biri fox biri atv' nin mükemmel dizisi. tekrarları öğlen saatlerinde aynı saatlerde olu$u ; hangisini izlesem ulan diye reklam aralarında diğerine geçi$ yapmak en doğrusu. bu dizileri aynı saatlere koyan zihniyeti kınıyorum.
desemde inanmayın ama var böyle insan. yok mu? var ulan var. ulan ibneler! eskiden ne güzel eski türk filmleri koyardınız öğlen saatlere, oturur izlerdik. tolga savacı' nın iğrenç filmlerini bile elimizde çekirdek ne zaman kızı götürücek diye beklerdik en azından.. belgesele bile razıyım götverenler! napıyorsunuz lan siz? bez bebek ne olum? selena falan? benim için televizyon bitmi$tir. daha da gelmem salona. odamdayım, pc ba$ında..
elazığ ve erzurum kökenli doğu insanları buna örnektir. ama gözükmek için türkçü değildirler. her$eyin farkında olduklarındandır bu. mert, delikanlı insanlardır.
zorunlu edit: ba$lık ba$a kaldığından sadece örnek verildi. tanımlarınızı ve entrylerizi bu entry üzerinden gitmeseniz iyi olur.
Cumhuriyet devresinin çok partili çığırında, kökü gerilerde olarak bir nevi politika esnafına ait ruh röntgeni raporudur:
Bezik oyununda usta...
Saçı ağarmış olsa da favorili...
Hazım cihazı mükemmel; uykusu dipsiz karanlık...
Karısının ayda bir değişen saç rengi ve şekli, kızının da sivri uçlu küstah çizmeleri ve boya çanağı suratı, kendi sebatsız mizaç ve kibirli edasına denk...
Koşul, neden, parasal, olanak, doğa kelimeleri dilinde pelesenk...
Bilmediği ve inanmadığı şeylerin bilmişi ve inanmışı görünmeyi iyi becerir.
Gözüne girmek istediği kimselerin her iddiasına yeşil ışık yakmakta hünerli...
Sağında bir sağcı, solunda bir solcu olursa, çehresinin sağ tarafiyle sağcı, sol tarafiyle de solcudur.
Onca vicdan bir açık artırma mevzuudur; ve parti, birini bırakıp öbürüne geçmekte pansiyon odalarından farksızdır. Kanıları ve konuları vardır da kanaatleri ve mevzuları yoktur. (Bakın siz bunların halini, dil ve ifade kalıpları bile ne güzel belirtiyor!)
Irkçı, milliyetçi, sosyalist, Marksist, liberal, kapitalist, faşist, etatist, ne taraftan geçinirlerse geçinsin, bütün bunlara ait bilgisi, kuşlara çektirilen niyet puslaları çapını aşmaz.
Makineleşmeden bir şey olunamayacağını bilir de makineleşmenin nasıl olacağını bilmez.
Nazarında her fikir muhteremdir; laik, demokratik hukuk devleti de biricik model...
Eğer aynı zamanda profesör ise Batılı müelliften çaldığını mürettip yanlışlarına kadar almıştır.
Tanrı kelimesini "ilah" demek için değil, "Allah" dememek için kullanır. Sorsalar yaradana inandığını söyler, sonra da onun dünyada işi olmadığını iddiaya kalkar.
Türk tarihinde, yükselme, duraklama, alçalma, Batıya yönelme ve nihayet yücelme ve yoktan var olma diye 5 devre tanır ve bunlar arasında hiçbir sebep ve netice arayıcılığına girişemez. Olanca riyaziye dehası para ve menfaat muadeleleri üzerindedir.
Çile ve idrak sancısı şöyle dursun, takma olduğu için dişi bile ağrımaz.
Feza çağında yaşanıldığını öne sürer. işte bu doğrudur; zira onunki boşluk çağı... iman sahipleriyse onca çağ dışı...
Maymun bile, kendisinden geldiği iddia edilen insanın bu çeşidini kabul etmez.
Tek istikamet kabe;
Ve tek örnek sahabe...
Böyle yükseldi sütun,
Böyle kuruldu kubbe.
Derken nuru kararttı
Yobazda kara cübbe.
Tuzağa düştü aslan;
Sorguç takıldı kelbe.
Vatan yüzelli yıldır
Manada bir harabe.
Artık iman ve ahlak,
Türbedarsız bir türbe.
Ne hatıra maziden,
Ne isim ne kitabe...
Düşmek, yükselmek oldu
Uçurumda mertebe...
Ağla ey koca tarih
Bu acıklı nasibe!
Nerdesin ulvi fikir
Çilekeş murakebe?
Sahte devrimler boyu
Tarihi muhasebe?
Bağlıdır bu felaket,
Tek tipe tek sebebe.
Bir tip mücerret model
Batı ajanı kahbe!
Sürüyü teslim eden,
Avrupalı celebe...
Hele bak, şu hale bak;
Eve, yurda, mektebe!
Bizde profösör derler
Kitap yüklü merkebe.
Lisan diye hırlayış;
Kültür diye alfabe...
Pazar müflis, kent deli,
Köy boş karakol izbe...
Bir çatışma boğuşma;
Şeytan uğrunda cezbe.
Karışmış gazetede
Necaset mürekkebe.
Ne bulduk parti parti,
Eyledik de tecrübe?
Bir kısmı Ebu Cehil,
Bir kısmı ibn- i Sebe.
Gerçeğe aykırılık;
Uygunsuzluk mezhebe...
islam, gidip gelen top,
Bir hizipten bir hizbe.
Hak yolunda bir lider;
Memur, hakkı tahribe.
Düne kadar dıştandı,
Şimdi de içten darbe.
Diyanet işleri ki,
Uymaz farza, vacibe.
ilminde gaiplerin
Haşyet duymaz gaibe.
Yeni bir mamul eşya;
Fetvaları şaibe.
Bu muydu Büyük Doğu,
Kırk yıllık muhasebe?
Deli olsa yanaşmaz
işlerini tasvibe!
Ya sanayi masalı;
Derya rolünde habbe?
Saksı içinde çınar;
Görülmememiş acibe...
Nefes almadan vermek...
Sor bu işi tabibe!
iş arayan bir millet;
Diyar diyar göçebe...
Şerefli ortak Pazar;
Ona aş, sana küsbe!
içyüzü bu davanın,
Köle olmak salibe...
Dünkü sultan bugün kul,
Ta meşrıkten mağribe.
Rüşvetle maaşa zam,
Enflasyonla debdebe.
Yüz lira ona iner
Daha inmeden cebe.
Gidere tabii gelir
Dibi sökülmüş heybe.
"Doğa" da buldukları
Zelzele ve seylabe.
Biçare demokrasi,
Karanlıkta körebe.
Parti, bölücü alet
Batıdan bize hibe.
Gel de ey gerçek parti,
Partiyi batır dibe!
Her türlü sahteliği
Yıkmak sana vecibe!
Bu işi ne temizler,
Hangi ok, hangi harbe?
Hangi yel, hangi ateş,
Hangi söz, hangi hutbe?
Bir nesil bekliyoruz,
Büyük nizama gebe.
Nedir o nizam, nedir?
Boyun eğmektir Rabbe!
Milliyet ruha bağlı
Kıymet sadece kalbe.
Fatih' te erimiştir,
Cengiz Han ve Kurt Cebe.
Davet gücü islam' da;
Koministi edebe.
Her şey herşey islam' da;
Ferde ve kavme rütbe.
Bizde, kutsi emanet;
Bizde yarın galebe!
Gün geldi, saat çaldı;
işte yol koş takibe!
Yetmez mi esaretin;
Ey Türkoğlu, davran bee!
yıllarca sözlüklerde yazar dahi olsanız, yani kuralları bilseniz bile bunu yapmak istiyormu$ arada insan artık. çok net cevap vermek istiyor, entry kasıp yazmanın verdiği artık yorgunluğun bir ödülü olarak görüyor insan. ufak kaçamak denir ya, bu da öyle bir$ey. bazı ba$lıkların altına ulan bunu yazmazsam ölürüm dü$üncesi ile o entry' nin silinebileceğini bile bile onu oraya yazarsınız. ya da yazmak ister, yazamazsınız. çünkü burası sözlüktür. doğrudur.
mesela bir maç öncesi dönen entryler sırasında, arada gelir bana ; banko 111111111111111 kaçırmayın iddia kuponuza falan yazmak isterim.
ya da maç esnasında "gooooooooooooooooooool nası koduk of diye" yazmak. ya da bunu daha da sadele$tirip eklemek.
hiç değilse ibrahim tatlıses ba$lığının altına yıldız tilbe' ye nası forum tarzı ya da youtube küfürle$meleri tarzında rencide ettiyse ona kar$ılık çok net bir entry girmek isterdim o $ahsiyetin altına.
arada uçan tekme falan atmak istiyorum duvarlara, evet bunu yapıyorum ama yıkamıyorum duvarı. bu da öle i$te.
ilkokula giden karekök alımını daha görmemi$ ama bir $ekilde abisi ya da ablası olup onlardan bir $ekilde duymu$ ve i$aretini tanımı$ olan, bu köke niye kara diyorlar diye kendi kendini yiyip bitiren çocuktur.
nako: oho olm ben abimden karakökleri öğrendim ne çarpım tablosu
-o ne lan
nako: mesela 9 di mi ? 9 un kara kökü 3tür.
-niye
nako: bende bilmiom. ama öle.
genelde gazete ve spor haberlerinde duyduğumuz, futbolcular için kullanılan bir kalıp.
örn: dün oynanan neferbahce - galatesayar maçında sakatlanan eski ünlü efsieysi bassinetstone lu futbolcu nevarla' nın durumunun ciddi olduğu açıklandı. kulüp doktoru fernonda nevarla meyva yenmi' nın durumunun çekilen mr sonucu netlik kazanacağını söyledi.
garip bir insan davranı$ıdır, vardır böyle bir$ey. özellikle hasta olunduğunda sürekli hap$ırası gelen insan hap$ırmak ister sonunda ve böyle anlarda hap$ıramadığı için esner. ulan niye hap$ıramıyorum der falan gözü ya$lı.. hadi esniyim bari der esner, olur öyle arada.
halı saha maçı yapmadan önce akıllarda olması, uygulanması daha avantajlı olacak $ekilde bazı püf noktalar vardır. bu püf noktaları $öyle açıklayabiliriz ;
1- kesinlikle gaza gelip kendini appiah sanıp ordan oraya pres yapılmamalıdır. 10 dakikada bitersiniz.
2- kendini kaka, messi sanan zihniyete bürünüp çalım yeteneğinizi $ahsiyete dönü$türmek yanlıştır. futbol pastır ara pasıdır. takım oyunudur.. ayrıca 10ar milyon verip maça gelen arkada$larınızı dü$ünün.
3- defansa olabildiğince yardım etmek lazımdır. $ayet defans oynuyorsanız ne zaman topa basıcağınızı iyi kestirmeniz lazımdır.
4- krampon giyilmesi kar$ı takım için tehlikeli olsa da daha iyi oynayabilmenizi sağlar.
5- maçtan önce en az 2 tane su alıp kale direğinin yanına koyulmalıdır. malum appiah ve kakalar bile arada su içer..
6- özellikle yeni formanızla çıkımı$sanız sahaya, yani yelek giymek istemiyorsanız ilk golü yiyen takım yeleği giyer kuralına göre dikkatli olup ilk önce golü dü$ünmeniz gerekmektedir. unutmayın yelek maçın yarısıdır..
7- daha rahat oynamak için bol $ort giyilmesi tavsiye edilir. eski, klasik pikniğe gider gibi e$ofman giyip gelmek eskide kalmıştır. caart diye bir ses duymak istemiyorsanız, bunu yapın pi$man olmayacaksınız. he bacaklarım kıllı ve $ekli bozuk diyorsan, sen bilirsin.
8- sigara içen bir sporcuysanız, götünüzden solumak istemiyorsanız tek oynayın. mouse tık' ı misali. 2 kez atılan dribbling, 30 dakika sahada bo$ takılmanıza neden olabilir. maçı 4 dribbling denemesi ile bitirirsiniz.
9- top sizdeyken takım arkada$ından biri sürekli size "sakin" "sakin oyna" diyorsa, harbiden sakin oynayın, topu hayatında ilk kez sürüyormu$casına deli ibrahim gibi gitmeyin haddinizi bilin, maldonado gibi sağa ya da sola verin.
üstad' ın; allah yok diyenlere hidayete ermelerini sağlayacak kadar etkili sözü.
Allah Yok Diyenlere Bir Sözüm Var! :
Siz Bana Gerçekten "Yok" Olan Bir $eyi Gösterebilir Misiniz Ki "Yok" u ispat Edebilesiniz? Gösterebilecek Olsanız O $ey Zaten "Yok" Değil "Var" Olur, Gösteremeyincede "Yok" Demeye Fırsatınız Kalmaz... Allah' a "Yok" Diyebilmeniz Ayrıca ispat Ediyor Ki; O, "Var" ın Ta Kendisidir, "Yok" un Da Yaratıcısı..
her futbolcunun gol sonrası sevinme $ekilleri vardır ama bazı futbolcuların yoktur. attığı gol sonrası sevinmemek bile bir sevinme $eklidir. bir tarzdır. ama gole fazla yakın olmayan futbolcular gol attıktan sonra ko$maya ba$lar bir yerlere sonra zaten bu futbolcu gole yatkın olmadığı için "vaaay beaa" denilerek arkada$ları tarafından karambol tarzı ortaya alınır ya da altta kalanın canı çıksın yapılır üstüne atlanır, bu futbolcuda sevinemez.. ve bir sevinme $ekli olu$maz.
maçın krıtik dakikalarında gelen gol ve farkın 1' e veya 2' ye inmesi durumunda "maçı alabiliriz ulan" $eklinde umutlanan futbolcuların hızla oyuna ba$lamak için sevinmek yerine kale içine yönelerek topu almaya çalı$ırken genelde rakip kalecisinin topu vermemesi durumunda çıkan kısa süreli iti$ kakı$tır. bu durum mahallede top kavgası yapan çocuklara benzer.
sözlük gibi fikirlerin dürüstçe söylendiği, ön yargısız dinlendiği, gülüp eğlenilen bir nimette bile siyaset yapmanın çok gereksiz olduğunu anlamı$ yazarın söylemi. yıllardır sözlüklerde yazıyorum o sözlük senin bu sözlük benim , tonlarca yazı yazdım tonlarca dil döktüm, yeri geldi sabrettim yeri geldi anlayı$lı davrandım yeri geldi çok sinirlendim ama bir sonuca varılmıyor. varılmıyor karde$im... kar$ındaki seni dinlemiyor, sende onu. karde$im niye? neye kime ne anlatıyorsun?
sen sağdan gelen bir ailenin evladısın o soldan gitmi$. ama aynı yolda olduğunuzu unutmayın yeter.
siyasetçiler gibi ortak değerlerde, türk ulusunun faydası veya zararı gibi durumlarda birlik olunacak yerlerde bile siyaset yapıyorsunuz. ne bu siyaset a$kınız? yeter.
ne$eli günler filminde, adile na$it' in $ener $en' e kullandığı komik sözü.
hasretine dayanamadım döndüm yenge
-iyi iyi. çok acıklı küçük ev bu gece. bitsin sora konu$uruz. otur, otur anamm..
allaaah allaaah... ne var küçük evde yaaa...
(ziya yalandan ağlamaya ba$lar)
-sana da mı dokundu?
haklısın yenge çok acıklı yaaa...
akp ülkeyi yönetiyor fakat muhalefet olabilecek, sözünü geçirebilecek, rakip olabilicek, ba$kanı dikkatle dinlenecek, sözleri ciddiye alınacak, oyları akp' den kendi partisine kaydırabilecek bir liderin ba$ka partisi var mı ülkede? muhalefetliğin ne demek olduğunu bilmeyen partiler dolu. hatta halkın oyları git gide akp' ye kayıyor. o zaman diğerleri demekten ba$ka çare kalmıyor. tek partili dönemden hariç hiçbir fark görülmüyor. ama nedense hep akp kötüleniyor bilinçsizce i$te hata burda. varsa bir bildiğiniz varsa gücünüz çıkın ba$a? adam akıllı gösterin kendinizi demek içten bile değil. liderin partisinin her yaptığına bok atarak muhalefetlik olmaz. muhalefetin yaptığı i$ler, yapmak istediği icraatlarla doğrunun ve yanlı$ın tam olarak idrak edilebilmesini halka ve hükümete anlatarak muhalefetlik yapılır.
apartmanın giri$inden, atkılar formalarla çıkar arkada$ları toplar derbiye doğru yol almaya ba$larken esnafın gözüne çarparsınız. aynı takımdan olan esnaf $öyle bir "hooooop" çeker akabinde "aslanım yenmeden gelmeyin mahalleye hee" der siz ufak bir gülümseme ile "olur cevdet abi, s..cez onları merak etme" dersiniz. sora 2 adım ilerledikten sonra ulan sanki biz çıkıp oynuyoruz der uzakla$ırsınız mahalleden..
arsaların in$aat olmaya ba$ladığı, arabaların sokaklardan sık geçmeye ba$ladığı dönemde, apartmandaki teyzelerin hasta olduğu ya da çocuklarının uyuduğu anlarda oynanan topu feda etmemek adına son çare olarak yapılan eylem. ve ordan da kovulup "camide top oynanmaz" yazısını astırıp, mahalle futbolunu bırakıp haftada 1 oynanan halı saha maçlarına kayarsınız. sonra göbek bağlarsınız, sonra sözlükte entry girip o günleri anarsınız..
mahallenin gençlerinin veya çocuklarının bir dönem takıldıkları mekanın kendi aralarındaki söyleni$ biçimdir.
nerdesiniz lan?
-bakkalın önündeyiz, gel..
gibi..
ayakta durulup gelene geçene bakarken gazoz içilir, kola içilir, çokomel yenilir, muhabbet edilir, gazete okunur.. cuma dönü$ü veya bayram namazı çıkı$ı toplanılan yerdir aynı zamanda. güzel keyifli dakikaların geçtiği yerdir kısacası. ama anılarda kalmı$tır.
mahallenin minikleri tarafından ılımla$tırılmı$ bir küfür. hatta küfür olarak algılanmıyor bile. harbiden sadece gocuk yani.
kes laaan orospu gocuguuu atsana topuuuuuuuu
nako: lan memet ne küfür edion çocua
abi küfür etmedim ki, orospu go-cu-gu dedim heheheheh
nako: allah belanızı vermesin dağılın lan.
kadıköy- pendik minibüs hattında çalı$an bir $öför. kendisi hem kaptandır, hem de beydir.
hanımlar tarafından doğru kullanımı ; $öför beydir.
erkekler tarafından kullanımı; sadece kaptandır.
ama bu ikisini harmanlayan ve olayın mimarı olan hanım kızımız tarafından ve bütün minibüsün yarılmasına sebep olucak kullanım ise ; kaptan beydir.
bu hanım kızımız hem ağır abi bir imajla $öföre kaptan demi$ fakat yok o kadar da değilim diyerek yanına bey sözcüğünü ekleyerek, yani kaptan bey inecek var! diyerek sıçmı$tır. kendisine müsayit bir yerde gülecek var diyoruz..
genelde renkleri fosforlu sarı ve turuncu olan günün hatta günlerin terini içinde barındıran, maçta ilk golü yiyenlerin giydiği, iki takımı birbirinden ayırt etmek için kullanılan yeleklerdir. ama malesef renk ile değil koku ile ayırt edilir maçta o ayrı bir konu.
birbirlerine, beraberinde takıldıkları insanlara saygısı olmayan, bizim hakkımızda kim nasıl dü$ünmü$ diye dü$ünmeyen çiftlerdir. efendim burda amacım sevgililere özellikle de ağır basan erkeğim diye geçinen erkeklere biraz da olsa sözlük vasıtası ile öğüt vermektir. çünkü saygısız sevgi olmaz.
örnek vererek olaya girersek, bir ortamda en ufak bir olayda ;
+o olayı dün hallettim ay$e aptal mısın sen
-sensin aptal gerizekalı mısın ben nerden biliyim hallettiğini insan bi söler diiimııı?
+özürlüüü yaa..
-kes tamam.
3.kisi : tamam ya abartmayın ufacık bise, hadi öpün barısın hehe.
evet burda ufak hakaretlere varan konusmalara çok rastladım çiftler arasında. sonra bu konusma, sevgilerini abartmaya gider.
+geçen aksam bana naapmıs askım sen bilio musun ....... yapmıs çok duygulandım süperdiiiii . hic gerek yoktu askım
evet bencede gerek yoktu. baskalarının yanında sevgilini kücük düsür sonra da kalk böyle gereksiz oyunlara giris. keske sevgililer birbirlerine son derece saygılı davransalar da hediye, süpriz, a$ırı sevgi gibi abartmaları yapmasalar razıyım. odun olsa da nerde nasıl davranması gerektiğini bilen erkek ve kızlara razıyım yanımda. saygıdan ve gururdan haberi olmayan sevgililer bu sözlerin ve kendi aralarında verdiği kavgada kullandıkları a$ırı hakaret içeren kelimeler ve hatta küfürlerin sevgiyi yava$ yava$ bitireceklerinden yoksun zekada oldukları yadsınamaz bir gerçektir. genellikle lise çağlarındaki çiftlerin veya olgunla$mamı$, kültürden yoksun çiftlerin yaptıkları bir $ey. ama $u unutulmamalıdır ki her $ey erkek tarafında bitiyor. erkek eğer misyonunun farkındaysa, kızı yönetebilir. eğitebilir. yanlı$larını ve 3. ki$ilerin yanında nasıl davranılması gerektiğini kız arkada$ına öğretebilir. cünkü sonra bu çiftler eminim ki $unun bunun yanında bana neden "böyle böyle" dedin diyerek 2. kavgalarını ya$ıyorlardır aynı gün.
bu tür sorunlar hatta sorun olduğunun farkında olmadan yapılan sorunlar diyelim. birbirine a$ırı ilgi, a$ırı sevgi gösteren çiftlerde rastlıyoruz. a$ırı ilgi ve sevgi bu tür ufak tartı$malarda bile yerini a$ırı ve anlamsız bir $ekilde yapılan yergiye bırakır. çiftlerimiz bence $öyle dü$ünüyor "onu çok seviyorum, hatta en çok ben seviyorum benden ba$kası gerizekalı aptal ..vb hakaretler edemez yanlızca ben ederim" o yüzden ona hakaret veya küfür etme yetkisi yalnızca bana ait. ve "o kadar bütünle$mi$iz ki ona ne desemde beni bırakmaz, nasıl olsa hep benim o.. nazım sadece ona geçer" $eklinde dü$ündüklerinden eminim. ama ilerde, bu tür yergilerin, 3. kisilerin yanında olan hakaretlerin acısını ayrılarak çekeceklerinden eminim. ve onlara orhan babadan dil yarası $arkısını armağan etmekte geç kalmamı$ımdır umarım.
kim bilecek daha neler neler bekliyor ikimizi
belki de çok mutlu olacaktık tutsaydık dilimizi
bu inat bu kapris bu kavgalar yıprattı sevgimizi
en acı sözler bile söylerken tutmadık dilimizi
dil yarası dil yarası en acı yara imi$
dudaktan kalbe bir yol var ki sevgi ve $efkattenmiş
belki de çok mutlu olacaktık tutsaydık dilimizi
tam a$kı bulduk derken nasıl da kaybettik sevgimizi
a$ka doğru ilk adımlar ne ümitle doluydu
seviyorum seni demek gönlümün tek yoluydu
hasret bizi bekler sevmek bizi bekler
koybolan tek biz değiliz bunca yıllık emekler
dil yarası dil yarası en acı yara imi$
dudaktan kalbe bir yol var ki saygı ve sevgidenmi$
dil yarası dil yarası en acı yara imi$
dudaktan kalbe bir yol var ki sevgi ve şefkattenmi$
genelde yeteneksiz defans futbolcuların yaptığı, tehlikeyi geçi$tirme amacı ile rastgele uzağa vurulan top. arada bu toplar $ans eseri tehlike yaratır.
