araplarin gotu teyemmum almaktan kaymak gibi, yaladik tadına baktik. bizim de gotumuz arap gotu gibi olsun onlarda bizi yalasin mantiginin sonucu. araplar 'yalamakla dil asinmaz' demisler ve kimi bulurlarsa yalamislar. ingiliz, amerika, fransa ve daha kimler.
turkleri de ozendiriyorlar diyecegim lakin turkler bunu sevdi netekim.
sakarya'da 14 yasindaki kiz cocuguna 34 kisinin tecavuz davasinda bir tek kisiye evet sadece bir kisiye ceza verildi. cezaya carptilan kisi her zaman oldugu gibi 'sucsuzum' dedi.
ulkemizdeki ileri demokrasinin ne kadar ilerlemis oldugunu gorun. ses kayitleri, ayakkabi kutularindaki para, kirli ittifaklar, hirsizliklar, yalan, rusvet...maalesef yukaridaki gercegi kapatamiyor. tüm ahlaksizliklarin uzerine bunlar da yasaniyor ulkemizde.
ileri demokrasi zehirlenmesi yasiyor turkiye.
tumumuz ayran icsek faydasi olur mu, bu cocugun acisini dindirebilir miyiz?
Dokuz Eylul universitesi ögrencisi Basak, 2 Haziran gecesi arkadaslarıyla birlikte gundogdu meydanina giderken 7-8 uniformali polis ve sivil kisiler tarafindan dovulur.
muhim kismini yurt gazetesi,AHMET ÇINAR aynen söyle aktarmis.
TAYYiPi SEViYORUM DE!
'Birbiri ardına iniyor Başakın sırtına, omzuna, kollarına cop darbeleri. Bırakın diyor Başak. Vurmayın. Vicdandan, insanlıktan, acıma duygusundan zerre nasiplenmemiş coplu, sopalı, gazlı sürü saldırıyor ha saldırıyor. Derken bayılıyor Başak. Bayılsa ne olur, bayılmasa ne! Dinler mi gözlerini kan, nefret, intikam bürümüşler! Çimlerin üstüne baygın yatan Başaka vurmaya devam ediyorlar. Bir ara ayılır gibi oluyor Başak. Tutup Başakın boynunu, zorla kaldırıyor kafasını ve emrediyor:
Tayyip Erdoğanı çok seviyorum de!
Türk polisini çok seviyorum de!
Demiyor Başak. Dedirtemiyorlar.
Yeniden başlıyor dayak; coplar havada kalkıp iniyor Başakın üstüne. Denize atlayarak kurtulmak istiyor. Ama izin vermiyor polisler, çekip alıyorlar Başakı ve vurmaya devam ediyorlar. O sırada Başakın kulağına çalınan cümleler çok manidar: işte AK Parti gençlik kollarının gücü diyor polislerin yanındaki siviller birbirleriyle konuşurken. Kısa bir süre daha yerde yatıyor Başak. Her tarafı kan revan içinde, kemikleri kırılmış Başakın yanında bir polis beliriyor, kaskının içinden sadece gözleri görünen. Akıl veriyor Başaka: Ya burada nefes almadan ölü taklidi yap ya da defol git! Başak, topallaya sendeleye, aksaya aksaya uzaklaşmaya başlıyor Gündoğdu Meydanından. Alsancakta bir apartmanın giriş kapısının açık olduğunu fark ediyor. Dalıyor içeri. Üst katlara tırmanmaya başlıyor. Can havliyle bir kapıyı çalıyor.
Başakın şansı o saatten sonra yaver gidiyor: Kapıyı açan izmir Barosu avukatlarından Funda Hanım. Sonradan Başakın avukatlığını üstelenecek olan Funda Hanım. O dakikadan itibaren bir grup polis, aşağıdan zile basarak, üçüncü kat balkonuna doğru ıslık çalıp sövgüler düzerek yarım saate yakın ev sahibi Funda Hanımı ve davetsiz misafiri Başakı taciz etmeyi sürdürüyor.'
basak; seviyorum deseydi, cuneyt arkin gibi 'yalan soyluyorsun yalan' deyip yeniden dovmeye devam mı edecekti bu polisler. artistik hareketler katmıslar kendilerine bu arkadaslar.