2016 ekonomik krizi başlığına, yaşadığım semtte gerçekleşen dükkan kapamalara dair bir bilgi notu yazmıştım.
dün (2 ocak) itibariyle, istanbul-fatih'in en işlek caddesi olan fevzipaşa'daki güllüoğlu'nun yerine açılan ekeoğlu kapanmış bulunmakta. tabelalar ve oturaklar sökülmüş, dükkan boşaltılmış vaziyette.
ikinci olarak da, fatih'e uğrayan herkesin bileceği ve lahmacunuyla meşhur olan kavuk lokantasını kapandı. burası on yıllardır açık olan ve semt dışından da yüzlerce müşterisi olan bir kebap-lahmacun salonuydu. nispeten büyük bir restorandı. dışarıya ve evlere de servisi vardı. günlük tahmini cirosu 10.000-20.000 arasıydı.
öyle bir kriz düşünün ki, semtlerin en vazgeçilmez dükkanlarını kapattırıyor. fatih semti için konuşuyorum, apartman başına iki kiralık ya da bir kiralık bir satılık daire düşüyor. halbuki bundan 2 yıl önce kiralayacak daire yoktu. şimdi insanlar camlara ilan asıyor, emlakçıları geçtim. acı gerçek şu ki, balon sönmeye başladı, hem de çok hızlı. 300.000 dolara dairesini zamanında satmayanlar, şu an 80.000'e razı ama alıcı yok. dileyen gelsin şöyle bir kıztaşı ve balipaşa'da dolaşsın, dediğimi anlayacaktır. bakkal kalmadı ulan bakkal!
he bir de son olarak, akdeniz caddesindeki iki banka şubelerini yeni kapattı. şu an boş duruyor.
bu yıl sonu itibariyle yayınladığı kitap çeşidi sayısı 80'i aşmış olan güzide devlet kurumu. yayınlamış oldukları felsefe ve kelam eserleri özellikle bilinmeyen düşünce tarihimizi gün yüzüne çıkartmaktadır.
çizgi kitabevi yayınlarından çeviriyazı ve sadeleştirme şeklinde yayınlanmış olan ve osmanlı'nın ilk felsefe dergilerinden biri olma özelliği taşıyan harikulade dergi. baha tevfik ve arkadaşlarının 1913 yıllarında imparatorluğun en sıkıntılı dönemlerinde çıkarmayı başardıkları bu dergi, incelenmesi gereken bir kaynaktır.
mail kutuma gelen kampanya ilanlarına baktığımda özellikle akdeniz otellerinin nasıl bir krizin içinde olduğunu daha iyi anlıyorum. 2017'de çok daha acı şekilde malesef devam edeceğini düşünüyorum.
ahmet mithat efendi diyor ki: "biz iğnemizi avrupadan ithal ediyoruz. avrupada iğne üretimine dair yazılmış 40'tan fazla kitap varken, bizde üretim ihtiyacımız olmasına rağmen iğne üretimine dair 1 kitap bile yok." soruyorum, transistörün ne olduğunu sorgulayan bir tane kaynağımız var mı ki üretebilelim?
cressler'in silicon world adlı kitabını okuyana kadar ne işe yaradığını anlayamadığım elektronik araç. kendisiyle çok büyük akımları çok küçük akımlarla kontrol edebiliyoruz.