Ben ve ailem milliyetçiyken Dağda ölenlere şehit diyen biri her gece ağzıma veriyor... Ben asla iflah olmuyorum. Işi bilmiyorum. Bağırta bağırta silkilmek istiyorum ancak o zaman rahatlayacağım. Bu gidişle koca da bulamayacağım. Önüme kul Köle olacak bir sürü insan varken hep it kopuk seviyorum. Kendimi kullandırtıyorum. ÖZsaygım yok galiba.
Bunun hep bir psikolojik rahatsızlık olduğunu düşünmüştüm. Yatak odası sınırları içerisinde hiçbir şeyin hastalık kabul edilmeyeceğine inandığımdan şuan kendimi sadomazoşist ilan ediyorum. Boynuma bastırsın, tokatlasın, küfür etsin, hoyratça şeyler yapsın. Başka türlü olmuyo.
Çok saçma ama lisedeyken üniversiteleri gezmeye gitmiştik ve Boğaziçi'ndeyken orda yiyecek bir şeyler alıp oturduğumuzda bi adam masada ben tekim şimdi de kalkıcam gelin buraya oturun demişti. Adamla ayaküstü konuştum bizimkileri beklerken. 5 dakika falan sürmüştü. Oranın peyzaj işlerini yapıyormuş buralarda olursan görüşelim demişti bana. Adını soyadını söylemişti. Unuttum gitti ama karizmasını çekiciliğini unutamıyorum... Tabi iyi ki unutmusum ben lise 16-17 idim kendi ise en azından 32.
Başlığı okuyunca kahkaha attım çünkü 2 hafta kadar önce çooook sevdiğim i rumuzlu arkadaşımla Sarımsaklı bir şeyler yedik ve sonra pilatese gittik. Orda tabi eğril büğrül mide sıkıştı sonra arabaya bindik kahve içelim diye bi yerlere gidicez. Kırmızı ışıkta durmuşuz i geğirdi sonra ona Gülerken ben de geğirdim. Arabanın içi leş gibi koktu bi baktım bizimki koktu kaç diye bağırarak arabadan kendini yola atıyor. Yeşil ışık yanmasın mı...
Bugün Alışveriş yapıyordum ve çok yüksek sesle pop müZik açıktı ama zannedersin gece kulübü. O kadar stres oldum kendimi o kadar bi an önce işimi bitirip çıkmak zorunda hissettim ki...
Ya bu ne sen ne yaptın diyorsun, sonra bütün gün aklında kalıyor söylüyorsun. Ses var kadife gibi hem de tamam ama nasıl insanın aklına doluyor böyle saçma şarkıları anlamadım. Adeyyo ne Allah aşkına ya.
Burun, ayak hikaye. Parmaklarına ellerine bakacaksın. Parmakları böyle tombik tombikse, bodursa ona göre... 2.10 boya 110 kiloluk adamın ayağı 46 numara ama elleri benimki kadar. Ne yaparsın...
Öğrenci evindeyken apartman sakinleri ile olan ilişkilerim O KADAR GÜZELDI KI... Özlüyorum... Karşımızda Araplar ve zenciler oturuyordu. Araplar kız düşürmek için Türkçe Öğrenmeye çalışıyordu ama bana yavşayamıyorlardı:) zenciler her gün kavga ediyorlardı apartmanın girişinde parçalanmış peruklar, kan izleri, kopmuş ayakkabı topukları... Üst katımızda izmirli laiklikle kafayı bozmuş bi aile vardı, çok iyilerdi ama uzak olsundu. 2 üstte kuaför vardı fakültenin tüm kızlarını görürdüm ucuz diye ona gelirlerdi:) hamile oldugunu öğrendiği gün kapının önünde karşılaşmıştık ilk haberi ben duymuşum, sarılıp ağlamıştı bana mutluluktan. Sonra da çöpü kapının önüne koyuyoruz diye kavga çıkarttı iki gün sonra deli karı. Onun karşısında casinoda çalışan bi ablamız oturuyordu. Kimseyle muhatap olmazdı çünkü onun mini cooperı ve özel kuaförü vardı:) her gece uyurken de tam üstümde tek yaşayan kızın yatağından ritmik gıcırtılar gelirdi *
Moraller sik gibi Yazdığım kişi bana aynen benim de yazıp konuştuğu çocuğun malının fotografını atıp bu arada sence bu kaç cm yazmış... Gülme de ne yap şimdi?
Bilmiyorum nasıl oluyor. Hep başım yandı bu illetten dolayı. Kaç yakın arkadaşımla aram bozuldu sevgilileri bana yazdı diye. Aldığım değişmez tek iltifat gözlerin, bakışların şöyle güzel böyle etkileyici oldu. Belki de küçükken bir filmde gördüğüm ve hayatım boyunca yaptığım şeyle ilgili. Kıyafetleri Yırtık pırtık olan bi kız baloya gitmek ister ama kıyafetlerinden utanır. Anneannesi ise ona insanların gözünün içine bakarsan onları oraya hapsedersin ve başka bir şeyini görmezler der. Kıyafetimden Utandığımdan değil, Yırtık kıyafet utanılacak bir şey de değil ama hep böyle yaparım...
Günümüzde okumuş Gerçek Kürt erkeklerini aşırı moda düşkünlüğünden anlarız. Babet çorapları ve şık ayakkabıları birinci bakılacak şeydir. Kaşları ve sakalları biçimli olur ama saçlarını pek beceremezler. Genelde pantolon üzerinde gömlek veya yakalı bluz giyerler. Arabasız olanı görmedim hele eve bırakmayanı hiç görmedim.
Ya üniforma Çekiciliği kesinlikle var ya da Omuzları tam oturan bir takım elbise. Asker, polis, itfaiyeci, avukat, işadamı, hakim... Seksapelite Kazandıran şey aslında iş ciddiyeti.
Birkaç kere öptükten sonra 'sesli öpeyim?' Demesi ve benim kahkahalara boğulmam. 5 yasında cocuk gibi. Uzanırken eliyle saçımı tarıyor gibi yapıp göstermesi ve 'beyle yapsane' demesi, 5 dakika sonra uykuya dalması...
2aydır arkasından her gece ağladığım Uğruna 5 kilo verdiğim onu özlediğim zamanlarda mastürbasyon yaptıktan sonra gelen boşalmayla hıçkıra hıçkıra ağladığım kişiyi 2metre110 kiloluk bi Kürt bulunca nasıl da unuttum ama. Buraya gülmekten altına yapan bi emoji.
Son 5 seneden bahsedeceğim şimdi size
1. 14 Şubat akşamı bana açıldığı için öbür gün ilişkimiz başladı
2. 13 Şubat doğum günüydü ve ben hediye almamak için 12şubatta ayrıldım
3. Sevgilim yoktu
4. Beyefendi ailesiyle yurtdışındaydı 1 hafta sonra geldi
5. Sınav haftasıydı ve ikimiz de kütüphanede ders çalışıyorduk. Çulsuz sadece fotoğraf çekilip onu paylaşmıştı. Cehennemin dibine batsın Allah'ın cezası.
Bu sene bakacağız...
Madem aylarca peşimden koştun, gittiğim her Cafe'ye geldin yan masama oturdun, bana mesaj atabilmek için sevgilimden ayrılmamı bekledin, sırf adımı öğrenmek için sınavda kopyadan yakalanmayı göze alarak kağıdımı dikizledin ah be çocuk neden bana tekrar yazmadın?
Ticari hukuk denilen Allah'ın cezası dersi nasıl anlayacağım: dert 1
Başkasının dokunuşları, öpüşleri, kokusu, olay anındaki yüz ifadesi olmadan nasıl tatmin olacağım: dert 2
Eski formuma nasıl geri döneceğim: dert 3
Otobüste yanına oturanla, pilateste yan matında duran duranla, sırada senin önünde duranla muhabbet açarsın... Yanında biri yoktur çünkü... Ama en iyi arkadaş yapma yöntemi de budur.
Bugün mesela gözler hocanın kumaş pantolonunun altından kendini belli eden organını bir güzel dikizledi. Hoca nereye kaçacağını kürsünün neresine saklanacağını şaşırdı. Ama hala dikizleniyor mu diye de kontrol etmekten geri durmadı. Erkek egosu... Tam bir eziyettir. Gergin, aşırı tepki veren, stresli bir hale gelirsiniz. Yeri gelir titrersiniz, nefessiz kalırsınız. Olmadık yerde hayallere dalıp alttan bir şeylerin aktığını, kan damarlarının güm güm bölgeyi ısıttığını hissedersiniz. Herkesle de sönmez o ateş bu yüzden de işkence katlanarak artar.
Hayatımda bir daha karşıma çıkmayacak biriydi... Ayrılmak zorunda kaldık ve ben ayrıldığımız günden 2 gün sonra başka birinin evindeydim. Onun bana aldığı ayakkabıyı giymiş, parfümü sıkmış, küpeyi takmış bir şekilde ve ona seni çok özlüyorum mesajı atarak... Neden yaptım bilmem, iğrençti ama Pişmanlık duymuyorum. Tek bir nedeni var karaktersizlik. Neyse kişisel farkındalık da iyi.
Ayrılmak zorunda kaldığım kişiyi özleyip daha fazla acı çekmemek için ona yeni birini bulsun diye bi arkadaşıyla plan yaptık daha demin. Oha kızım emin misin falan dedi o bile... Ne kadar karaktersiz olduğumu yine farkettim.