Mısır'da müslüman kardeşleri için savaşmak isteyen kişidir. Onlara hak, adalet götürmek istiyordur yanında.
Türkiye'de sorunlar en zirvedeyken avrupa'ya kaçan, tatil yapan bir zihniyetten söz ediyoruz. Başka diyarların en lüks caddelerini gezip, eğlenirken bir taraftan da mısır ve suriye'deki insanlar için ağlamıştır kendileri. Barutun kokusunu bile bilmeyen, hiç biber gazı bile yememişken, bir elinde içeceği ile güneşlenirken klavye delikanlılığı yapan, mısır'da şehit olmak için dua isteyen insanlardan bahsediyoruz. Yukarda da belirttiğim gibi, bu insanlar ki kendi ülkesinin sorunlarından kaçan insanlar. Bunlar ki her türlü pisliği yapıp, ardından din için savaştığını söyleyenler. Ülke sorunlarıyla ilgilenenlere küfredip, "12 ağaç" için verilen savaşı lanetleyip, bu kimseleri dinsizlikle suçlayanlar...
Hz. Muhammed'in "kıyametin kopacağını bilseniz elinizdeki ağacı dikiniz." hadisini hiçe sayan sözde müslümanlar...
Ne idüğü belirsiz, yaptıkları ve dedikleri birbirini tutmayan insanlar...
Deniz, kum, güneş, kadın-kız keyfini yarıda bırakıp olayları daha samimi bir şekilde değerlendirmesini tavsiye ediyorum. Bir elin kadının belinde, bir elin üzüm salkımında, adalet için savaşmak istemende zerre kadar samimiyet yok.