Gaziantep Üniversitesi'nin ortaya koyduğu konsept, siteleri https://hackathlon.org 'da konsepti şöyle açıklamışlar: "Hackathlon, aynen dekatlonlar gibi çoklu aşamalardan oluşan bir hackathon maratonudur. Bu heyecan verici maratonda, katılımcılarımız öncelikle kendilerine uygun bir hackathona katılırlar.
Daha sonra bu hackathonlarda geliştirdikleri prototiplerini alacakları çeşitli eğitimlerle konsept bir ürün haline getirip Proje Pazarı etkinliğinde sergilerler. Proje pazarında değer gören konsept ürünler bu defa Gala’ya davet edilip yatırımcıların karşısında hem birinci olmak hem de yatırım almak için iş modeli kanvaslarıyla birlikte sunumlarını yaparlar."
Yani kısaca diyor ki, 1 günde geliştirdin orada kalmasın, gel bunu önce proje pazarına sokalım orada ilgi çek geliştir, daha sonra da ticarileştirelim diyor...
gaziantep'in yöresel ürünlerinin satıldığı e-ticaret sitesi, çoğu ürünleri ev/köy yapımı ve organik...
hele bir ev yapımı biber salçası var, akıllara zarar, her gün dürüm edip yiyorum çocukluğuma gidiyorum...
memleket hasretine birebir.
Bol Fıstıklı Muskasını da denerseniz, belki küfür*, belki de dua* edersiniz bana...
şiddetle tavsiye edilir! https://gaziantepten.com
Geçen gün şuradaki https://www.youtube.com/watch?v=a2o1avr09T8 videoda tanıtımını izlediğim ve ilgimi çeken oyun.
Türk oyun firmalarından böyle şeyler görmek güzel ve gururlandırıcı gerçekten...
oyun öncelikle bir türk firmasının çıkarttığı ilk ve tek türkçe içerikli savaş oyunu olma özelliğini taşıyor. menüsünden, yönergelerine kadar türkçe. aksiyon ve strateji oyunu olan, oyunun daha şimdiden 10,000’i aşkın kullanıcısı mevcut. bunun yanında 1000’i aşkın derecelendirmenin yüzde 98’i “5 yıldız” ve 700'ü aşkın olumlu yorum almış durumda.
oyunda 4 farklı birlik bulunuyor; bordo bereli, özel harekât, çevik kuvvet ve sat komandosu. aynı zamanda düzinelerce türü bulunan dağ zombileri… bunlarla mücadele etmek içinde farklı silahlar mevcut. elektroşoktan bazukaya, barikatlardan mayınlara kadar onlarca mühimmat... 200’ü aşkın mevcut olan oyunda, birbirinden stratejik 150’yi aşkın görev, var. aynı zamanda oyunun facebook seçeneği de, kullanıcılara, arkadaşlarıyla mücadele etme fırsatı tanıyor. oyunun android platformların yanı sıra ios cihazlar için de farklı ekran çözünürlüklerine sahip sürümleri mevcut.
Başyapıt! Kesinlikle!
Film size özeleştiriler ve sosyolojik incelemeler yaptırıyor, sizi her seferinde farklı bir karaktere büründürüyor, önyargılarınızı hop oturtup hop kaldırıyor, çevrenizde yaşanan olaylara daldırıyor, bir çok şeyi sorguluyor ve sorgulatıyor... Aynen hayatımızda olduğu gibi bir çok soruyu yanıtsız bırakıyor ve hepsinin yargısını da size bırakıyor.. Bazen tarafınızı seçiyorsunuz ama 5 dakika sonra tarafınıza olan inancınızı yitiriyorsunuz... Derken bir bakıyorsunuz ve film bitmiş... Ve evet 3 saat 16 dakika sürdüğünü orada yazmasa hiç öğrenemeyeceksiniz... Nuri Bilge Ceylan "3 Maymun'un ya da Bir Zamanlar Anadolu'nun üzerine nasıl bir film çekilebilir ki?"nin yanıtını öyle harika bir filmle vermiş ki, bütün ödüller sana helal olsun dedirtmiş...
EPDK Kurul Eski Üyesi, TEDAŞ Eski Genel Müdür Yardımcısı, Başkent EDAŞ Eski Genel Müdür Yardımcısı, TEDAŞ Gaziantep Eski il Müdürü..
Haziran'da yapılacak olan genel seçimler için EPDK Üyeliğinden istifa ederek Ak Parti Gaziantep Milletvekili Aday Adayı oldu.
Kısa Özgeçmişi:
1966 yılında Gaziantep'te doğan Abdullah Tancan 1987 yılında 9 Eylül Üniversitesi Elektrik ve Elektronik Mühendisliği Bölümünden elektronik mühendisi olarak mezun oldu.
1987 yılında PTT Genel Müdürlüğü Ankara Telefon Başmüdürlüğünde mühendis olarak göreve başladı. 1988 yılından itibaren Gaziantep PTT Başmüdürlüğünde mühendis, Telefon Müdür Yardımcılığı ve Telefon Müdürlüğü, 1997 yılından itibaren TEDAŞ Gaziantep Müessese Müdürlüğünde Planlama Etüt ve Proje, Müşteriler, Müessese Müdürlüğü ve Yönetim Komitesi Başkanlığı, 2004 yılından itibaren Başkent Elektrik Dağıtım A.Ş.de Genel Müdür Yardımcılığı, 2008 yılından itibaren TEDAŞ Genel Müdürlüğünde Genel Müdür Yardımcılığı ve bu görevi sırasında Avrupa Yatırım ve Dünya Bankası kredileriyle gerçekleştirilen Türkiye Elektrik Dağıtım Şebekeleri Rehabilitasyon Projesi Proje Uygulama Birimi Başkanlığı görevlerinde bulundu.
2 Temmuz - 9 Temmuz arasında 1 haftalığına araç kiraladım.tampon altındaki kedi gözüne hiç dikkat etmedim. aracın sadece dışına baktığımız için, vites topuzunun üzerindeki vitesleri gösteren plastik parçanın kırık olduğunu da hiç fark etmedim. aracı teslim ederken kedi gözünün kırık olduğunu belirttiler kaza yapıp yapmadığımı sordular. herhangi bir kaza yapmadığımı üzerine basarak söyledim. Ekstreme baktığımda 300 tl para çekildiğini gördüm.
faturasını istediğimde ise faturanın nerede olduğunu bilmiyoruz, şu an ofiste değiliz vb. gibi nedenlerle beni oyaladılar ve hala fatura gelmedi. şikayet edeceğimi söylediğimde ise, git istediğin yere şikayet et diye kabadayı bir üslupla konuştular ve suratıma kapattılar.
aman ha, araç kiralayacaksanız kesinlikle böyle firmalardan değil, kurumsal firmalardan kiralayın. provizyondan kafalarına göre para çekiyorlar!
Bükreş'te yaptığı konuşmayı neden Türkçe yapmadığını dünden beri düşünüyorum, ama mantıklı bir sebep bulamadım kesinlikle.
Kendisi hakkında 150 ülke gezmiş, şöyle kültürlü, böyle bilgili biri diyorlar. O zaman şunu sorarlar adama:
iyi de aga sen hiç senin gibi ingilizce konuşan bir bakan gördün mü?
meltem cumbul ödül vermeyecekse altın küre ödüllerindeki konuşmayı yapmayı kabul etmemesi gerekirdi bence:
zira orada çıkıp da
"benim ülkemde de golden globe izleniyor canım, severek izliyoruz, yurtta sulh cihanda sulh, ehe ehe.."
demesi aslında "biz önceden televizyonu bile olmayan bir ülkeydik. hatta film endüstrimiz bile yok. pek sanattan anlayan bir millet değiliz. siz böyle entelsiniz filan ya, ne biliym arada bizi böyle organizasyonlara filan çağırın da bizim de kültürümüz artsın. yavaş yavaş gelişiyoz biz zaten; az çok görüyosunuz, ama yine de somurgeliğinize adayız, irak'a da yakınız zaten, ordan bize de uğrayın isterseniz, barış getirin bize de.. hani siz de çok seviyosunuz ya dünya barışını?" demenin daniskasıdır.
bence cumbul, hırsına yenik düşüp türkiye'nin karizmasina ufak bi çizik attırmıştır vesselam.
dün "la bi ios app yaptık ki, aciyip bişey oldu" filan diye twit attıktan 2-3 saat sonra şöyle: http://m.friendfeed-media...af69e0b9147b4a410cd3116d2 bir twit atmış.
senin o samimiyetini yerim lan googlecan dedim, en dayımsı babacanlığımla.. olur dedim öyle şeyler arada.. takma bu kadar kafana dedim..
yeni arayüzü filan, arama kısmı güzel olmuş takdir ettim, ediyorum.
mail'de adres : gmail!
Ramazanın gelmesiyle teravih başladı ve evet yine o amca çıktı müezzin tahtına.
Hani 4 rekatta bir söylenen küçük ilahi, mani, teşrik tekbiri türü şeylerde müezzine yardımcı olmak adına eşlik etti.
Ama amca şunu kabul etmeni istiyorum senden:
Bak tamam gerçekten inançlı olduğunu, samimi bir şekilde coştuğunu biliyoruz. Ama lütfen yapma bunu.. Senin okumaya çalıştığın tonla müezzininki arasında 1,5 -2 oktav kadar fark var. Zaten havalar sıcak, zorlanıyoruz. Sen bari biraz yardımcı ol.
Şimdi mikrofona uzanmayı bırak ve gel bizimle safa katıl. Bak boşluk var zaten.
Bu arada bu ön saftaki arkadaşın "araya kaçan amca"ya da söyle namaza gelmeden önce soda içmesin.
başarılı ve güzel bir projedir.
seslerini duyurabilirlerse tadından yenmez olur.
valla öyle gaza geldim ki, taksimin ortasında umuda yah çekip gönderecem valla videosunu. *
sosyologlar tarafından incelemeye alınması gereken dizidir, bu kadar gereksiz olup da nasıl bu kadar çok izlenebiliyor diye..
zira babam bu yaşına rağmen her gün akşam bu dizi bitmeden başka hiç bir program yapmıyor. dizi saatinde kapı ya da telefon çalarsa çok ciddi sinileniyor. her karakter çıktığında o karaktere bürünüyor, bağırıyor çağırıyor filan..
ailecek bir çare arıyoruz..
sigaraya başlatsak mı tekrar?
başyapıt niteliğinde bir film olmuş gerçekten.
taylan biraderlerin eline güzzel bi senaryo verince ne işler çıkıyormuş ortaya anlamış olduk böylece..
mest oldum gece gece..
o kadrajlar, o küçük kamera hileleri, o anlatım..
gerçekten türk sinemasına umutla bakmamı sağlamıştır bu film bu gece..
engin günaydını da bu kadar güzel bir hikaye yazdığı için tebrik etmek lazım..
insan doğasıyla ilgili çok ilginç detaylar yakalamış..
çok iyi gözlemlemiş, çok iyi yorumlamış..
hayretler içindeyim hala
çok sevdim çok!
---spoiler---
engin günaydın şunu sormak istiyorum sadece..
bu senaryoyu yazmadan önce ellerini yıkadın mı?
---spoiler---
reklam ajanslarının calgon ve kosla vanish ile aynı ajans olduğunu düşünüyorum. bu kadar yapmacık, sinir bozucu reklamları sayesinde eğer ilerde eşim alışveriş sepetine bu molped'den atarsa, 1 dakka düşünmem boşarım.
kafamın içine sıçtı bu ebru akel sabah sabah yine anasınısatiym.
artık ilerde "Üçüncü sınıf rock arasına darbukalı, Türkiye'nin Eurovision şarkıları" diye bir albüm çıkarır heralde TRT.. güzel bir koleksiyon yapıyor vesselam..
çok basit bir müzik, çok basit bir düzenleme ve en bombası ilkokul öğrencisinin yazabileceği basit sözler.. ilk 10 garanti, ilk 5 handikaplı..