malumunuz, sözlükte başlıklar ilgi çekmeden entryler ilgi çekmiyor. bu öyle bol fantezili bir ergen yazısı değil.
bildiğiniz üzere, bizim gibi kültürel olarak dini motiflerden etkilenmiş ve cinsellik açısından baskılanmış toplumlarda kadınlar kutsaldır.
neden? çünkü kadın demek namus demektir. namus denen bu olgu toplum beklentisi, toplum rolleri açısından şu sınıflamayı yapar:
1- kadın bir namus sahibidir ve onunla vardır. namusu olmayan kadın değersizdir.
2- erkek kadınının namusunu koruyandır ve bununla kendini gerçekleştirir. kadınını kaybeden erkek değersizdir.
zihniyet bu olunca namus kavramına en çok takılanlar da erkekler oluyor haliyle. kadınlar ise bastırılmış, sinesine çekilmiş bir topluluk zaten.
kadına karşı gelişen bu kutsallık nereden geliyor? çocukluğumuzdan. çocuk kendini dünyadan bağımsız bir canlı olarak ayırt edebildiği andan itibaren ilk olarak bakıcısını fark ediyor. yani bu çoğunlukla anne.
anne onun tüm ihtiyaçlarını karşılıyor. oral yollarla aldığı hazzı anne sağlarken zamanla anal yoldan aldığı hazzı da anne sağlıyor. (oral meme eme, anal kaka yapma)
dolasıyla zamanla libido denen bitmeyen enerjinin yön değiştirmeleri genital hale bürünüyor ve çocukta ödipus başlıyor. anneye karşı ensest yaklaşımlara giriyor.
ancak bu baskılanıyor. kim tarafından? baba.
kendinden daha güçlü ve daha yeterli, annesini tatmin eden, annesinin seçimi olan baba tarafından baskılayan çocuk bu sefer çözümü babası gibi olmakta buluyor.
babam gibi olursam annem beni daha çok sever düşüncesi yerleşiyor. ve sonucunda çocuk daha sevecen olma, annesinin kuzusu olma, anneliği yüceltme yönüne gidiyor ve zamanla ensest duyumsamaları bu yöne kayıyor.
ancak an geliyor bu çocuk büyüyor ve sevgilisi oluyor. bir türlü sevişemiyor. neden? çünkü yıllarca örnek aldığı ebeveynleri ona sevecen olmayı, sevişmenin kötü olduğunu, ayıp şeylerin yasak olduğunu, kadının ve cinselliğin aynı cümlede dahi yer almaması gerektiğini öğretti. bu çocuk nasıl sevişsin? aklından çok geçtiği halde birçok toplumsal değerin de payıyla bu düşünceden kaçıyor. dine, ahlaka vs. sığınıyor.
Bu da dinlerin insan eseri olduğunun bir kanıtı aslında. Kültürden ve bilimsel gelişmeler sınırından etkilenen bir tanrı olamaz. Geleceği bilen bir tanrı gelecekteki araçlardan bahseder. Geçmişi bilen tanrı dinozorlardan bahseder.
Evrenden bahseder hiç değilse.
Ancak kutsal kitaplarda anlatılan evren modellemesi en uzak gökyüzünde takılıp kalıyor.
Yeryüzü ve gökyüzü olarak ikiye ayrılıyor. Evreni Dünya merkezli modelleyen bir tanrıya nasıl olur da inanır insanlar aklım almıyor.
Eğer metafizik bir güç olan tanrı her şeye kadir ise benim bu minicik eylemime de gücü yetecektir. Eğer allah varsa, sözde kulları müdahale etmeksizin, yüce gücünü kullanarak bu entryi silsin mesela. Moderasyon falan silerse sayılmaz. Sözlük komple kapanırsa ancak inanırım.
Yazdım.
Demek ki yok.
Dağılabiliriz arkadaşlar konu kilit.
Eğer bir kişi din ve vicdan özgürlüğünü kullanarak bir varlığa, bir şeye tapmak isterse o varlık o kişi için bir ilahtır.
Ben Atatürkçü bir insandan da öte atatürk'e tapıyorum.
Sizin gerçek olmayan masallarınıza inanmaktansa gerçeğin, başarıların, umudun kendisi atatürk'e taparım daha iyi.
Özellikle kocasını aldatan tatlışların en dikkat etmesi gereken şeylerden biridir. Ne olurdu biraz daha yavaş zıplasaydım der insan kendine.
Küçük penisli, 18 cm altı erkek yazarların okumasına gerek bile yoktur.
Gerçekten içinizde kocaman bir borunun kırılmış ve etinizin bir başka yerine yamulmuş olduğunu hissedersiniz. Genellikle kovboyculuk oynarken yani penisin üstünde zıplarken meydana gelir bu. Kendi imkânlarınız ile çıkarmanız mümkün değildir.
Cerrahi müdahale gerekir. Acilen ambulansı aramalısınız.
Kocanız yakalayacağına hemşireler yakalasın. Di mi?
Bunu bir kadın olarak söylüyorum. Ben bir işveren olarak yanımda kadın eleman çalıştırmaktan özenle kaçınırım. imtina ederim. Neden? Çünkü çalışmıyorlar. işleri güçleri çene çalmak. işe yarar düşünceleri yok. Şirkete vizyon katma dertleri, örgüt içinde verimliliği arttıracak faaliyetleri yok. Kaldı ki kendileri ekstra bir ayrıcalık bekliyorlar kadın oldukları için. Üst olan erkek ast olan kadına gerektiği denli geri bildirimler veremiyor. Kızamıyor.
Yalnızca bu sebepten de değil. Bir çocuk yapıyorlar. Hamilelik izni ayrı, doğum öncesi doğum sonrası izni ayrı, çocuğa bakım yapmak için işe ara vermesi ayrı bela. Ben o kadın yokken onun yokluğunda dönemlik çalışacak insanı nereden bulacağım?
Kadınlar başa bela oluyor yani açıkçası bu konularda. Çalıştırdığım kadınlar olduğunda onlara hep boşa para verdiğimi düşünmüşdür. Bu benim bir önyargım maalesef. Bir kadın olarak bu önyargımı aşamamak benim ayıbım ama bir cinsiyetin çoğunluğunun bu tembel, uyuşuk özelliklere sahip olması da genel olarak, kadınların, ayıbı.
Muhammedin ölümüyle birlikte islam da ölmüştür.
islam Muhammed ve ebubekir'den sonra bir koltuk davası olmuş, devlet yönetimi olmuştur.
Ne o günlerden kalan bir kur'an bulunmakta ne de hadisler muhammedi objektif anlamaktadır.
Günümüzdeki en eski kuran Muhammed yaşadıktan 200 yıl sonrasına ait bulunmaktadır. Belirsiz bir dil ile, çeşitli arap coğrafyalarına farklı çekimlerle yazıla yazıla her anlama gelen bir başucu eseridir artık muhammedin kitabı. Öyle bir başucu eseri ki ne yapsan ona bakıp kulp bulabiliyor ve vicdanını ferahlatabiliyorsun.
Böyle olmayın arkadaşlar. Dininizi insan gibi yaşayın.
Şuanki gavs değil ama gelecekteki gavs olacak muhtemel kişi ile dolu dolu bir gece yaşamıştım.
Gavsın torunuymuş. Allah allah nidaları eşliğinde beraber olmuştuk.
ilginçti tabi. Sonra dedesi Rüyama girdi. Gavs yani. Gavsı sani. Torunum az geldiyse bi de ben hasıl olayım dedi. Uyandığımda cinsel organım ıpıslaktı.
Kadına karşı bunca haksızlık ile dolu, kadın erkek eşitliğini desteklemeyen başka bir eser var mıdır cidden merak ediyorum.
Kadına, erkeğin kaburga kemiğinden yapıldı diyen, mahkemelerde 3 kadının 1 erkek etmediği sisteme kadınlar neden uyar neden itimat eder anlamıyorum.
Kadına dayağı söyleyen, taşlanarak öldürmeyi recmedilmeyi hak gören bir eser bu sonuçta.
Kadına karşı bu denli acımasız olan ve bu eser ortaya koyan şahsiyet büyük ihtimal ile erkek. Çünkü adil ve yüce bir yaratıcı olsaydı eğer kendi yarattığı kulları arasında sırf yaratılış özelliğinden dolayı bu denli ayrım yapmazdı. ikinci sınıf görmezdi. Şeytana yakın demezdi.
Arapçada da iki o var. ingilizcedeki he ve she gibi hani. Hüve ve hiye. Hüve erkeği hiye kadını kast eder. Nedense allah da kuranda kendinden her bahsettiğinde hüveyi kullanır.
Hiye olarak kendini hiçbir zaman kastetmemiştir.
Tüm bunlardan yola çıkarak kuranı ortaya çıkaran kişi veya kişiler ya varsayalım ki metafizik güç ya erkektir ya da kadın düşmanı bir varlıktır. Bunun başka bir açıklaması yok eğer aklı kullanırsak. Kuranda da bolca dediği gibi.
Hiçbir dogması ve normu olmayan insanlar çocuklara tecavüz etmiyor. Hayvanlara kötülük etmiyor. Kendisine zararı olmayan diğer varlıklarla uyum içindeler.
Sizin dogmalarınız iyi olmayı, erdemli olmayı öğütlüyor görünüşte. Ancak yaşam biçiminiz bundan çok uzak. ideal bir tanrı algınız var ama bu yalnızca düşünsel anlamda var. Davranışlara yansımayan tutumlar, davranış bozukluğuna sebep olur.
Sizler bozuk bir zihniyetin bozuk insanlarısınız.
Ateistlerin bu nedenle sizin zihniyetinizin bozuk ahlak anlayışına ihtiyacı yoktur.
Dolayısıyla ateistlerin ahlaklı olmak için herhangi bir güç unsuruna, yüce yaratıcıya ihtiyacı da yoktur. Yasak olduğu için değil öyle istediği için yapar ateist.
Acı bir şekilde her gün karşılaşıyoruz artık bununla. Hiçbir gerekçe sunmadan, bizlere itiraz hakkı dahi vermeden çaylak yapmaları bir yana bize azıcık bir kıymet verdiklerini bile düşünmüyorum. Eserinle gurur duy zall.
Entryleri objektif olarak değil subjektif ele alıyorlar. Sözlükte onlarca atatürk düşmanı var. Göstermelik olarak 3-5 tanesini çaylak yapıyorlar.
Din konusunda eleştiri getirene de doğrudan çaylaklık yapıştırıyorlar. inanç ile alakalı, eleştiriye son derece açık olan bir konuda yapılan yoruma bu sözlükte tahammül yok anlaşılan uzun zamandır.
Kendimizi ifade hakkı bile vermiyorsunuz. Gerçeklik ile inanç arasındaki ayrımı yapamayan insanları başımıza ada diye getiriyorlar ya. Çok komik gerçekten.