klasik müzik de metal müzik de hissedilerek dinlenmesi gereken müzik türleridir. müzik zevkinin kesinlikle çok iyi olduğunu düşündüğüm insandır. candır.
biri bana derdini anlattığında ne diyeceğimi şaşırıyorum. kötüymüş gerçekten gibi şeyler zırvalayıp o insanı daha da beter ediyorum. teselli etmeyi bilmiyorum ben.
çok seviyorum dediğim insanlar hakkında ölse üzülür müyüm acaba diye düşününce kendi kendime verdiğim yanıttan korkuyorum. çünkü genelde cevap hayır oluyor.
grunge türünün en bilinen ismidir. ölümü her daim üzendir. hayranlarının büyük bir kısmının direksiyonculardan farksız olup sadece dış görünüşü için onu sevdiğini bilmek üzücüdür.
yaşıtım olan insanlarla anlaşamıyorum. çok sevdiğim dostlarımın hepsi benden en az 3-4 yaş büyük oldular hep. benim jenerasyonum bozuk galiba. hiçbiriyle doğru düzgün dostluk kuramıyorum.
sözlüğe sadece çok bunaldığım, konuşacak kimseyi bulamadığım zamanlarda giriyorum. içimi döküp, birkaç tane de öylesine entry yazıp çıkıyorum. bu beni o kadar rahatlatıyor ki anlatamam.
çok bağıranın daha güçlü sesi vardır mantığıyla hareket eden, ünlü sanatçıların taklidini yapanların pek bir beğenildiği, pek çok güzel sesin erkenden elendiği yarışmadır kendileri. sonrada bizde neden iyi sanatçı yok der dururuz. yeterince açık değil mi? az biraz tipin düzgünse biraz popülersen ses maalesef ikinci planda kalıyor. siz bu kafayla ''o ses'' i daha çok arar durursunuz.
her beden dersinde top almak bahanesiyle hocanın odasına girip topları teker teker sınıfa yürütmek. yaptığımız anlaşılana kadar sınıfta 5 voleybol topu, 11 çift masa tenisi raketi ve elimizi bile sürmediğimiz 3 çift badminton raketi vardı.
şu ugg dan bile kötü duran kocaman tüylü tüylü bot mu neyse işte onları giymeyin. bunu diyeceğimi hiç tahmin etmezdim ama onları giyeceğinize ugg giyin daha iyi.
birinci sınıfta, okuma bayramında koro önünde söylediğim şarkıyı unutmam, koroda bulunan arkadaşlarımın hepsinin '' hadi söylesene hadi'' diye üstüme üstüme gelmesi, tüm salonun bana gülmesi, gözlerimin salonda annemi aradığı o anlarda annemin de güldüğünü fark etmem. çok komikti değil mi sayın salonda bulunan insanlar?
türkiyeden en kısa sürede koşar adım uzaklaşmak istiyorum. şimdi böyle yazınca salak salak amerika hayranı olan insanlardan sanacaksınız belkide beni ama değilim. sadece daha huzurlu bir yer istiyorum. her an kendisini formulada sanan bir trafik canavarının kurbanı olmayacağım, bombalı saldırıyla ölmeyeceğim, kafama herhangi bir inşaattan bir şeylerin düşmeyeceğini bildiğim daha güvenli bir yer istiyorum yalnızca.
sanırsam bu aralar moda olmuş eylemdir. herkes yalnızım yalnızım diye dolaşır oldu ortalarda. kimse de çıkıp demiyor ki ''olsun be her şeye rağmen ailem, az da olsa dostum var ''. bazen onlar olunca da kendimi yalnız hissediyorum dediğinizi duyar gibiyim. herkes yaşıyor bunu abartmayın bence bu kadar.