kendisinde cicik * olduğunu sanan cüretkar şarkıcı. sesindeki entonasyon ile işvesine cilve katmaktadır. kadın olarak dünyaya gelseymiş ne biçim çıldırırmış dedirtiyor. herhalde gelmiş geçmiş en büyük pornstar olurdu.
hatuna çok aşık olmuştur. ne şanslı hatundur o ki, adam tüm zamanını ona adamak istemiştir. sular durulana, hayatlarına geri adapte olana kadar tadını çıkarsınlardır. arkadaşları da ergen zihniyetli değilse bu adamın, duruma olumsuz bir yorum getirmezler. aşk bu, çarpar nihayetinde.
açılan başlıklardan rahatsız olsa bile şekil olsun diye koyulmayan butonu kullanıp kendi kendine takılan, kendi halinde bir kızcağızdır.
(bkz: beni tanıdılar sen kaç)
adamın sövmesi, dayakla tehdit etmesi, itelemesi kakalaması. kadına dünyada tek ve özel olduğunu hissettirmemesi, kadına hiç özene bezene hoşluklar yapmaması, bencilce sadece kendi isteklerini yapmaya ve yaptırmaya çalışması. kadının şırfıntılık yapması, adama dünyada özel ve tek olduğunu hissettirmemesi, yedekleme yapması.
çok saçma. ama öyle. ilk hamleyi özellikle kızlar hep karşı taraftan bekler. ilk o yaklaşsın, ilk o belli etsin hoşlandığını, ilk o itiraf etsin, ilk o öpsün, ilk hediyeyi o versin, ilk o dokunsun falan filan. bu erkeklerin sırtında taşımakla mükellef olduğu muazzam bir iş yükü. evet. iş yükü. yazık diyorum çoğu zaman. hele karşı taraf, yani kız tarafı, azıcık götü başı bir oynayan, ne istediğini bilmeyen, yedekleme üstadı biriyse, maymun oluyor güzelim adamlar bu şırfıntıların ellerinde. tüm iyi niyetleri itina ile götlerine sokuluyor. yer yer gururlarıyla, yer yer hisleriyle oynanıyor, adam kendine geldiğinde içinde bir şeyler katılaşmış oluyor, duvarlar örmeye hesaplar kitaplar yapmaya başlıyor.
gelelim bir de kız tarafından bakmaya. bir kız, kız olmaya değil de insan olmaya öncelik tanıdığında, bir adama gidip ondan hoşlandığını belli ettiğinde ya da itiraf ettiğinde, her şeyi adamdan beklemeyip kendi adım attığında, oyun oynamadığında, hesap kitap yapmadığında, içten olduğunda ne oluyor? adam tarafından zerre değer görmüyor, hatta kız bir süre sonra görünmez bile olabiliyor. adam kıza son derece sıradan bir kız muamelesi yapmaya başlıyor, sanki her kız ona bu derece bayılacak, bu derece ilgi gösterecek zannediyor. kız belki ihanete uğruyor, belki adamdan başka bir kız yüzünden tekmeyi yiyor çünkü adam kendini bulunmaz bir hint kumaşı, bir kaşıkçı elması zannetmeye başlıyor.
kısacası iki taraf da birbirinden bok, birbirinden deyyus. Tanrı hepimizin karşısına içimizdeki niyete eşdeğer birilerini çıkarsın, iyi, cici, sevgi pıtırcığı kızlara kadir kıymet bilen karakterli adamlar denk getirsin; nerede kötü niyetli, kendini bilmez, götü en küçük üfürükte kalkmaya meyilli ahlaksız bir herif var ise ona da şırfıntıları denk düşürsün.
her nerede yaşıyor ve yaşatılıyorsan sözlük* selametle.
bir bayan için esasında erkeğin ustalıkla sütyen kopçasını tek hamlede açması çok büyük hayal kırıklığı olabilir. ilk düşüneceeği adamın nelerden geçerek bu ustalığa ulaştığı olabilir ve kıskançlık ilk orada başlayabilir.
sözlükte yazan tüm çirkin, kezban kızlar olarak toplanıp istanbul'da yapacağız bu zirveyi. istanbul'da yaşayan ya da zirve için istanbul'a gelebilecek tüm çirkin kıllı iğrenç kezban şişman dişi yazarlarımızdan ricam planlama için benimle iletişime geçmeleri. bu sözlükteki tüm kızlar kendileri hakkında objektif görüşe sahiptir ve kendilerini en az sözlükte yazan er kişiler kadar iğrenç görmektedir * dolayısıyla bu zirve gerçekleşecektir *
editovski: seri halde eksi veriyorsunuz iyi hoş da eğlenmek çirkinlerin de hakkı değil mi yani ne bu şimdi?
hitler'in tek testisi varmış. Somme Savaşı sırasında bacağından ve cinsel organının bulunduğu bölgeden yaralanmış ve Bu olayda tek testisini de kaybetmiş.
sizi daha tam uykuya dalmamışken uyurgezer eder. resmen işkence çektirir. çizgi filmlerde gözlerinin uykuya yenik düşmemesi için 2 gözkapağının arasına kibrit çöpü koyan karakterler gibi ortalıkta dolandırır. içiniz çekilir resmen. rüyalar sizi derinden, ince, aldatıcı, kandırıcı seslerle tatlı tatlı çağırır. sırf bu uykuyla birazcık takılmak için emekli olmak istersiniz o an. yumuşak yastıklar hayal edilir her yerde. toplantıda ya da eğitimde iseniz dayanacak haliniz kalmaz, düşüverir kafanız önüne. çok fenadır bu yemekten sonra ofiste insanın üstüne kabus gibi çeken uyku hali.
sözlükteki tüm bağyan yazarlar çirkindir. tüm çirkin yazar kızlar bir araya gelip zirve düzenlemelidir. çok yakışıklı olan er yazarlar ın zirveye katılımı kesinlikle yasak olmalıdır. tam Girls' night yani.
"sözlük kızları çok güzel olsa ne olacak" bilinmeyenli denklemi.
sözlükteki erkek yazarların hepsi birer evrensel güzellik sembolü olduğundan onları çok yaralıyor bu durum. fikir paylaşımı, bilgi paylaşımı için yetmeyince eldeki malzeme dış görünüşe sardırıyorlar.
halbuki güzelliğin ne önemi var? hele ki burada? MÜHiM OLAN iNSANLIK.
*saç rengini çok açtırmak, çok boyatmak, sık sık fön ve maşa gibi yüksek ısıyla yapılan işlemlere maruz bırakmak, yazın güneş+deniz ikilisi ile saçın canlılığını işkence ile kurutmak gibi şeyler saçı tiftik tiftik yapar. kestirmeden geçmez. illa uzun olacak saçım diye tutturmayın. gidin kestirin, uzun ve tiftik saç çok iğrençtir. he bir de maalesef doğuştan böyle saç sahibi olan insanlar da vardır. onları da artık brezilya fönü kurtarıyor.
tiftik tiftik olmuş saç istediği için perma yaptıran insanları da allah'a havale ediyoruz.
*duyu organlarımız algıladıkları şeyleri ayırt etme aşamasında sadece bir aracı olarak görev almaktadırlar. tat alma da diğer dört duyuda olduğu gibi tamamen beynin bir fonksiyonudur.
Genel olarak tanımlanan dört tür tat algısı bulunmaktadır: Tatlı,acı,ekşi ve tuzlu. Ancak bunların karışımı ile oluşan yüzlerce tür tat versiyonu vardır.
Ekşi tat, asitler tarafından oluşur.
Tuzlu tat, iyonize tuz ile ortaya çıkar.
Tatlı tat, alkol, şeker, keton, glikol, kurşun gibi birçok kimyasal ile oluşur.
Acı tat birçok madde ile oluşabilir.(Nikotin, kafein, striknin vb...)
*Bazı maddeler, başlangıçta tatlı hissi vermesine rağmen, bir müddet sonra acı tat bırakır. (Sakarin)
Dilin ön kısmı tatlılara, arka kısmı acılara daha duyarlıdır.
Tat duygusunun adaptasyonu hızlıdır. Alınan gıdadan birkaç saniye sonra, tat cisimciği tat sinirleri yolu ile beyinde o tadın karşılığını bulur, eğer yoksa daha önceki verilerden hangisine benziyorsa onun bir versiyonu olur.
Tat duyusu, gıdanın alımını takiben ilerleyici, gittikçe artan bir adaptasyon gösterir. Diğer duyularda alıcılar (reseptörler) seviyesindeki ilk adaptasyona karşılık, tat almada beyin adaptasyonu söz konusudur.
Bizim çoğunlukla tat olarak algıladığımız, aslında koku algısıdır. Örneğin şiddetli soğuk algınlığına tutulanlar, tat algılarını kaybettiklerini düşünürler. Fakat bu kişilerin tat duyguları kontrol edilirse tamamen normal olduğu görülür.
Gıda maddelerinden çıkan kokular, burundan geçerek koku algı sistemini tat algı sisteminden binlerce defa daha şiddetli uyarırlar.
*zamanında çok popüler olup da zaman geçtikçe baydığından ya da dizi sona erdiğinden hasbel kader tarihe gömülmüş dizi karakterleridir. Örnek olarak memoli'yi ve bir zamanlar (sanıyorum atv'de yayınlanmıştı) döndüre döndüre bir kanalın yayınladığı rosalinda'yı örnek verebiliriz. (hele o memoli'nin jöleli parlak at yelesinden bozma saçları... iyi ki tarihe gömüldü...)