bir forumda Allah'ın her şeyi bildiği halde değiştirme gücünün de olmasının çelişki olduğuna değinilmiş, yani kabaca eğer bir şeyin yaşanacağını biliyorsa, değiştirmesi imkansız, çünkü değiştireceğinide biliyor olması gerekir gibi bir sonuca varılmış. Naçizane bu konuda yazdığım cevabı paylaşmak istedim, Cümleten geceniz hayra karşı olur inşallah efendim.
"""islam'da bahsedilen "Tanrı" kavramı üzerinden yola çıkarak yukarıda tamamını okuyamadığım ancak kabaca bilim felsefesi üzerine yapılan konuşmalara genel bir tesbit ekleyecek olursak;
islam, evet Allah Kadir-i mutlak diyor ve Alim-i mutlak. Ve bu iki kavram yukarıda ki gerçekten zekice kurgulanmış senaryolarda çok akılsız ve saçma geliyor. Ancak atlanılan bir nokta var ki, o da yine islam'da geçen "Allah'ın zaman ve mekandan bağımsız olması" kavramı. Bu durumu mevcut dünya, güneş sistemimiz, samanyolu galaksimiz hatta bilindiği kadarıyla kendi evrenimiz açısından ele alırsak içi boş bir cümle gibi gelebilir ancak bilimin bize öğrettiği çok ama çok önemli bir kavram var ki o da bildiğimiz zaman kavramının sadece bu dünyaya ait olduğu, değil galaksi dışında, güneş sistemi hatta dünyanın atmosferinden çıkıldığı anda zaman kavramının farklılaştığıdır. Bir başka bilim mirası ise big bang yani büyük patlama kavramıdır. O da bize bir şeyi çok kuvvetli hatta neredeyse kesin bir şekilde teorize etmektedir ki; büyük patlama yaşanmadan önce "hiçlik" içerisinde bir nokta belirdi. Ve sonrasında yaşananlar... Bu da bize şunu gösterir, hiçlik. peki islamın çizdiği sınırlarda daha doğrusu çizmediği sınırlarda yani ezeli, ebedi ve sınırsız güç sahibi bir Tanri'nın, zaman mevhumuyla çelişkiye düşmesi çelişki değilmidir. "yani bildiği bir şeyi değiştiriyorsa bilmiyordur, değiştiremiyorsa kendi kaderine mahkumdur" demek, aynı anda 'bizim zaman kavramımızla' hem bugünü, hem geleceği, hemde dünü yaşayan Tanrıya, küçücük dünyamızla bildiğimizi sandığımız "zaman" denilen şey üzerinden eleştiri yapmak, sizce de birazcık haksızlık değil mi?"""
Nihal atsız örneğini veren arkadaşlar yanılıyorlar. Kendisi zinhar ateist değildir. Genel itibariyle Müslüman tanımlanabilir ancak çok duygusal bir insan olduğu için dönem dönem deist bir bakış açısına sahip olmuştur. Ancak ateizm Atsız beğ'in inanç dünyasını tanımlamaz. Kaldı ki her insan bazı dönemler inanç noktasında buhranlar yaşayabilir, Atsız Beğ, her şeyi olduğu gibi söyleyen, asla münafıklığa sığınmamış bir insan olduğu için kendisiyle ilgili dini tartışmalar ortaya çıkmaktadır, yoksa pek ala dört dörtlük Müslüman olarak kendisini pazarlayabilirdi günümüzde ki kimi alçaklar gibi.
Muş, Elazığ, Erzurum ve Sivas yörelerinden hangisine ait olduğu ihtilaf konusu olan, içinde geçen o meşhur cümlenin huş mu yoksa muş mu olduğu tartışma konusu olan ama en nihayetinde türkün türküsü olduğu için her türkün yüreğinin derinlerini sızlatan, dedemi nenemden ve evlatlarından ayıran yemeni bana hatırlatan muhteşem türkü.
sevilerek değil, düşünülerek siyaset yapılır, oy verilir. dolayısıyla önerme, bir siyasi partiyi "severek" zeki olduğunu sanan birisinin söylediği ironik bir ifadedir.
evet mansur yavaş çok beyefendi, evet mansur yavaş düzgün bir adam, evet mansur yavaş kaliteli bi insan ama Beypazarı belediye başkanlığı ! ndan sonra cumhurbaşkanlığı çok izafi. Benim adayım meral Akşener'dir. doğrusu da budur. Yılların verdiği bilgi, birikim ile birlikte karizmatik bir siyasetçi olması, toplumun her kesimini kucaklayacak bir karakteri olması, sırf benden diye adam kayırma küçüklüğüne asla düşmemiş olması, devlet adamı olması herşeyi gözönünde bulundurarak söylüyorum.
Bir dil bir dilek bir kültür aynasından.
Bir başbuğ gönderdim.
Güneşin geldiği yerden gittiği yöne doğru.
Tanrı Türk'ü asıl şimdi korusun..
Tanrı Türk'ten başı aldı, kaldık başsız ve buğsuz.
Mekanın cennet olsun başbuğum, sensiz bu ülke yetim kaldı, haramzadeler hainlerle kol kola etrafımızı sardı, yokluğunun ardından her 4 nisanda bir sana ağlarız birde türk milletine..
sağcılar genelde kolesterolden ölür diyen asimetrik zekalı vatandaşlar, Mustafa Pehlivanoğlu'nu, Velican Oduncu'yu, Abdullah Çatlı'yı, leylekler mi öldürdü?
Alparslan Türkeş: Cumhuriyet Halk Partisi, Mustafa Kemal Atatürk'ün kurduğu Cumhuriyet Halk Partisi olsaydı, Milliyetçi Hareket Partisi belki de hiç kurulmazdı.
Edit: "chp atatürk'ün çizgisinden çıkmasaydı ben mhp'yi kurmazdım" sözün doğrusu buymuş, içerik aynı ama biz yinede doğrusunu söyleyelim.