insanı futbol maçı izlemeden soğutan, gerizekâlı kalecidir. atsana mına koyim topu, bom boş sahadan daha iyi hangi durum gerçekleşebilir ki mal mal ileri-geri çıkıp atarmış gibi yaparsın? rakip kaleci kaleyi mi açacak 'gel de at' diye ?
ya yalnızca ailesini taşıyordur arabada ya da bitkisel hayattadır. henüz göremedim ama az önce cama yapışık durumda yolculuk ederken birden aklıma düştü. neden olmasın?
var böyle insanlar, 30 milyon civarında; bir profil resmine asker koyuyo, bir de 'şu koyunları biraz sömüreyim' diyerek açılmış aptal facebook gruplarına üye oluyo, aha tamam 30 yıllık terör sorunu çözülmüş durumda, hadi eğlenmeye devam,oh mis.
müşteri çekmeye odaklı iş. alışveriş merkezi görmüş geçirmiş, bilgili, kültürlü(!) tesisatçı yapar bunu.görmüştür tabii müşterilerinin çoğunluğunun ingilizcesi fine, thanks and you? 'dan ileri geçmeyen mağazalarda bile 24 saat yabancı müzik var.
müthiş bir istikrar örneği. adamı ne zaman görsem aynı karakter, aynı replikler, aynı duruşlar. mına koyim başka rol mu yok lan ? bak git behzat'ın babasını oyna ne bileyim bir değişiklik olsun..
aklı sıra madurun direncini kırıp kendisini tamamen ele geçirmek isteyen sivrisinektir.ama unutulmamalıdır ki; dış mihraklar asla başarılı olamaz bu ülkede(!).
bir arkadaş ortamında bulunup da azıcık aşağı düşen kıyafetini yukarı çekmekten başka hiç bir iş yapmayan hatundur.sanırsın bizler ayıyız, sırf meme görmek için çağırdık onu oraya, amk tamam yemedik, al götür, sakla bir yere!
formalı öğrenci olmadığı için öğrenci indirimlerinden tam olarak yararlanamayan ve kazıklanan, tasarruflu üniversite öğrencisinin yapacağıdır.az para da değil ki mına koyim!
işte o gün, yedi ve yalnız yedi nota ile piyasada 3.000.000 kadar şarkıya imza atmış, katkı yapmış, esin kaynağı olmuş serdar ortaç'ın en mutlu günü olacaktır.o günden itibaren, yedi nota ve binbir zorlukla yarattığı eserlerin yanına bir o kadarını daha ekleyecektir serdar ortaç, zira; malzeme bollaşmıştır.
ilkelerine bağlı ülkücü çiftler için orgazm anı gibi birşey.o kafaların çarpmasından dolayı çıkan ses,kafaları toklatırken sağa sola bakmalar filan, uff müthiş...
aktarma yapan kişinin yüzünde,otobüsün kapısından girilen ilk andan itibaren beliren gururdur.öyle ki; kimileri, akbil ekranına bakmaya bile tenezzül etmez, yüzlerindeki mağrur ve hazin bakışlarla asilce yerlerine oturur.seviyorum ben onları.
flash tv'de sürekli halay çekilmesi gibi bir durum.tv'leri gezerken rastladığım her yerel tv'de,birileri x'in başkanına,y'nin sahibine teşekkür edip edip duruyor,amk bu kadar kişi mi var memlekette,ne ara yapılıyor bu kadar takdire şayan iş?anlamış değilim.
japon pazarı vitrinlerinde görmemiz önümüzdeki günlerde olası olan cam yazısı. girişimci sözlükçülere fikri de vereyim : hani şu hollywood yıldızlarının,ünlülerin küçük,muhlis,biblo gibi modelleri yapılıyor ya,heh işte,mezkur türden polisten de 150 adet yapacan böyle,sürecen piyasaya,ortamda bir rahatsızlık oldu mu,alıp polislerini gidecek vatandaş,hiç konuşmaya,laubali olmaya gerek yok,tavrını bu şekilde koyacak ortaya!
edit: sümeyya ne a.k?sümeyye işte!
Şedaraban makamında ve devr-i hindi usulünde bestelenmiş klasik eser.Beste tanburi faize ergin,güfte abdülbâki baykara'ya ait.icraası çok zor bir eser gibime gelmektedir.dinlemesi de bir o kadar güzel tabii.
bade-i vuslat icilsin kase-i fagfurdan
bir ilahi nes´e dogsun nagme-i tanburdan
cuylar feryad ederken bahr-i duradurdan
inlesin tanbur agus-i visal-i yardan
"ben şakayıım" diye bağıran cümleleri dahi anlamayıp ya da yanlış anlayıp bunlara ciddi,bazen de kızgın cevap veren insan modelidir.örneğin;
- bu sigorta müdürünü vurma olayına mı karıştın sen nedir? demin birara dışarı çıktın.haha(bariz şaka yaptım duruşu)
+ saçmalama,nasıl ben buradan hemen muğla'ya gideyim sabah sabah,aklın alıyor mu senin!!
- hmm..
kimilerince gerçekliğinin kabul edildiğini düşündüğüm sanrıdır.o yüzdendir ki arapça kelimeihtiva eden cümle kullanmaya ekseriyetletemayül ederler ve halihazırda yüksek olan imanlarını arttırırlar.bir de, "ben çok biliyorum,kullanacağım tabii"ciler var,o zaman ingilizce bilenler de ingilizce word'leri use eylesin,fransızca bilen aynı şekilde,sikertelim türkçeyi?
tanıdık ama çok da samimi olmadığım birine benzeyen kişiyi gördüğüm her seferde istemsizce yaptığımdır.amaç ne?,neden gülerim?hiç anlamam,ama gülümsemek de durmaz.
içeriği yayın kurallarına aykırı bulunan,çoğunlukla ahlaka aykırı diziler yüzünden verilen cezaya maruz kalan çılgın kanal patronunun,rtük'e; sen misin ceza veren,al işte a.k şeklinde yanıt niteliğindeki davranışıdır.tabii bizim gibi bilgi toplumlarından bu asla yapılmaz,yerine belgesel yayınlanır.belgeseller önemlidir,diziler ceza aldığı sürece.