belki şu sebepten oyuna alınmayan çocuktum. penceren akranlarına süzen o çocuktum ben.
izmir semalarında mitinglerde yükselen ses. boyu posu ile gözleri üzerine yapıştıran kılıçdaroğlu! zerdüşt ne buyurdu bilmem ama harbi adamsın ya! çok seviyom seni. can can.
bizim eve gelmişti seçimden önce. yanında tv spikerleri ve kameramanları vardı. yok mu şu cihan ajansı. onlar hiç saygı göstermiyor azizim ev sahibine. bizim evde çorapla gezilmez, adamlar ayakkabılarını çıkarmıştı ibreti allleeeem.
ne hikmettir acaba? nedir bunun yorumu. akılda gezen suallare vereceği cevaplar? nedir hea? nedir?
bir arkadaşım anlattı. o da bi arkadaşından dinlemiş. onun ablasının sevgilisinin başına gelmiş bu olay, rüyasında. duyunca tüylelerim diekldi. titredi midem.
rüyasında hamamdaymış o ablanın sevgilisi. yıkanıyormuş. yanında ki kendisi gibi solcu, güleryüzlü, paso bıyıklı, bekaret zihinde abi mottosunun üreticisi olduğu iddia edilen arkadaşı ile felsefi vecizeler konuşup, atatürk'ün ne kadar büyük bir lider olduğu husunda derin analizler yapıyorlarmış. sonra bi anda hamama dede gelmiş. pos bıyıklı, akrep dövmeli, adonis kaslı fealn. sokratesin heykelini haytırlattı bu bana.
neyse sonra dede yaklaşmış bu adamalara, demiş, sizde hacı şakir var mı? adam yahudiymişş. hacı şakirin sahibi gibi(!) sonra yok demiş arkadaşımın arkadaşının abisinin sevgilisinin arkadaşı. sonra birden meyletmiş olacak ki çullanmış 3. özneye. yatırmış yere. zor ayırmışlar hamadaki rüya sembolleri...
biri laik, atatürkçü, demokrat, antiakp mottosunun üreticisi; sürekli felsefe okuyup bunları ezberleyen, 3 günde bir sevgili değiştiren realit biriyken diğeri hayali bir kahramandır.
geçen kurban bayramında amcamgile bayram ziyaretine gittimde duyduğum, duyunca şaşkınlıktan ve sinirden tir tir titrediğim akılalmaz olay. düşünüyorum da bir kız nasıl bu kadar vicdansız, nası bu kadar maneviyatsız olabilir. nasıl olur da bir farzın yerine getirilmesi için ordan burdan arttırılan senelerce biriktirilen parayı kumar gibi lanet olası bir şey için çar çur edebilir. aklım almıyor, empati yeteneğim kısır kalıyor bu bölmede... amcamgilde kalan babannemin en yakın arkadaşının kızıydı bunu yapan. annesinin 3 yıl boyunca kıt kanat geçinerek biriktirdiği parayı kumara gömen. gerçekten ibret alınası bir kız. babannemin arkadaşı 3 yıl boyunca hac parası biriktiren, benimde bazen şahit olduğum sohbetlerde kutsal topraklar aşkı ile yanıp tutuşan pakize teyzeydi. görseniz yüzü nur tanesi gibiydi. sürekli iyi şeylerden bahseder, bana da arada hal hatır soraraktan nasihatler ederdi. çok severdim kendisini. gerçi daha ölmedi, şimdi de seviyorum ama onun kimseye muhabbeti kalmadı eskisi gibi. bitap düştü o olaydan sonra. kısa keselim: pakize teyze kızına parasını çaldırdıktan sonra onu evlatlıktan reddetmiş. kızı da kendine bakabilecek kadar büyükmüş zaten fakat annesinden ayrıldıktan sonra iyice iflah olmaz biri olmuş. kumarda parayı kaybettiği ve maşı da kıt kanaat olduğundan dolayı kötü yola düşmüş. ve bir daha iki yakası bir araya gelmemiş...
evine gelen pizzacıyı taciz ederek, ondan faydalanmak isteyen sapık kızdır.
artık rüyalarımda huzur bulabiliyorum sadece. hiç bir dayatmanın yapılmadığı rüyalarım var ve henüz kabusa dönüşmedi hiç biri.hiç birinde angarya işçi değilim. hiç birinde kapitalizme hizmet etmiyorum. bir tek rüyalarımda vuku buluyor aranan saadet. bir tek rüyalarım arka çıkıyor şu efkarlı adama. bir sabaha daha merhaba dedim, bir rüyamı geceye gömerken. bir güne daha uyandım istemeyerek, cebren... kimsenin sizi anlamadığı bir dünya da yaşam yaşamayanın anlayamayacağı kadar zor. herkes uzak size. her gönül ırak. sabahlarım, ölen gecenin yasını tutarcasına gözümü buğuluyor şemsin doğuşuyla. sabahları aynada bana bakan adamın gözleri kanlı oluyor hep... bir sabahın daha kasvetiyle gecemi mahvettiği bir gündü. depresyonda gibiydim, son zamanlarda olduğu gibi. ne evden çıkmak istiyordum, nede evde oturup günümü sırf yazmış olmak için yazılmış 10000 karakterli aptal bir yazıya heba etmek. içimdeki bıkkınlık, tarif edilemez bir boyuttaydı kısacası... güzelce yüzümü yıkamış, kahvaltı sofrasına oturmuştum. annem komşumuz dilek ablagile yardıma gitmişti. akşam onlara misafirdik. ne garip adet! birine misafir olup, öğlenden gidip yemek için yardım etmek. kahvaltının yanına açtığım latin amerika türküsü eşliğinde iştahsız iştahsız kahvaltımı ediyordum. içimde günlerin yorgunluğu, bir kaç gün önce yaşadığım kötü olayların izleri o denli canlı olmalı ki türkü bile aklıma dramı çalıyordu. kapı çaldı. gidip baktım kimdir, kimin nesidir diye? kafam önceki akşamdan kalma olacakki annemin gelmiş olabileceğini hiç düşünmeden asıldım tokmağa merakla. annemi görünce hiç bir ifade takınmadan soğuk bir şekilde döndüm sofraya. annem başlayıverdi söze: + kahtın mı badem gözlüm. ne çok uyudun bu gün. - kalktım anne kalktım. çok yorgunum. canımda çok sıkkın. + bu gün iş yok tabi. e çık dışarı biraz hava al, şimon peres gibi olmuş suratın.(annem peresi hiç sevmez) - dışarıda ne yapcam anne ya. arkadaşlar hep tatilde. + sen de gitseydin ya onlarlan. napcan 20 gün evde. geçmez böyle günler, bak diyim. - karılarıyla gittiler anne. benim gibi değiller ya, çoluk çocuğa karıştı hepsi. + vah yavrummm. yalnızlıktan bu hale geldin sen. seni evlendirmenin vakti gelmişte geçiyor. - evlenmek felan istemiyorum ben. hem sen işine bak niye geldin? + sana bakmaya geldiydim evladım. hee bide dilek ablan mehmet in yanına gitsin, akşam beraber gelirler diyo. temizliçi gelcek birazdan, kalma evde. - üff! mehmet abiyi de hiç sevmiyom zaten. ben oturum evde. hadi sen git işine bak. + dedim ya oğlum temizlikçi gelecek. yatak odasını temizlesin, odayı kitleyip geri dilek ablangile döncem geri. hadi sende çık dışarı bi günlük. - tamam anne ya! akşama doğru uğrarım mehmet abinin yanına, geliriz beraber. gidiyim bi hacı amcaların elini öpüyüm kahvede. + tamam oğluumm... evden zor attım kendimi. gerçi hiçte istekli değildim denizin o boğucu havasını solumaya. mahallenin kahvehanesine gidip, hacı amcalarla sohbet ettik. ülke meselelerine parmaklar felan bastık. akşama doğru söz verdiğim gibi mehmet abinin yanına gittim. gittiğimde akşam olmak üzereydi. son siparişleri alıyorlardı. mehmet abi beni geçte olsa fark edip çaktı selamı... +ooo kim gelmiş! gel otur yiğidim. nerelerde kaldın. akşamüstü gelirsin sana özel pizza yaptırmıştım. sana ulaşamayınca elemanlara pay etim. çok hakiki pizzaydı. bol malzemeli felan! mehmet abi cümleleri çok uzun kurduğu için, daha doğrusu söze bi başladı mı sözü bitirmemek istercesine inatla neden sonuç yaptığı için çoğu zaman özneyi unuturdum. cevaben mukabele ettim. -hoş bulduk mehmet abi. iyi yapmışsın, toktum bende. ee işler nasıl, iyidir ya? +yuvarlanıp gidiyoz be yiğidim. nasıl olsun işte. - iyi iyi. baya iyi çalışıyo elemnalar, sipariş çok herhalde. +ee akşam oldu. şimdi boyuna sipariş alıyoruz. millet aç. pizza bekler. - ehehe gibi samimiyetsizce sırıttıktan sonra sohbete bir şekilde devam ettik. son siparişlerin pizzları komple çıkınca, dağıtım başladı. dükkanı kapatma vakti gelmişti. yolumuzun üzerindeki müşterilere bırakmak için 3 pizzayı da mehmet abi aldı. + kalk gidelim yiğidim. şunları da sahiplerine verelim gidip. yolumuzun üzerinde, boşuna elemanlar benzi yakmasın. hem yoruldu onlarda. tamam abi deyip atladık mehmet abinin minibüsüne. yolda radyodan pkk nın düzenlediği hain saldırı haberierini dinliyor yer yer küfürler düzüyorduk. o konulara hiç girmiyorum şimdi! ilk pizzayı bıraktı mehmet abi. geldi, vitesi boştan bire takıp, bastı gaza. 200 metre kadar ilerde aynı sitenin farklı 2 bloğuna birer sipariş vardı. birini bana verip: '' yiğidim bi zahmet şunu 5 kata çıkarıver'' dedi. bende başüstüne çekip kaptım pizzayı, tırmandım merdivenleri. asonsörden çok korkarım, mazallah kalır felan. 5. kata çıkınca bir parça soluklanıp, zili çaldım. biraz bekledikten sonra kapıyı altına eşorfaman ve üstüne gecelik dar bir bluz giymiş güzel bir bayan açtı. hanım hanımcık bir şey sandım ilk gördüğümde. çok tatlı bir şey gelmişti gözüme... + başak hanım! pizza siparişinizi getirmiştim.(mehmet abi elbette bayanın simini söylemişti) - heh, hele şükür. çok acıkmıştım. siz hep bu kadar yavaş mı çalışırsınız acaba? + kusura bakmayın hanfendi, bu saatlerde çok yoğun oluyoruz.(sanki dükkanda çalışıyorduk ha!) -tamam ya şakasına dedim. öyle çokta acıkmadım. pizzayı bitiremem felan bence. + neyse hanfendi afiyet olsun iyi ak...(şamlar demeden bayan sözümü kesti) - gel içeri canım, beraber yiyelim. acıkmışsındır sende. + çok teşekkür ederim hanfendi. fakat gitmeliyim. - kasma bu kadar ya. gidersin hele. ne acelen var. + iyi akşamlar hanfendi... derdemez kolumdan tuttu ve beni yavaşça kendine çekmek istedi. -gel bide ben bakıyım tadına. aslında çok güzel bir kızdı. yani eğer art niyetim olsa mehmet abi 5 dk fazla beklesin der, içeri girer kızı çok pis kendine getirirdim. bu şeyi yapmak çok zor olmasa gerek. bakir olduğumdan bilmiyorum pek fazla ama! hemen çektim kolumu... hızlı adımlarla merdivenlerden aşağı bırakıverdim kendimi. bir bayanın böyle bir şey demesi çok kötü kalbime dokunmuştu. gözlerim dolmuştu bir anda. kendimi bakire olmayan bir bayan gibi hissettim o anda. ''gel bide ben bakıyım tadına''... ne kadar çirkin bir laftı bu. hızla inip, minibüse bindim. hiç bir şey olmamış mehmet abimgilin evine gittik. yemeğimizi yedikten sonra, bir bardak çay içip erkenden döndüm eve. odama gidip, çiseleme başlayan yağmuru izledim penceremden. bir sigara yakıp pusladım camımı. sonra yatağıma girip, teslim ettim kendimi rüyalara...
bakire olmadığı için bir kızı reddeden adam başka bir erkeğin yarım saatlik zevki için kendini harcamış olan kızın çıkma teklifini; art niyetli davranmayıp yani bir posta da ben koyuyum gibi kötü fikirleri aklından defedip geri çeviren adamdır.
evde yalnız olduğum bir gündü... biraz film izleyimde stresimi boşalsın diye bilgisayarın başına oturmuştum. izleyeceğim film hd olduğundan çok yavaş yükleniyordu. bende filmi aşağı alıp facebook a girdim. can sıkıntısından arkadaşlarımı dürtüyor online olanlarla sohbet ediyordum. sonra eskiden üniversiteden, şimdi ise facebook tan arkadaşım olan elif, selam yazdı. selamını alıp, sohbete başladım. elif te istanbul da oturuyordu. bayadır görüşemiyorduk. yarın buluşalım mı dedi? ben de canımın çok sıkıldığını söyleyip müsaitse hemen buluşmak istediğimi söyledim. kabul etti, akşam üstüne bi kafede sözleştik. gittiğimde elif gelmemişti. lavoboyu kullanmam gerekiyordu. hemen gidip işimi gördüm. elimide 3 kez yıkadım. tekrar döndüğümde elif in pencere kenarındaki bi masada oturduğunu gördüm. yanına gittim, garson da gelmişti . çay söyledik ve sohbete koyulduk. +aa a! nabernarsist? - iyidir elif sen nasılsın? +ya iyim ben de napıyım. sende izindesin herhalde. - hı hı evet. yıllık iznimi kullanıyorum.malum ramazana az kaldı. bi on günde rapor aldım mı bayram sonuna kadar paso tatil yapcam... ee sen naptın? + bende napıyım işte. biliyorsundur herhalde, avrupa yakasındaki ... hastanesinde hemşireliğe başladım. - evet duydum. annem demişti. hayırlı olsun. + çok sağol... hımm... ne güzeldi eski günl... lafından sohbet aldı başını gitti. eski günleri gülerek yad ettik tek solukta. açıkçası sobet beni sıkmaya başlamıştı. elif güzel olmasa çeker giderdim ama. * sonra elif konuyu sevgili konusuna getirip, çok yalnız olduğundan bahsetti. kendisini acındırmaya çalışıyor, bu yolla omzuma kadar gelip, yalan göz yaşları dökecekti. buna izin veremezdim elbette. niyetini anladığımdan dolayı, hemen kalkmak istedim. - hım... nese elif benim kalkmam lazım, saatta geç oluyor. + nereye ya? bu gün bizdesiniz. - sizde miyiz? + evet annen söylemedi mi? - hayır. annem aslı teyzelererde. + ya saçmalama. o da bize gelecek. kalk gidelim. beraber arabama bindik. elif gilin evine giderken, araba da bir sobet daha açıldı. + huuu. huuu...( derin nefes alıp veriyordu anlayacağınız, heycanlanmış gibiydi) - hayırdır elif. ne oldu birden bire. + ya sana bir şey söyleyeceğim ama aramızda kalacak. - ne hakkında. + aramızda kalıcak demi? - tamam söyle hadi, aramızda kalsın. + ben seni çok seviyorum narsist. ne deyip arabayı sağa çektim. şaşkınlıktan rengim attı diyebilirim. + evet seni çok seviyorum dgea. hem öyle böyle değil. gerçekten çok seviyorum. üniversiteden sonra da hep aklımda sen vardın. vedat la sırf sana nispet yapmak için çıktım. sırf nispet için facebook a vedat la çekindiğim fotoğrafları koydum. elif gerçekten çok güzel bir kızdı. iyi biriydi de. fakat vedat tan önceki sevgilisinden gayrı meşru hamile kalmış, çocuğunu aldırmıştı. bir kez böyle bir yanlış yapmıştı. asla müsemma gösteremezdim. ben nasıl bedenimi yalnızca bir kız için saklıyorsam, evleneceğim kızdan da aynı şeyi beklemek hakkım değil mi? kusura bakma elif. ben aynı şeyleri hissetmiyorum dedim ve elifin gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. +kağandan dolayı böyle yapıyorsun demi? onunla yattığım için. - aslını istersen evet. +çok pişmanım... gerçekten seni çok seviyorum. gemişi silemez miyiz? - hayır elif. bazı hataların telafisi olmaz. + ya lütfen narsist... lütfen. bunu bana yapma. çok seviyorum seni... derken yaşlar bir bir akıyordu... - beni anlamaya çalış elif. bu konularda hassasım.(benim de gözlerim dolmuştu) + fakat yapabileceğim bir şey yok. çok pişamın. bir hata yaptım. lütfen, geçmişe sünger çek... evlenelim seninle. evet ben çok ciddiym. flörtte istemiyorum... farklı dilden konuştuğumuzu fark ettim. asla anlaşamazdık elifle... elif gilin evine gelmiştik. merdivenleri çıkarken henüz gelen mesajıma baktım. annem 'gelirken 3 ekmek al' diye mesaj atmıştı...
asıl başlık: bir bayana aşık olduğunu iddia edip porno izleyebilen adam'' dı.
bir bayana 'aşk duyguları' olarak lanse edilen son derece ulvi ve saygıdeğer bir duyguyu besleyediğini iddia eden adamın prono izlemesi sorunsalıdır. şimdi efendim sen bir bayana, delice aşık aşık olduğunu, her an onunla olmak istediğini, mütemadiyen başka kızlara bakmayacağını, bakamayacağını iddia ediyor sonra da kalkmış porno olarak adlandırılan lanet olası derecede ayıplıkların yaşandığı, 18 yaşından küçüklein izlemesi durumunda cinsel saplantılar oluşturacak kadar radikal görüntülerin sahne aldığı lanet bir bant kaydını izleyerek, kendini tatmin edecek, ordaki karılara bakıp off keşke biri yanımda olsaydı gibi istemsende bilinçaltının dürtülerine teslim olarak bu ve benzeri cümleleri döküleceksin. saatlerce ayıplıklara ortak olacak, olduğun müddet boyunca maneviyatını unutacak, aşkın kalbinden düşecek... sonra da hüüzn içeren bir melodi duyunca sevdiğini düşünüp 'ben seni çok seviom ya...' gibi samimiyetsiz ifadeleri takınacaksın. anormal bir paradoks vesselam
gerçeği görmek lazım arkadaşlar. çıkış mıkış demeyin, etmeyin söylemeyin öyle şeyler... git o zaman demeyin. ben bu sözlüğün iyi bir sözlük olmasını isteyen en poyrat yazarlardanım. ne biliyim teması güzel, adı güzel, bursa güzel, sonra zall iyi. yani yapıcı elştiri bu. modlar şahane zaten.