kız olmak hele ki buralarda, bu sınırlar içerisinde, bir alyans veya bir zar yüzünden her an kadınlığa veya orospuluğa terfi edebilecek, eğer bir abiniz varsa bacı yoksa herkes sana laf atabilir sıfatlarını kazanabilecek, dayak ve tecavüzün makul karşılandığı bir yerde hakkını bile aramaya korkacak, bir işte yükselmeye başladığında bunu fiziğine bağlayacak insanlara laf yetiştirmeye çalışacak yok eğer çirkinsen kariyer yapma sevdasına girecek, güzelsen zaten başın beladan hiç kurtulmayacak, pipini kesmeseler bile eninde sonunda bu avantajın bedelini sonuna kadar ödetilecek bir kişi olmaktır.
nokia'nın kibarcık telefonu.
2gb hafıza kartı da alırsanız yanında tadından yenmiyor. 5 ay önce 300 tl civarındaydı taksitli fiyatı.
bu da merak edenler için görüntüsü efem: http://www.cellink.com.au...ucts/images/supernova.jpg
türk ekonomi bankasının yeni üniversite gençliği kredi kartı.
Ücretsiz ÜniversiTEB Bonus Card'ın yanı sıra sahıp olacakları ayrıcalıklar ise şunlar:
Yıllık hesap işletim ücreti muafiyeti
Her ay seçilen belirli sektörlerde ve firmalarda ÜniversiTEB Bonus Card’a özel kampanyalar
Bonus Card concierge hizmetleri
Öğrenci hesaplarına yatan paralardan masraf kesilmemesi
Veli-öğrenci arası para transferlerinden masraf alınmaması
Sigorta paketi asistans hizmetleri
CV, Tez yazım danışmanlığı
Psikolojik danışmanlık
Hukuki danışmanlık
Rezervasyon ve çilingir hizmetleri
TEB ve BNPP’de staj ve iş imkanı
Bilgisayar destek hattı
Yurtdışı eğitim danışmanlığı vb
muhtemelen zeka yaşı 15 olan kızların sıklıkla yaptıkları eylem. berkecanla kavga et, sonra facebook profilini "in a relationship"ten "single"a çevir. ama daha bitmedi, profilinde yaptığın her değişiklik, listendeki insanlara uyarı olarak gidiyor. sonra sevgiliyle barış, hoop tekrardan bir uyarı daha. lan sırf bu sebepten berkecanla şekergül'ün günde elli kere kavga ettiğinden haberdarım, pek de istemediğim halde.
maksat sazan avı hatunda. sen single yap, sonra sana yazan ehrif gelsin "aaa ayrılnız mııaaa" desin, sen git sevgiline bak millet neler diyo de, ortam karıssın, berkecan o herıfe kıl olsun falan filan.
oğlum berkecan burdan seni uyarıyorum bak bu kadın ilerde senin yatakta nasıl olduğunu da yazar o lanet siteye, gel yol yakınken ayrıl.
404 ytl gibi kimilerine göre uygun kimilerine göre ise ateş pahası(ühühühü) bir fiyatla satılan, telefon konusunda eski telefon kullanma takıntılı bir kişiyi bile (misal ben) baştan çıkarabilen yeni samsung cep telefonu. buyrun efenim bakınız, pembesi orda görüldüğünden farklı olmakla beraber çok tatlıdır:
bir facebook uygulaması. insanları satın alabiliyor, onları evcil hayvan edinebiliyor, besleyebilir ve bakım yapabiliyorsunuz. kesinlikle çok eğlenceli. kazık kadar adamlara şu seni şampuanladı diye mesaj gidiyor..
aslında biraz saçma bir başlık oldu ama malum karakter sınırı falan filan.
ikili ilişkilerde, beşli onlu ilişkilerde şu erkek denilen yaratığın kavga çıkabilecek herhangi bir konuyu susarak geçiştirmeye çalışmasıdır. daha açıklayıcı olması açısından örnek üzerinden inceleyelim:
erkek: vıdı vıdı işte şu kadının göğüsleri de mukemmel, vır vır, didi bıdı bik bik
dişi: ne ne dedin sen
erkek:
erkek:
erkek:
bu esnada er kişi hep susar. bu susma esnasında dişi kin biriktirir, hırs yapar, azmeder, daha da sinirlenir ve daha sonra cıkacak kavga olay esnasında olacak kavgadan misli ile büyük olur.
bir de bu erkeklerin gizli bir şey yapıp da "yaaaa aşkıoom sölesem kızcaktın amaaaa" versiyonları da var ki saç baş yoldurur, ömürden ömür alır.
yıldız teknik üniversitesi beşiktaş kampüsü'ndeki cafemsi kantınımsi yer. okuldakiler ise "tonoz" derler buraya ne hkmetse. ekmeklerın kazığa saplanarak yapıldığı bir sosisli sandviçi vardır.
bayram sabah bile gelmeye devam eden şehit haberlerının yanında televizyonu kırma hissi uyandıran haber. aynı kişiler, sınır ötesi operasyon yapılırsa yıne terör olur değişen bir şey olmaz da demişlerdir.
öncelikle antiromantik tanım: sevgiliyi sizden önce yaşadığı şeylerden kıskanmaktır.
şimdi izahat:
karısını döven medeni görünümlü erkekleri yaptığı gibi öncelikle kıskançlığın ne kadar ilkel bir duygu olduğundan bahsedelim. hepimizin deli gibi kıskandığını da göz önünde bulundurarak elbette.
mesele ilkellik değil, mesele kendine güvensizlikten doğan bir kıskançlık hiç değil, mesele tamamen sevgilinin sizi tanımadan önce yaşadığı seylerden kıskanmaktır. "niye ben o sırada onun değildim, niye yanında değildim, niye bu kadar değişirken hiç tanımadım da şimdi tanıyorum" demenin baska bir yoludur. bensiz nasıldı sorusuna uykusuz gecelerde cevap aramak, en nihayetınde çılgınca sorgulamak, huysuzluk etmek, hayatı zindan etmek.. "sana benden önce benım gibi kim baktı?" diyememek ve bunun acısıyla kıvranmak.. bu şekilde kıskanılan taraf olmak da çok zor olsa gerek, karşındaki kişinin aniden değiştiğine şahit olmak, seni kısıtladığını görmek, izin versen bir odaya kapatacak gibi boğucu davranmak.. ne anlatılabilir ne anlaşılır bir şey bu. ancak sizin gibi yaşayan anlar, gerisi zor..
Erkek, televizyonda maça konsantre olmasıyla takımına maç kazandıracağını düşünen tek canlıdır.
Kulağında küpe olan yeni nesil erkeklerle evlenmekte sakınca yoktur. En azından acının anlamını ve mücevherin değerini bildikleri kabul edilebilir.
Erkeklere iş yaptırmak için işin içine "tehlike unsuru" katmak gerekir. "Aman yangın çıkmasın" dediğiniz anda, erkek, mangalın başına geçer.
Kel ve zengin olanlara dikkat edin, paranın verdiği hava basmaca kelliğin verdiği seksiliği gölgelemesin.
Erkekler üzerinde mümkün olduğu kadar çok düğme bulunan telefonları severler. Çok düğme olunca kendilerini büyük adam zannediyorlar (bakınız aynı masada üç telefon!).
Erkek sabahları gazeteyi ilk okuyan olmak ister, ilk siz okursanız "Ben"likleri yara alır.
Bir adamın aynada kendisine bakışından, bir başkasına ihtimam gösterme potansiyeli olup olmadığını anlarsınız.
Topluluk içinde asla bir adama bir şey öğretmeye çalışmayın. Erkekleri sadece onlarla baş başa olduğunuzda eğitebilirsiniz. Toplum önünde hep her şeyi biliyor olurlar.
Bütün erkekler kirpik kıvırma aletinden ürker, yastığın yanına koysanız tabanca zannediyorlar.
"ilişkimiz hakkında biraz konuşsak" lafı kadar erkeğin kanının donduran başka cümle yoktur.
Bütün erkekler kendilerini çok sempatik zanneder, çoğu değildir.
Bir erkek asla kadınların mayo satın almasının neden bu kadar vakit aldığını kavrayamaz.
Erkekler kendilerinin de alışverişten nefret ettiklerini bildiklerinden mağazalarda "Erkekler" bölümü hemen giriş kapısının yanındadır.
Dört adam yan yana geldiğinde spor konuşur, dört kadın yan yana geldiğinde erkekleri konuşur.
Bir erkek hiçbir aşk filmini ikinci kez izlemez.
Kadınlar "Onu gerçekten seviyor muyum, mutlu olur muyum" diye düşünürken erkekler "Bu arabanın 240 bastığı dış görünüşünden de belli oluyordur, değil mi" türü düşüncelere dalarlar.
Eğer bir erkek "Seni ararım" dedikten sonra aramamışsa... Telefon numarasını kaybettiğinden veya öldüğünden değil, görmek istemediğinden aramıyordur.
Kocanızı tenis maçında yenerseniz akşama sırtını dönerek uyur.
Erkek sevgilinizi onun kalbini kırmadan terk etmek istiyorsanız "Senden çocuk sahibi olmak istiyorum" diyerek hedefe kestirmeden ulaşabilirsiniz.
Pantolonunun altına body giymiş bir kadının tuvalette çektiği sıkıntıyı sadece, üzerinde kayak kıyafeti varken sıkışan adam anlar.
Karısına "Kilo aldın" diyen adam, kendi durumunu -gözünüzün içine bakarak- "Bu pantolon yıkanırken daralmış" diye açıklar.
Erkeğin algılaması o kadar zayıftır ki ağır çekimde tekrarı görmedikçe golün nasıl atıldığını anlamaz.
Genelde klasik müzik dinlemeyi seven erkekler yere tükürmez.
Erkek her şeyi unutur, kadın her şeyi hatırlar.
Erkeklere psikanaliz yapması çok daha kolaydır çünkü hiç çıkmadıklarından çocukluklarına dönmeleri gerekmez.
Erkeğin sürekli sizi yatağa sürüklemesini durdurmak istiyorsanız, onunla evlenin.
insanın sevgilisine zinhar yapmaması gereken iş, oluş ve eylemlerdir. (tanıma gel)
örnek verelim açıklayıcı olsun.
msn'de pencere açar açmaz titreşim göndermek mesela. yapmayın kardeşim küfür eder gibi.
efendi efendi konusun asabımı bozmayın.
kızlar için söylüyorum. "beni ne zaman ailenle tanıstırcaksın hayatım?" demeyin.
demeyin yaaa soğuyo adamlar. zaten tanısınca da bır halt olmuyor zaten.
özel günleri unutmayın. kızlar unutabilir izin veriyorum.
oruç tutmayan patronun gözünüzün önünde kahve ve sigara içmesi, dumanını suratınıza suratınıza üfürmesi.
olur olmaz dangozların kalp kırmak için "ay orucluyum sinirim tepemde" cümlesini ezberlemeleri.
lan orucu nıye tutuyosun diline hakım olamıcaksan dallama!
tam da iftar vaktınden yarım saat önce paydos ettiren dingil patronlar, eve giderken evlerden çatal bıcak seslerının gelmesi, kendini öksüz yetim hissetmek.
sözde oruçluların tepenize gelip "ayy ayse hanım oruc tutmuyo ne gunahh" diyerek asıl orucsuz olanların kendılerı olduklarından bihaber olmaları.
tek güzel yanı da bu olanlar içerisinde "ya sabır" cekmekten ermeniz olabilir.
yıllardır her ramazan yaşanan, kimsenin bıkıp usanmadığı, vakit gazetesi tabiri ile "kartel medya" yani hürriyet, milliyet, sabah, posta, vatan vb gazetelerin 19 kupona kuran-ı kerim, 21 kupona tam ilmihal, 15 kupona bebelere dualar tadında kitaplar vermeleri neticesinde gözlenen durum.
bu gazeteler diğer aylarda "vay efenim hacılar niçin havaalanındaki mayo resimlerinden rahatsız oldular" tadında haberler yaparlarken ramazan gelince yaptıkları bu işe ise " e halkımızın çoğunluğu müslüman, o yüzden biz de genele uyar haberler, bilgiler yazıyoruz" demesini de bilirler.
ikinci defa akp hükümetinin seçilmesi ile beraber artık magazin sayfalarında tesettür modası takip edildiğini de görmedik değil.
bir türbanlı eda taşpınarımız eksik anlayacağınız.
kısaca özetlemek gerekirse; yazın "seks satar" tabiri ramazanda da farklı yorumlar esliğinde kullanılıyor.
allah ıslah etsın.
dipnot: evine vakit ve de kartel medya tabir ettiğim gazetelerden sürekli giren, iki tarafı da okuyan ve de üstelik akpli olmayan bir kişi olarak yazdım, bu.
seks yapıp sağa sola anlatan en olmadı duvarlara yazmaya baslayan içten içe seksle ilgili bir ezilmişlik yaşayan kişinin en sonunda gidip kuracağı cümle.
sen git senınle aynı yaslarda olan karın da senınle beraber ıhtıyarladı diye onu artık koynunda isteme, elin 17 yasında saf bebelerıne bakmaya basla.
hele bir de o kızlar yüz verirse ki paran varsa kesin verir, o zaman değme keyfıne.
üstüne üstlük bunu baska ortamlarda övünç kaynağı haline getir.
ezilmişliğin bu kadarı.
dipnot: kocasını elinde tutmak içi çabalamayan, kendine bakmayan kadınlara da hak müstehaktır ama. (nazireee kızım sözüm sana, üsnün gitti deniz'e vardııı hüooop) gene de insaflı olmak, teneşir paklayacak yasa gelmısken sübyancılığa baslamamak lazım. sanki okudun bu yazıyı da bundan sonra yapmican. hıh.