p arlardı her sabah güneş gibi,
e snerdi suyla dolu balon gibi,
n ereden bulabilirim onun gibisini,
i stemek yetmiyor düşün gerisini,
s ineme açtı bir yara, unutmayacağım gidişini.
parlardı her sabah güneş gibi,
esnerdi suyla dolu balon gibi,
nereden bulabilirim onun gibisini,
istemek yetmiyor düşün gerisini,
sineme açtı bir yara, unutmayacağım gidişini.
doğrudur bu ülke tayyip erdoğan'dan önce 1 milyar euro için imf ye yalvarıyordu ama şimdi 22 milyar euro bedelle havalimanı ihalesi veriyor. ayrıca artık imf ye olan yarım asırlık borç kapandı. artık borç alan değil borç veren ülkeyiz. yani anlayacağınız burdaki bir avuç muhalif yazarın komik ve esprili yaklaşımı kredi derecelendirme kuruluşlarının not indirimine gitmesine neden olmaz. notumuz yükseliyor ve yükselecek.
hayat bir futbol maçına benzer öncelikle bu maça çıkmak için bir taktik belirleriz hep yada egomuz bizi kendini korumaya yani defansif oynamaya teşvik eder.
önce dinleriz egomuzu ama sonuç hep 1 puan olur yani ne ileri gideriz nede geri. bataklığa saplanırız binevi.
sonra süperego girer devreye hücüm etmemizi ofansif oynamamızı söyler. bu seferde ya pervasızca saldırırız. ya ofsayte düşeriz acemiliğimizden, yada kontra ataktan gol yeriz defansımızda geride bekleyen 2 tane sağlam arkadaşımız olmadığı için. devam ettikçe batar ve sonunda sözlük 6-0 yeniliriz. kadıköydeki galatasaray gibi.
sonrasında sözlük en büyük düşmanın yine sen olursun. bu hayata gol atamazsın sözlük hani sadri alışık diyor ya "bu da mı gol değil" değil sözlük bu da gol değil olmayacakta.