okumaktan kasıt üniversite okumak ise kesinlikle doğru olan sözdür.
cumhuriyet döneminde köy enstitülerinde öğretmenlik yapan kişiler bu döneme denk olarak lisans mezunu mu idiler? alakası yok.
türkiyede eğitim sistemsizliğini lisans eğitimi ile giderme derdindeyiz. yani aslında lisans eğitimi tüy dikme vazifesi görüyor.
öyle bir ülke düşünün ki 20 değil 10 yıl sonrasının bile istihdam ihtiyacını kestiremiyor buna göre meslek, önlisans ve lisans yönlendirmesi gerçekleştiremiyor.
öğretmen ihtiyacını bile kestiremiyor. düşün lan öğretmen. eğitim sisteminin ilk halkası.
ortaöğretimin bile manasız olma ihtimalini tartışabiliriz rahatlıkla. insanlara meslek kazandırmaktan bahsetmiyorum. kitleleri doğru ve geleceğe yönelik yönlendirmekten ve buna göre plan yapılmasından bahsediyorum.
tamam yok diyelim.
peki şimdi başörtüsü kullanmak isteyenlerin özgürlüklerini sınırlandırılması için sebep ne olacak.
Kadın başını kapatmak istiyor. dini gereklilik sebebiyle değil öylesine. saçlarını beğenmiyor belki.
sene 2013 hala giyim kuşama karşılıyor. insan hayret ediyor vallahi.
kızların bir liraya sarılmaları doğrudur yanlıştır onu bilemem veya bir değerlendirmede bulunamam ama bunu kınayanların pek çoğu bu kızlarla cinsel ilişki hayal ediyorlardır veya teklif gelse yok demezler. gibime geliyor.
emin miyim ? tabi ki değilim.
sonuç olarak. elin kızını kınamadan önce açıp bi götümüze bakalım derim ben.
yanlış değildir doğrudur. o adam da başka bir devlet dairesinden eğer haklıysa aynı artistliği yapabilir.
devlet dairelerindeki memurlar sanki o işi hayırlarına yapıyorlarmış gibi bir triplere giriyorlar.
hayır farkında değiller galiba. o esnada biz hizmet alan o ise hizmet veren konumunda. eğer bunu fark etmediyse defolup gidebilir. bu konuda çok açığım.
elektrik idarelerinin özelleştirilmesini ülkenin mali geleceği açısından eleştirsem bile; kurumdan içeri girdiğimde mis gibi serin bir hava, beni ayakta karşılayan memur, sorun çıkartmak için değil de çözüm üretmek için çabalayan memurlar var artık. çünkü bu adam işini düzgün yapmazsa kovacaklar kendisi de farkında.
ne güzel yazmış lan. ölmesine veya öldürülmesine üzülmüştüm. ama yalan olmasın bir kez daha üzüldüm. isimlerinin başına tc veya rte koyarak anlamsızca destek veren daha doğrusu destek verdiğini zanneden insanlardan olmak yerine suyun akışına kendini bırakmamış mantıklını dile getirmiştir. yalnız bu tam olarak nasıl bir haber niteliği kazanıyor. yani isimlerinin başına tc koyanları eleştirdi ölümü başka bir anlam mı kazandı. amk öldü lan çocuk öldü öldü. bir daha onunla aynı yolda yürüyemeyeceksin. sevdikleri bir daha onu göremeyecek. annesi bir daha bayramda elini öptüremeyecek. öff yemin ederim kötü oldum. zihniyetinizi sikeyim ya.
ya kimisi annesi kaybettiği an demiş. kimisi ağladığı an demiş.
insan lan bu. ölüm de var kalım da. ağlamak da gülmek de.
eve alkollü sarhoş olmuş şekilde sallana sallana geldiği andır bana göre.
evde çoluğu çocuğu ondan ekmek beklerken o halde eve gelen adamdan o saatten sonra güçlü baba olamaz zaten.
silgileri alıyorum sadece baya kaliteli oluyorlar çünkü. en azından en son ales sınavındaki iyiydi baya.
şekerleri hemen orada yiyorum zaten :D peçeteyle de burnumu silip çöpe atıyorum
galiba 2 yıldır çay içmiyorum. 3de olabilir.
ne kahvaltı da ne akşam yemeğinden sonra ne yemekten sonra ne gün içinde.
çok nadiren böyle kıramayacağım birisi ikram ettiyse. bir de pide veya gözleme yersem (bunlarla çok güzel oluyor)
içtiğimde de bir çay bardağına 2 tatlı kaşığı şeker atıyorum. yetmezse bir tane daha atıyorum.
çaydan sizlerle aynı tadı ve lezzeti almıyorum sanırım. yoksa bu kadar çok kişinin sevdiği bir içeceği sevmemek beni de üzmüyor değil. öğrenciyken arkadaşlarım içerlerdi ne güzel.
yapılan açıklamayı ve alınan kararı çok olumsuz görmüyorum.
özgür sesler bastırılsın demiyorum aksine söylensin insanlar haksızlıklara karşı ses çıkartsın.
ama onun yeri tribün değil. o tribünde her siyasi görüşten insan var.
farklı siyasi görüşler sebebiyle tribündeki insanların ölümüne kavga etmesi kime ne kazanç sağlayacak.
onu söyleyin ondan sonra ultraaslanın aldığı bu karara karşı çıkalım.
benim şimdiye kadar yaptığım salaklığı siz yapmayın diye diyorum.
uçaklarda iniş ve kalkışta uçak moduna alamazsınız. tüm elektronik cihazlar kapalı olmak zorunda.
ben de yeni öğrendim.
(bkz: öğrenildiğinde insanı dehşete düşüren şeyler)
ha uçuş esnasında telefonla konuşmuş hostes arkadaşım da var o da ayrı konu.
yalnız dikkat ettiyseniz. hem uçuyorum hem de hostes arkadaşım var. böyle bir hayat işte benimkisi de.
millet ne kadar heyecanlanmış. açıkçası 2 3 sene önceki ekşisözlük olsa bende heyecanlanırdım.
o zamanlar bir başlığa girip sıkılmadan okuyabiliyordunuz. aptal aptal bkz'lar verilmiyordu.
sözlük yazarlarının gerçekten bir kaliteleri vardı. şu an zerre yok.
örneklendirmem gerekirse:
başlık: kilo vermek için aşırı sek yapmak
ilk entry: gerçekten işe yarayan eylemdir.
başlık: alevilerin korkak olması
ilk entry'i yazma ihtiyacı bile duymuyorum bu başlık için.
başlık: %99 müslüman cami halısı
ilk entry: kalan %1'lik kısımın üstüne bira kutusu gelen cami halısıdır. (bkz: yürüyen tuborg kutusu)
başlık: yok yok yok yok yok
ilk entry: "yok yok yok yok" olmaması durumu. aslında "yok yok yok"la aynı.
bunları şu andaki sol frameden yazdım. sol frame'in 2. sayfasına bile gitmedim. kaliteden bahsedemeyiz.
ha ben mi ?
--spoiler--
bugün çaylak onay listesinde 118. sıradasınız.
--spoiler--
118. sıradaymışım. alınsam bile çok fazla bir şeyin değişeceğini düşünmüyorum açıkçası.
telefon alırken aklımı kurcalamış telefon ama cesaret edemedim.
genaral mobile olduğu için falan değil. servisi çok sağlam çalışıyor. yani firma en ufak bir arızalı telefonu doğrudan değiştiriyor. ve akıllı telefon pazarında yer elde etmeye çalıştıkları için müşteri memnuniyetini en üst planda tutuyorlar.
telefonun bence tek ve en büyük sıkıntısı 4 GB lık dahili hafıza. tamam hafıza kartıyla genişletiliyor falan ama kullanıcılar bunun verimli olmayabileceğini iddia ediyorlar. test etmek lazım net bir şey diyemem.
whatsapp hesabıma fotoğraf eklemeye bile üşenen birisi olarak kalkıp durum yazmadım tabi.
niye yazılması gerektiğini de anlamıyorum. arkadaşlarında sohbet muhabbet ortamı işte. durum yazmak nedir ya.
hangi birinden başlayabilirim bilmiyorum ama çevremde gördüğüm şöyle bir şey var.
-öncelikle adam medya sebebiyle her kürtü pkklı veya içten içe bu ülkeyi bölmek istediğine yönelik bir algısı var zannediyor. her kürtü ama. halbuki ben bu ülkeyi bölmek isteyen türklerde biliyorum. yani bunun ırkla bir ilgisi yok.
-daha sonra çevresi hep aynı. ben mesela geçen gün "kürtler bazı isteklerinde haklılar" dedim. olay oldu aile içinde. vatan haini oldum. askerde çok dayak yiyeceğim söylendi. ee bu ortam pek çoğumuzun çevresinde var. o yüzden kürtlere yönelik bu algının değişmesi zaman alacaktır.
-her kaba konuşanı kürt olarak tanımladığımız için. ben senden benden daha düzgün türkçe konuşan sayısız kürt tanıdım. belki çevremizdeki çok düzgün konuşan pek çok kişi kürt ama bizim haberimiz bile yok.
-pkk. en çok bu konuda görüşlerimiz yoğunlaşıyor. kundaktaki masum bebeği öldüren pkk terör örgütünü tüm kürtler ile bağdaştırıyoruz. halbuki öyle değil.
-ön yargı. ön yargılıyız abi. bir konuda fikir sahibi olduysak kolay kolay değişmez. bir apartman komşumuz kürt ve pasaklı birisi ise tüm kürtler bizim için pasaklı artık. bir öğrencimiz kürt ve anlamakta zorluk çekiyorsa tüm kürtler bizim için salak. türkler kadar tüme varımcı kimse yoktur emin olun.
bu adam türkiyede bir ilk.
yani hem ulusalcılar hem de dindarlar tarafından sevilmeyen ilk kişi olma özelliğine sahip.
takip ettiğim kadarıyla kendisi ateist değil deist.
herkes ateist diye yardırmış ama değil. ama tanrının varlığını kabul ediyor ama peygamberi kabul etmiyor. daha doğrusu peygamberleri.
oruç hz. ibrahimden beri farz kılınmıştır müslümanlara.
hz. ibrahimin milattan önce 2binlerde yaşadığını inanılıyor.
2 bin oradan, 2 binde buradan. etti sana 4 bin yıl.
4 bin yıldır allahına inanan peygamberine güvenen insanlar oruç tutuyorlar. ama derdini oruç tutmayanlar çekiyor.
abi tamam amaç cinsellik değil ama müslüman olan bir erkek için zina haram.
hatta zinaya yaklaşmakta haram.
yani evlilik tek amacı cinsellik değil. ama amaçlarından birisi de bu. boş yere "ayy çok ayıp" falan demeyin.
eşler bir birini mutlu etmeli. boş yere kıvırmayalım.
ya biri acılı diğeri acısız oluyor falan filan bilindik şeyler bunlarda.
en önemli fark adana kebabı metrelik olabiliyor hacıt.
farz-ı misal adanada kolcuoğlu diye bir yer var adam kaç kişi gidiyorsan ona göre kaç metre istersen adana kebap yapıyor. (bak canım çekti şimdi)
ahmet kaya "kürtçe albüm yapacağım klip çevireceğim" dedikten sonra milletçek üzerine yürümeseydik o da bu ülkeyi terk etmek zorunda kalmasaydı iyi olurdu.
son 5 yıldır kürtçe albümde yapılıyor klipte çeviriliyor.
ee insan soruyor. "niye biz bu adamı zamanında ülkeden kaçmaya mecbur bıraktık" diye.