olay şöyle oldu:
annem ehliyetini yeni almış liseli gibi ordata gezerken, babam "gel hadi araba kullanmaya" dedi. demez olaydı. ben arka koltuktayım. annem biraz güçsüz. haliyle vitesi tam takamıyor. sonunda babamın canına tak etti ve hiç beklemediğim bi anda "hanıııım yeni gelinin yarrak tuttuğu gibi tutma şu vitesiii!!" deyiverdi. **
ispat:
kadının başının açık olduğunu ve müslüman olduğunu varsayalım. eğer başı açıksa saçı gözükeceğinden diğer insanlar bu saçı görecektir. saçı gören erkekleri ele alırsak bu erkekler bu saçtan tahrik olur mu olmaz mı ? bir iki kız saçı hayal ettikten sonra erkeklerin tahrik olmayacağını aşikardır. dolayısıyla kadın başının açık oluşundan dolayın günah işlememiş olacaktır ve müslümanlığı garantiye almış olacaktır.
tersine düşünürsek; kadının başı açık olsun ama müslüman olmasın. *
şehitlere kelle, öcelana sayın diyen bi başbakanımız var.
bu sözün üzerine 3 kuruşluk manevi tazminat davası açılmış olmasına inanamayan bir başbakanımız var.
dünyaca ünlü bir heykeltraşın eserine ucube diyen bir başbakanımız var.
"dokunmazlıkları kaldırın" dendiğinde eli ayağına dolaşan bir hükümetimiz var.
oğluna gemicik alan bi başbakanımız var.
türkiye tarihinde ki en zengin hükümetimiz var.
ama ne yazık ki türkiye tarihinde ki en fakir, en borçlu, en işsiz, en antiözgür bir halkımız var.
bugüne kadar hiç sorun olmamış olan başörtüsünü ülkede sorun haline getiren bir hükümetimiz var.
kendisine karşı olan herkesi ergenekoncu ilan eden bir hükümetimiz var.**
dünyanın en pahalı benzini bizde var.
yolsuzlukları, demokrasinin elden gittiğini, ülkede hukuğun kalmadığını, ilerde kendisini savunamayacağını anlamayan bir halkımız var.
bilinçsiz bir halkımız var.
fakir bir halkımız var.
medyanın özgürlüğü kalmamış olan bir ülkemiz var.
hükümetin yandaşı, akpye yağ çeken bir medyamız var.
kendisi gibi düşünmeyen herkesin telefonunu dinleyen bir hükümetimiz var.
genç gazetecilerin evini "ergenekoncu" diye basan bir hükümetimiz var.
kendisini ülkenin sahibi, kralı sanan bir başbakanımız var.
kömür, makarna, buzdolabı ile oy isteyen bir hükümetimiz var.
harçlık vererek oy satın alan bir hükümetimiz var.
ve bunlara kanan bir halkımız var.
kol gibi vergilerimiz var.
ve önümüzde bir seçim var.