"Olması gereken, geciken son. Dostlara elveda hıyarlara elveda, kazmalara da anguslara da elveda. Ayrı yazılan deyi hala anlayamayanlar size de elveda. Öyle kırgınlık v.s gibi edebiyatlar parçalayan arkadaşlar saçma sapan bi ortamda kırmak gücenmek nedir ya, size de elveda.tarafımca zarar gördüğünü düşünenler, size zarar vermedim. Tarafıma zarar verdiğini düşünenler sizi acayip sallıyorum emin olun:) hülasa elveda dostlar. Esenler otogarinda ki camii ye dikkat edin köpeklere yem olmayın bu size son uyarım olsun. Sonuç olarak; nankorkedi kaçar. "
Yukarıdaki satırları barındıran silik olmadan önce yazılan son entrysidir.
Sabah namazını kılmak için esenler otogarinda yer ararken bu cami yi gösterdiler. Yolu zaten tenha sote bi yol, hızır acil e girdim önce(hızır acil kalkali yıllar oldu sanıyordum) sonra cami nin yolundan devam ettim, korku filmi gibi oluyor sabah namazı saatinde görüntüsü, bana öyle geldi en azından. Herneyse camii girişini gördüm ama kapıda pusu kuran 7köpeği farkedememem az kalsın oracıkta can vermeme neden olacaktı. Camii dibinde kedi görmeye alışık bünyem, 7köpeğin saldırısıyla irkildi resmen, can havliyle kaçtım. Köpekler in yetişmesi çamurlu alanda olası olduğu için ara sıra nedendir bilinmez bi cesaretle dönüp hoşt sesiyle ve tüm vücut hareketleri ile meydan okuma şeklinde köpekleri geri göndermeye çalıştım. Sonuç olarak 7köpek sabah namazı kılmama mani oldu. Ve bu kadari ile kurtulduğum için şükrediyorum. Rezalet bi durum arkadaş bi mescit yapılamaz mi şu otogar in içine, otogar a olmuyorsa içindeki metro ya yapsınlar insanlar da rahat ediversin. Izbe yollardan geçirmeyin en masum isteğini yerine getirmeye çalışan insanları.
şimdi kolaylıkla çürütelim efenim.. allah aşkına şu tiplerden hangisi yukarda anlatılanlara benziyor? iniestaya benzemeleri ile anılırlar aslında bAHSi GEÇEN KiŞiLER.
üniversite bilim yeridir mescit ne iş diyenler, sanki her saniye durmaksızın atom parçalıyor arkadaş? (sami yaklaşımı)
o zaman arkadas olmak, sevgili olmak, cafe restaurantlar da olmasın üniversite de, insanların sosyal ihtiyaçları ile ilgili bi durumdur bu..mescit te olmalı insanların manevi ihtiyaçlarını karşılayabilmeleri için.
bilimi bu kadar ucuzlatıp din karşıtlığına paravan yapacak kadar inen insanların utanması gereken bi durumdur. aç mescidi kurtul neden zor geliyor ki bu kadar.
ibni arabi nin belirttiği üzre müslüman ahlakında da geçen şudur: Günde bir öğün sıdıkların yemeği, iki öğün müminlerin yemeğidir.
kimse kimseden sıddık olmasını beklemiyor lakin insan olmanın sonrada müslüman olmanın gereği olarak 2 öğünden fazlasının yenmemesinin gerekliliği aşikardır.
en azından afrikada açlıktan ölen insanlar varken, ve bir numaralı sömürücüleri amerika da ise obezlikten ölümler artmışken, kapitalizmin krallarına benzememek adına da bu öğüt dinlenebilir.
tamamaen farklı olarak saglık açısından da 2 öğün yeterlidir. alşam yemeği mümkün olduğunca iptal edilmeli, kahvaltı ve ikindi vakitleri civarında bir yemekle idare edilmesi halinde saglıklı yasam da kendiliginden gelecektir.
tek yol: az yemek ve metobolizmayı hızlandırmak. su içsem yarıyorcular kusura bakmasın bahanelere sığınmasınlar.
günde bir kahvaltı ve öğle ikindi arasında yenilen bir yemek insan için yeterlidir. akşam yemeği aslına bakarsanız israf ve lükse kaçar biraz da. akşam yemeğini iptal ediniz göreceksiniz nasıl kilo verdiğinizi.
2.5 ayda 10 kilo vermiş biri olarak söylüyorum bunları. bilerek vermedim orası ayrı biraz yokluk, biraz üşengeçlik biraz yalnızlık ve yemek yapmak zor geliyor haliyle insana. tek yenen yemegin tadı da olmuyor zaten. ama akşam yemeklerini bilerek kemsiştim ve faydasını gördüm. hem zamandan kazanç hem de sağlıklı yaşam bir taşla bi sürü kuş vurmak isteyenler akşam yemeğini iptal edebilirler.
kedi teşhisini koymuş ilacını da bulmuş kör cahilin söylemidir. bari o kadar kendine güveniyorsun git eczaneden de al ilacını en azından katkı payı vermezsin muayene için denilesi adamdır.
unutmayınız yarım doktor candan eder, bu ilaç sana olmaz zarar verir dersiniz yine de kötü doktor olursunuz.
sheldon karakterinin söylemleri ile doruğa çıkmıştır. hele ki son sezonun tüm bölümlerinde insanı yaran esprilerin konusu kadınlardır. haksız mıdır sheldon? bence sonuna kadar haklı.
Geri zekalıların savaşın mantığını bile anlayamadığını gösterir, dinci dediğin insanlar vatanlarinı satacak olsalardı savaş olmazdı zaten. Kurtuluş savaşı da dahil olmak üzere son bin yıla yakındır yapılan avrupalı ve anadolu savaşları müslüman kimliğini anadoludan sökmek avrupadan atmak için yapılmıştır. Yani savaşın sebebi müslümanların varlığıdır. Ama geri zekalı ergenler anlamaz tabi.
Espri yapamayan ama deneyen insanların başarısız espri girişimlerini hicvetmek için kullanılan kinaye içeren cümle. Sözlük yazarlarının bakınızları arasına dahil olması kuvvetle muhtemel.
Birisinde devletin malı çalınır direkt olarak ve çaldığını kaçak elektrik kullanmayanlara yükler devlet(artık özelleştiği için özel şirketler), diğerinde yazarın emeği sömürülür, utanmadan bir de bir kitabın maliyeti en fazla 3lira denilir, sanki yazarın emeğinin maddi karşılığı ölçülebilirmiş gibi hatta emeğinin bedeli yok sayılır, kitap ve fotokopi parasına almak istenir kitaplar. Ve tabi yine vergi verilmediği için (emin olmamakla birlikte ekmekle aynıdır vergisi) devletinde parası çalınır. Velhasılı kelam ikiside hırsızlıktır, yapılmamalıdır, zaruri ise o kitabı okumak kıraathanelere, kutuphanelere gidilmelidir veya ikinci el alınmalıdır. Ama kolay olan korsana sapmak açık şekilde hırsızlıktır.
Günde bir paket sigara içebilen öğrencilerin, iş kitap a para vermeye gelince ne yazık ki pahalı bulması neticesinde gelişen hırsızlıktır, hatta öyle ki ölmüş yazarın hakkına girilmez diyerek neyin kafasında olduklarını da belli eder bu 'öğrenci kardeşlerimiz', eğer yazar yoksa varisleri var sevgili kardeşim,cevabı verdim ki sen düşünüp yıpratma beynini bu sorunun cevabını arayarak. en nihayetin de biz de öğrenciydik, şimdi de işsiziz, arabamızda olmadı ama korsana da girmedik. Kitapta vergi oranları konusunda ise, bilmeden atmasın kimse ekmeğin vergisi ne ise kitabından odur. Pazarlayanlar ve yayınevleri nin fiyat politikasını eleştirebilirsiniz, burda sonuna kadar hakveririm. Ama buna rağmen korsani hak olarak göremezsiniz.
Kendilerince farklı savunma mekanızmalar geliştirmişlerdir, çok pahalı derler bir kitap yerine 3tane alıyorum derler ama kendilerini kandırırlar, bu açık şekilde emek hırsızlığıdır , dini terminolojide ise kul hakkıdır. Her yönüyle ayıptır. Kimse kendini kandırmasın, kandıranlar da artık bu yanlıştan dönsün. 2.eli alternatif olarak düşünün eğer az para vermek istiyorsanız, hırsızların ortağı olmayın.