Nisan ayı içinde Destek Yayınları'ndan çıkan * ilginç bir kapağa sahip (Destek Yayınları'nın alışılageldik romantik tatta kapaklarından oldukça farklı en azından) tanıtım bülteni ile merakları oldukça celbetmiş kitaptır.
iki gün içinde fiziki olarak elde edilebilecek olan bu kitap umuyorum ki meraklıları tatmin eder, kapak ve tanıtım bülteni ile yükselttiği beklentileri karşılar. *
"Peşinde hiç düşünmediğin kadar büyük bir tehlike var. Eğer başarabilirsen sevdiklerini koru ve kurtar. Çünkü ben ilk olarak bunu yapacağım!" Boston'dan gelen gizemli bir paketle Doruk'un sıradan hayatı, bilinmezlerle dolu ölümcül bir maceraya dönüşüyor, ölüm ile yaşam arasındaki fark gittikçe kayboluyor. Güzel bir izmir sabahından dünyanın dört bir yanına uzanan bu karanlık hikâyede gerçeklik algısının ne kadar kırılgan olabileceğini göreceksiniz.
(Tanıtım Bülteninden)
Pain of salvation'un 2004 çıkışlı be albümünün 8. şarkısıdır. "I dont ask you to save me, i just want you to speak to me" cümlesi ile insanı sorgulamaya iter, boğazı düğümler, grubun ne kadar aşmış olduğunu bu 3 buçuk dakikalık şarkı ile bir kez daha bize kanıtlar.
I'm still waiting for you God; I pray because this has to be finished.
Goodbye, God. Goodbye to you all.
I don't trust in any Gods. I don't know who God is, but I know what God should be...
Oh, take a look here, take a good look at what you've created!
Hi, God. This is Lorenzo, and I want to ask you something:
Why life is so hard? Why love is so cruel? Why I can't really be me? Not someone else, just want to be me...
Hey, God. It's Fiambio. I just call to thank you for being with me when life seems to fall apart.
You carried me through my darkest hours and I'm very grateful for that. Thank you...
"Hi, God. It's me, from Earth.
I know you haven't returned any of my previous call,
but maybe you were simply not there.
But here it goes again: I want to thank you for giving me the opportunity to be part of this world.
But didn't you also give us people the mind to pursue and question?
So...where are you? And whereve you been when we needed you the most?
"It's funny speaking.
I must be drunk or far away,
for I no longer believe in you anymore.
So I thought you are non-existent.
Cause I figured this out.
For all the harm and the grieving
that you bring into this world
either you're a cruel entity for not changing things,
or you don't exist."
"Please tell me why these horrible things happen!
Why did those two towers have to fall,
and how can you let it happen?
Does there have to be such hatred in this world?
Why must society struggle so hard for tolerance?"
"I prayed every day for weeks now. Why won't you answer my prayers?
Prove to me and so many others why I should continue to pray.
I have faith in my friends and my family, isn't that enough?"
"Please God, if you exist,
help me believe that the world is real,
that I am real,
and that everything is real.
That we are more than just a coincidence."
"This world is what we can give."
"Speak to me.
I won't ask you to save me.
I just want you to speak to me."
"Hey...Did I apologize to you for...you know...
I just want to say I'm sorry and...thank you.
Oh! And only one more thing:
Please, help me fly."
"Please God, take me away from here.
I can't take anymore.
They're always devouring me...
I'm so lost.
I'm so lost...
God?"
"Hello, God.
I wonder...what are we?
What's our importance in this world?
Where are we going to?"
"Uhh...
Yeah, uhh... listen God...umm...
I just want to say
a really big thank-you on behalf of...uhh, everybody.
And...thanks for getting the whole thing started
and...for getting it off the ground, but...
I think that this time, we have really screwed things up,
and I am so, so sorry."
Her ne olursa olsun hayatımda "sen" olduğuna şükretmektir. Günlerin birbirine ne kadar da ince, ne kadar da kusursuz ve yavaşça bağlandığını uzaktan izleyip hayret etmektir...
Devlet.exe programını bilgisayara kurarken "kullanım şartlarını okudum kabul ediyorum" kutucuğunu işaretlemiş; "yeni yasa mevcut, kur?" uyarılarını da bir daha sorma diyerek yekten kabul eden reisicumhurumuzun kabul etmediği yasadır.
Erkeklerde rastlanma durumunda sevgiliye adeta bir anne gibi yaklaşılmasına ihtimal verebilecek olan durum. Mevzu bahis olayın bir kadının başına gelmesi durumunda ise alışana kadar hafiften komik, alıştıktan sonra da çok naif gelen durumdur.
Bu düşünceye sahip olan insan iyi bu yaşına kadar bu düzlük ile hayatını idame ettirebilmiştir.
Aynı sığ düşünce ile, bu düşünceye sahip organizmanın (bkz: erkeklerin doğurtmaktan başka bir işe yaramaması) hakkında da birkaç kelam etmesini kendisinden rica ederiz.
