mustaine
84 (hoş sohbet)
dördüncü nesil yazar 2 takipçi 14.40 ulupuan
entryleri
oylamalar
medya
takip

    beko elektronik

    1.
  1. devlet eliyle milyarder yaratma yontemleri

    1.
  2. iktidara gelen yeni yönetimin hem politikalarına destek olması hem de kendi burjuvazisini yaratma psikolojisiyle iktidar politikası haline getirdigi bir dizi işlemler bütünüdür.

    aşağıdaki yazıda da okuyacagınız gibi herhangi bir devletin her daim ayakta bulunan milyarderleri gibi dönem dönem ortaya cıkan, iktidarın kollamasıyla gücüne güç katıp iktidarın el değiştirmesiyle düşüşe başlayan milyarderleri yahut her yeni iktidar sırasında azar azar elini güçlendiren yavas yavas agır adımlarla yukarı cıkan milyarderleri bulunmaktadır.

    uzan ailesi ise tam bir istisna oalrak tüm sınıflara örnek olabilecek cinsten bir milyarder haline gelmiş ancak sonucları ülkemiz açısındna degerlendirildiginde felaket olmuştur.

    bunun yanında lokal bölgeleri birer devlet olarak incelersek yerel belediyelerle sıkı fıkı olan kişilerin de aldıkalrı ihalelerle birer zengine dönüştügü aşikardır.

    ister iktidar-işbirlikçi ilişkisi ister iktidar-destekçi ilişkisi olarak adlandıralım ülke yahut yerel bazlı farketmeden kendisine yakın kişilere verilen ihale, özel teşvikler ve önünü açma politikası yöntem kısmının bilinen kısımlarıdır.

    --spoiler--
    Forbes dergisine göre, dünyanın ikinci en zengin insanı Meksikalı Carlos Slim'dir.*
    Slim, servetini kendi kazanmadı. Meksika telekom şirketini, rekabet ortamı yaratmadan özelleştirerek onu Meksika hükümeti zengin etti. Telekom şirketini ele geçirdikten sonra Slim tarifelere Meksika gibi yoksul bir ülkede aşırı sayılabilecek oranlarda zam yaptı.
    Bunlar size bir şey hatırlatıyor mu?
    Piyasayı serbestleştirmeden telekom şirketi özelleştiren bir diğer ülke Türkiye'dir. Mimarı da AKP hükümeti.
    Rekabet ortamı yaratmadan telekom özelleştirmesi yapmak, devlet tekelinin yerine bir özel sektör şirketi ikame etmek, devlet eliyle trilyoner yaratmaktır.
    Rekabet ortamı yaratmak, tarifelerin mümkün olduğu kadar düşük, hizmetin kaliteli olması için değişik oyuncuların telekom hizmeti vermesini sağlamak demektir.
    Meksika hükümeti hiç olmazsa Meksika telekom şirketini bir Meksikalıya verdi. Kasım 2005'te özelleştirilen Türk Telekom'un yüzde 55 hissesinin alıcısı Suudi-Lübnan ortaklığı Oger Telecoms'du.

    Kapitalistlerin çıkarını korumak!
    AKP hükümetini esas bu ve buna benzer hareketlerinden dolayı değerlendirmek ve hakkında hüküm vermek lazım. Ama fikir önderlerinin çoğu ekonomik konuları anlamaktan uzaktır. Onun için AKP ile ilgili tartışma laiklik/dincilik gibi konulara münhasır kalmakta, ekonomik alanda doğrudan yapılan sapmalar gözden uzak kalmaktadır.
    Her kapitalistin rüyası rekabeti ortadan kaldırıp tekel kurmaktır. istenen fiyatı belirleme avantajı en iyi tekel durumunda elde edilir.
    Ama hükümetin görevi kapitalistlerin değil, tüketicilerin çıkarlarını korumaktır.
    O zaman AKP hükümeti Suudi/Lübnan ortaklığına tekel ortamını neden hazırlamış olabilir?
    Diyeceksiniz ki "Ne dırdır edip duruyorsun, Telekom özelleştirilmesi şeffaf bir biçimde herkesin gözleri önünde televizyonda yapıldı."
    Doğrudur. Açık artırma yapıldı. En çok parayı ödeyen kazandı. Ama ne özelleştirilmeden önce ne de sonra telekom sektörü liberalleştirilmedi. Rekabet yaratılmadı. Küçük operatörlere hayat hakkı tanınmadı. Kablo gibi alternatif telekom araçları devlet elinde öldürüldü. Sektörü düzenlemek üzere kurulan Telekomünikasyon Kurumu görevini yapabilme gücünden mahrum bırakıldı.

    Tüketicinin aleyhine bir durum
    Bütün bunların sonucunda da tüketiciler telekom hizmetlerinde vermeleri gerekenden çok ücret ödüyorlar. Aldıkları hizmetin kalitesi ve sürati düşük. Özelleştirmeyi kazanan şirket de vaat ettiği kadar yatırım yapmadı.
    Rekabetin mantığı rekabeti ortadan kaldırmaktır. Ama bu mantık kapitalistler için geçerlidir. Devletler için değil.
    Telekomda tüketicinin açıkça aleyhine olan, Avrupa Birliği prensiplerine aykırı olan bu durumun sürdürülmesinin nedeni ne olabilir?
    Bu ve yarınki yazımda hatırlatacağım bazı başka soruları sorup cevaplandıracak kurum kaldı mı Türkiye'de, basından başka?
    * 1) Warren Buffet (spekülatör), 62 milyar dolar, 2) Carlos Slim Helu, 60 milyar dolar, 3) Bill Gates (Microsoft), 58 milyar dolar.
    --spoiler--

    4 nisan 2008 tarihli mmiliyet gazetesi Metin Münirin köşesinden alıntı
    2 ...
  3. ayyıldız altında sürgün

    1.
  4. Nazi döneminde ülkelerinde çalışma ve yaşama şansları ellerinden alınınca Türkiye'ye sığınan bilim ve sanat insanlarının yaşadıklarının, tanık ve resmi belgelerin eşliğinde anlatıldığı ve Türkiye Araştırmalar Merkezi Vakfı Direktörü Prof. Dr. Faruk Şen tarafından derlenen kitaptır.

    --spoiler--
    faruk şen "Bu olay, Türkiye Cumhuriyeti tarihimizin büyük bir yüz akıdır. Almanya'da bu durum yaşanırken bu bilim adamlarına kimse sahip çıkmadı. Tek sahip çıkan Türkiye Cumhuriyeti'dir" dedi. Söz konusu sürgün yıllarında Türkiye'ye 400'e yakın Alman bilim insanının gelerek, üniversitelerde ders verdiklerini kaydeden Prof. Dr. Şen, henüz 10 yaşında olan Türkiye Cumhuriyeti'nin Alman bilim adamlarına üniversitelerinde kucak açtığını, kendilerine vatandaşlarının 4 misli ödeme yaptığını, bu bilim adamlarının da Türk akademik hayatına büyük katkılar sağladıklarını dile getirdi. Alman nasyonal sosyalist hükümeti tarafından görevli olarak Türkiye'ye gönderilen Scurla'nın Türkiye'de sürgündeki Alman bilim adamlarının hayatlarını incelediğini, raporun amacının Türkiye hükümetini geri gönderilmeleri yönünde uyarmak olduğunu anlatan Prof. Dr. Şen, kitapta yer verilen Scurla'nın teklifine karşı Türkiye'nin "hayır" demesini onur verici olarak niteledi. Kitapta adı geçen 315 öğretim üyesinin 1953 yılına kadar ülkelerine geri
    döndüklerini anlatan Prof. Dr. Şen, bunların içinde Ernst Reuter'ın Türkiye’de şehircilik konusuna, Fritz Neumark'ın Türk maliyesine, Ernst Hirsch'in Türk hukuk düzenine katkıları bulunduğunu söyledi
    --spoiler--
    3 nisan 2008 milliyet gazetesi.
    0 ...
  5. zirvalama git cay koy

    1.
  6. babanin oglu filmindeki repliklerden birisidir. mapustaki aga ile sucsuz yere mahkum olan cuneyt arkin arasında gecmektedir.

    karısının kötü yola düştügünü ögrenen koğuş agası onunla dalga gecer. o ana kadar dayak yiyen cuneyt baba bir anda "susun!" diye bagırır ve sozkonusu diyalog yasanır. cuneyt baba bu diyalog sonrasi agaya bir temiz döver ardından agalıgı da üzerine alır.

    koguş ağası: zırvalama git cay koy
    cuney arkin: çalışmıyorum, grevdeyim.
    0 ...
  7. fenerbahçe şampiyon olmuştur

    1.
  8. hıncal uluc'un turkcell super ligi 2007-2008 sezonu sampiyonunu şimdiden belirledigi, fenerbahce hakkında yine komplo teorileri ortaya attığı (ki bunların komplo teoriden öte gercekler oldugunu tum futbolseverler biliyor) yazısıdır.

    --spoiler--
    90 Dakika'da Mehmet Yılmaz "Hıncal Ağabeye katılmıyorum" dedi. "Ben Milliyet Genel Yayın Müdürüyken, üzerimde Fener forması ile maça giderdim, ama spor sayfalarım, yöneticilerim, yazarlarım, muhabirlerim tamamen özgürdü.."

    Acaba öyle miydi Mehmet?..
    Senin tamamen hoşgörülü olman, en ufak baskı imasında dahi bulunmaman, onların özgür olmasını sağlamaya yetti mi?.

    Bunca yıllık deneyimlerin, sana oto sansürü öğretmiştir, mutlak..
    Senin yanına bile yaklaşmamış, elini bile sıkmamış genç bir Fenerbahçe muhabiri, Genel Yayın Müdürünü Fener forması ile maça gidecek bir fanatik olarak görür ve tanırsa acaba "27 yıla kadar hapsi istenen Nihat Özdemir'in Fenerbahçe'de asbaşkan olması camiada hoş karşılanmıyor" diye haber yapabilir mi?. Spor müdürü o haberi manşete taşıyabilir mi?.
    Günümüzde işsiz gazeteci kol gezerken, boşalan bir yer için en az "10 aday" beklerken, gazetecilik okulları her yıl yüzlerce mezun verirken, insanlar en azından bilinç altında "Ne olur ne olmaz" önlemi almazlar mı?.
    Haluk Ulusoy Federasyonu'nu Aziz Yıldırım'ın yıktığı biliniyor, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ı da yanına alarak ve hatta Galatasaray Başkanı Özhan Canaydın'ı kuklaya çevirip kullanarak.

    Şimdi bu Yıldırım Federasyonu, Gözlemciler ve Temsilciler Komitesi Başkanlığı'na daha düne kadar Yıldırım'ın maaşlı Fener Meneceri, babadan Fanatik Fenerli Kemal Dinçer'i getirirse, onun seçip atadığı gözlemci kardeşim hayli yağlı bir kapıyı kapatmayı, hafta sonların ek getirisini kaybetmeyi ülkenin bu ekonomik krizinde riski göze alır mı?.
    Kafasında, Aziz Yıldırım'ın kurduğu, Şekip Mosturoğlu'nun şekillendirdiği federasyonda, gözlemcileri atayan kurulun başına Fener'in maaşlı menecerinin getirilmesini yorumlamaz mı?.

    "Neme lazım" demez mi?..
    Lugano'nun sahada beş dakika söverek, ağzından salyalar saçarak hakem kovaladığını görmez, ceza almasını önlersin. Saraçoğlu seyircisinin Servet'e ağız dolusu koro küfrü ettiğini duymazsın, ama tam da "Galatasaray'ın fikstür avantajı var" denilen günlerde, bir Ankara deplasmanında 30 saniye süren bir koroyu anında duyup rapor eder, Ali Sami Yen'i kapatırsın.. Kemal Dinçer'in ruhu bile duymaz.. Kraldan fazla kralcı sen, maç almaya devam edersin.

    Fatih Altaylı televizyonda "Kemal arkadaşım. Tertemiz bir pırlantadır, ama ben bir Galatasaraylıysam, Kemal on Fenerlidir" dedi.. "Şimdi bu komitenin başına ben getirilseydim, medya neler yapmaz, Aziz Yıldırım neler etmezdi" diye sordu. Çıt yok!..

    Çünkü, Kemal Dinçer olunca, Kutsal ittifak susar. Seyrantepe ile kuyruğu sıkışmış Galatasaray, Hazreti isa'ya döner, öteki yanağını da uzatır, bir daha vursunlar diye..
    Fener kalecisi Volkan'ın altı maç cezası dörde indi ve Beşiktaş maçında sahada olması sağlandı. indirme sebebi tahrik. Kim tahrik eden?. Lincoln tabii. Olaylar öyle başladı. Civarda başkası da yoktu. Peki ayni Lincoln'un suç işlemediğine ayni ceza kurulu karar vermedi mi?. Lincoln'un suçu yoksa, Volkan'ı tahrik edip cezasını indiren kim?.. Ceza ve Tahkim Kurulları mı?.

    Beşiktaş için de durum farklı değil..
    Colin Kazım'ın ayni anda yaptığı hem de iki penaltıyı "En iyi" denen hakem ve yardımcısı göremiyorsa, Fener iki puan kaybından kurtulurken, Beşiktaş sıfır puanla yarıştan uzaklaşıyorsa, daha ne?..

    Tabii hatalar olacak.. Ama ligin kaderi olacak hatalar hem de bu en kritik haftalarda arka arkaya hep Fener lehine oluyorsa, safoşluğun da alemi yok..

    Kaldı ki..
    Fener zaten şu anda ligin en iyi takımı.. Gole çok yakın yıldızları sayesinde kötü oynadığı maçları bile kazanabiliyor.
    Beşiktaş kötü yönetim içinde çürüyor. Del Bosque'ye servet kaptıranlar, üç otuz para alacağını ödeyemedikleri Rico'yu en kritik maç öncesi kadro dışı bırakıp takımı ve puanları satma pahasına, paçalarını kurtarmaya bakıyorlar ve hâlâ o kulübün başında kalıyorlar. Bunlar mı şampiyon olacak?. Güldürmeyin beni..
    Galatasaray Kalli ve ona seyirci kalan ve de hatta arkasında durmakta ısrar eden Adnan Polat tarafından darmadağın edildi. Kongre bu Polat'ı mükafaten bir de başkanlığa getirdi. Bu Kalli ve bu Ahmet Akçan'la Galatasaray seneye Avrupa'da oynama hakkını kazanırsa, Eyüp Sultan'da 50 koyun kessinler..

    Yani..
    Nerden baksanız iş bitmiştir. Ne sahada, ne masa başında Fener'in eline su dökme imkânı yoktur.
    Bundan sonra lig, kim ikinci olup Şampiyonlar Ligi'ne, kim üçüncülükte UEFA'ya gidecek onun için oynanacaktır.
    Şampiyonlar Ligi adayım ve arzum, Sivas.. UEFA'ya da Beşiktaş ile Galatasaray'dan hangisi daha az dökülürse o gider.. Aslında Ertuğrul Sağlam, Kalli'den kat kat sağlam ama, onun da elindeki malzeme yetersiz.
    --spoiler--
    3 nisan 2008 tarihli sabah gazetesinden alıntıdır.
    1 ...
  9. 5 mart 2003 beşiktaş gençlerbirliği kupa maçı

    1.
  10. 2002 - 2003 sezonu federasyon kupası ceyrek final macında beşiktaş ile gençlerbirliği takımalrı arasında oynana maçtır. normal süresi 3-3 biten mac, uzatma dakikalarında veysel cihan'ın attıgı kafa golüyle gençlerbirliği lehine 4-3 bitmiştir.

    maç sonrası yapılan yorumlar bir hayli ilginç idi. erman toroğlu "gençlerbirliği defansını sayıyorum 10 kişi, ortasahayı sayıyorum 10 kişi, forvet hattını sayıyorum 8 kişi, e futbol takımı 11 kişi degil mi?" diyerek gençlerbirliğinin oyun stratejisini ve ersun yanal'ı taktir etmiştir.

    diğer ilginç olay ise maç sırasında ilhan mansız gençlerbirliği kalesine 4 sut çekmiş ve 3 ü gol olurken, son şutu maçın normal süresi biterken gerçekleşmiş ancak kaleci tarafından kurtarılmıştır.
    2 ...
  11. mikhael kosses

    1.
  12. malkocoglu mehmet bey

    ?.
  13. --spoiler--
    Malkoç Bey'in oğludur. Rumeli'nin fethinde babası Malkoç Bey ile beraber görev yaptığı düşünülmektedir. Türbesi Gebze'de olup 1385 yılında vefat ettiği bilinmektedir. Türbesi babası tarafından yapılmıştır. Genç yaşta babasından evvel vefat etmiş olup çocuklarının olmadığı düşünülmektedir.
    --spoiler--

    vikipedi
    0 ...
  14. malkocoglu mustafa bey

    ?.
  15. on odemeli su kullanma sistemi

    ?.
  16. "kontörlü su" olarak da adlandırabilecegimiz, hayatımıza yeni giren sistemlerden birisidir. nasıl cep telefonunda kontörlü olarak konusabiliyorsak, evlerin su ihtiyacı da manyetik özellikteki su kartlarına belediyenin ilgili mekanlarından kontör yüklenip ev ya da işyerindeki su sayaçlarına su kartının okutularak sayaca kontör yüklenmesine dayanmaktadır.
    0 ...
  17. camiye bedava olan su okullara da bedava olmalı

    ?.
  18. Eğitim iş konya şubesi başkanı'nın okulların ön ödemeli su kullanma sistemine geçmesiyle beraber yeterli maddi imkanı olmayan okulların sıkıntısını ifade etmek için söylediği sözlerdir.

    --spoiler--
    Konya Büyükşehir Belediyesi'nin kararıyla, kentteki okulların büyük bölümünde "kontörlü" olarak adlandırılan "ön ödemeli su kullanma sistemi"ne geçildi. Bu sisteme göre, okullar parası ne kadarsa gidip o kadarlık su alıyor ve kullanıyor. Eğer parası yoksa, susuzluğa mahkûm oluyor. Ödenek sıkıntısı nedeniyle sürekli feryat eden, temizlikten yakıta, spor malzemesinden A4 dosya kağıdına kadar her şey için velilerden para toplamak zorunda kalan okullar, paraları olmadığı için çoğu kez susuz kalıyor. Okul yönetimleri, her zaman su alabilmek için ellerinde kaynak olmadığını vurgularken, öğretmenler ilkel koşullarda ders işlemeye ve öğrencilerin de kendilerinin de sağlığının tehlikede olmasına tepkili. Veliler ise çocukları için endişelenirken, belediyenin uygulamaya son vermesini istiyor.

    Eğitim-iş Konya Şubesi Başkanı Veli Demir okulların tamamına yakınında aynı uygulamanın söz konusu olduğunun, para bulamayan okulların su alamadığının ve zor koşullarda ders yapıldığını ifade etti. Demir, temizliğin ana maddesinin su olduğunu ancak belediye yüzünden Konya'daki okulların sudan mahrum kaldığını belirterek, "Nasıl ki camilere bedava su veriyorlar, okullarda da su tamamen ücretsiz olmalı" diye konuştu. Demir, Konya Belediyesi'nin kentin birçok yerine gereksiz fıskiyeler, çeşmeler yaptırdığını ama okullara su vermediğini ifade ederek, "Sanki Sahra Çölü'ndeyiz. Su kesintileri böyle devam ederse, sağlık sorunları başlayacak hatta salgın hastalıklar bile görülebilecek" dedi.
    --spoiler--
    02.04.2008 tarihli sabah gazetesi
    1 ...
  19. glukoz 6 fosfat dehidrogenaz

    3.
  20. glukoz 6 fosfat + nadp --> 6 fosfo glukonolakton + nadph + h seklindeki reaksiyonu katalizleyen oksidoredüktaz sınıfından bir enzimdir.
    0 ...
  21. turkiye nin olmadik zamanlarda krize girmesi

    ?.
  22. ülkemizin krizsiz gecirmesi gereken, düzlüğe çıkacagı yahut problemlerini çözmesine yakın olmadık bir krize girerek tekrar geriye düşmesidir.

    ikinci dünya savasi bitiminden sonra düzlüğe cıkacagı ve ekonomik kalkınmaya baslayacagı zamanda olmadık bir hamleyle tek partili hayattan çok partili hayata gecmiş ve ardından demokrat parti iktidarıyla beraber amerikan mandası gelmiştir.

    kıbrıs sorununu çözmek ve enflasyon ile ugrasmak isteyen demokrat parti kendini ihtilal ortasında buldu. (burada demokrat partinin eksi ya da artılarını tartısmıyoruz, bu noktalar belirli baslıklarda yeterince tartısılmıs halen de tartısılıyor!!)

    ismet inönü, ihtilal sonrası başa geldikten sonra kıbrıs ve turkiye'nin dünya siyaseti üzerindeki yeriyle ilgili yeni açılımlar yapacakken yerini suleyman demirel'e ve adalet partisine bıraktı.

    chp-msp koalisyonu iktidardayken kıbrıs harekatını gerçekleştirmiş ve ekonomik çözüm arayıslarındayken kendini bir anda yurtdışı kaynaklı ekonomik ve askeri kriz içersinde buldu.

    bunlar sadece komplo teorisi mi yoksa dünya üzerinde oynan satrans oyunun birer hamlesi mi oldugunu hala yasadıgımız toplum üzerinde görmekteyiz.
    0 ...
  23. milan jovanovic

    1.
  24. lalo schifrin

    1.
  25. ennio morricone, john williams,henry mancini gibi ozellikle 70 li yillarda bircok film müziğine imza atan müzisyendir.

    soundtracklerini yaptıgı filmlerden bazıları;
    (bkz: bullitt)
    (bkz: enter the dragon)
    2 ...
  26. beşiktaş ın 2008 2009 sezonu hazırlıkları

    1.
  27. 2007 2008 sezonunu iyi bir şekilde bitiremeyecegi anlaşılan beşiktaş JK'nin şimdiden transfer çalışmalarına baslamasıdır. gelecek sene beşiktaş'da forma giymek istemeyen oyuncular da şimdiden kulüp bakmaya başladı.

    1 nisan 2008 tarihli milliyet gazetesi internet sayfasındaki bir habere göre;

    --spoiler--
    Büyük umutlarla geldiği Beşiktaşta beklediği havayı bulamayan eduardo Cisse sezon sonunda takımdan ayrılmak istiyor. Fransız oyuncunun başta Marsilya olmak üzere Paris Saint Germain ile flört ettiği ve menajeri vasıtasıyla cazip teklifler aldığı öğrenildi.

    istenilen performansı bir türlü sergileyemeyen ve sakatlığı nedeniyle de eski gücünden uzak olan Cisse'nin, genel sekreter Kenan Öner ve asbaşkan Ertunç Soğancıoğlu'yla görüşmek için randevu istediği belirtildi. Cisse, sezon sonunda ayrılmak için bonservis ücretinin belirlenmesini talep edecek.

    Beşiktaş'ta mutlu olduğunu, taraftarla bir sorununun bulunmadığını belirten Cisse, "Takım içinde sorun yaşamıyorum. Buradaki ilgi ailemi ve beni de sevindiriyor. Ancak, menajerimden gelen teklife de sevinmediğimi söyleyemem. Beşiktaş'ın menfaatleri için uygun bir transferse bunu yaparım. Seve seve ülkeme giderim. Beşiktaş'tan aldığım parayı hakedememenin üzüntüsünü yaşıyorum" diye konuştu.
    --spoiler--

    yine aynı gazetedeki daha önceki haberlere göre de ricardinho ve rogerio da silva bobo da cazip transfer teklifleri aldıklarından sezon sonunun gelmesini bekliyorlar.

    ricardinho, brezilyalı futbol kulüplerinden teklif aldıgından bırakın besiktaşta oynamayı, bir an önce terketmek için elinden geleni yapmaktadır.

    keza bobo da yurtdışı özellikle fransa kulüplerindne gelen transfer teklifleri yüzünden sırf sezon sonuna sakat girmemek için kırmızı kart görecek kadar dikkatsizdir. bu kendisi için oynamamanın en emin yoludur. dikkat edilirse sezonun 2. yarsıdan beri beşiktaş'da kendini göstermemektedir.

    (#3213376)nolu entry'mde de bahsettiğim gibi matias emilio delgado sezon sonu ayrılmak isteyen futbolculardan birisidir. ancak tilki misali belli etmemektedir.
    1 ...
  28. chelsea yi galatasaray taraftarinin karsilamasi

    1.
  29. turkiye nin bir milli teoriye sahip olmamasi

    ?.
  30. turkiye'nin kendi politikasını belirlemesini saglayacak, bilimsel verilerle desteklenmiş, yön gösterici herhangi bir milli teoriye sahip olamamasıdır.

    otto von bismarck, vakti zamanında alman imparatorlugu için bir milli teori geliştirmiştir. wilhelm i bütün politik iç ve dış meseleleri bismark ve helmuth von moltke'ye bırakmıştır. bu serbestide bismark, almanyanın düşmanı olan fransa ve rusya ile ilgili siyasi teoriler geliştirmiştir. almanyaya her iki düşmanın aynı anda saldıramaması üzerine odaklanmıştır. aksi taktirde güç bölünecek ve almanya direnç gösteremeyecektir.

    amerikaya ait bir domino teorisi vardır ve her zaman gecerliliğini korur. politik hamlelerinde etkilidir.

    keza rusya su an dünyanın enerji devi olma konsuunda bir teori geliştirmiş ve ipleri eline alana kadar da geliştirmeye ve sürdürmeye devam etmektedir.
    1 ...
  31. biyokimyaci

    1.
  32. biyokimyager

    1.
  33. biyokimya dalıyla ugrasan, bu dalda uzmanlıgı olan kimse.

    edit: (bkz: insanlar ikiye ayrilir)
    0 ...
  34. pernod ricard sa nin vin spirit i satin almasi

    ?.
  35. Fransız likör üreticisi Pernod Ricard SA, dünyaca ünlü isveçli votka markası Absolut Vodka’nın üreticisi vin spirit firmasını, girdiği özelleştirme ihalesinde 8.89 milyar dolara (5.63 milyar euro) satın aldı.
    0 ...
  36. pernod ricard sa

    1.
  37. ünlü viski markası Chivas Regal ile Mumm şampanyası gibi tanınmış markaların sahibi, Fransız likör üreticisi şirkettir.
    0 ...
  38. 9 milyon euro

    1.
  39. beşiktaşın Vicentel del Bosque ve yardımcılarına ödediği tazminat ücretidir.

    yaklaşık 18 milyon ytl etmektedir. basında yer alan haberlere göre bu ücretle dünyanın önemli futbol kulüplerinde oynamış oyuncuları transfer edebilirdik.

    beşiktaş cola turka su an antremanlarını boykot etmezdi.

    beşiktaşın su an ki borcunun artık nasıl olustugunu biliyoruz.
    0 ...
  40. hatun kaldirma teknigi olarak popomundo

    ?.
  41. sanal ortamdan ahtun kaldırma yöntemlerinden birisidir. yöntem cok basittir, genclerin hatta ortayasın tutku derecesinde baglandıgı, üstüne para yatırdıgı sanal alemin popüler multioyunlardan birisi olan popomundoya girmekle başlar.

    secilen karakter mumkun oldugu derecede kzı tavlama teknikelriyle donanmış oalrak popomundo aleminde dolaşmaya baslar. olay artık kullanıcının abazanlıgına pardon(!) hatuna karşı ilgisine ve tavlama tekniklerine kalmıştır.
    0 ...
  42. laik sistem vs dindar partiler

    ?.
  43. bbc kehanetlerinde de gecen ülkemizde her daim yasanan en büyük içsavaş yahut manevi hesaplaşmadır.

    cumhuriyetin kuruldugu ilk gunlerdne bu yana ülkemizde görülmektedir. atatürk döneminde çok partili hayata gecememizin sebepleri arasında yer alır.
    1 ...
  44. bbc nin kehanetleri

    1.
  45. Anayasa Mahkemesi'nin AKP'yi kapatma davasını kabul etmesi sonrası BBC'nin sürec sırasında ve sonrasında duyurduları öngörüleridir.
    --spoiler--
    1) Türkiye'de siyasi gündemi felce uğratacağını ve büyük bir olasılıkla yabancı sermayenin çıkışını tetikleyeceği

    2) Dava, Türkiye'nin laik sistemi ile dindar Müslümanların partisi AK Partisi arasındaki muharebeyi yeniden canlandırıyor

    3) iddianamenin odaklandığı başlıca konu olan türban reformunun Türkiye'de sıcak tartışmalara neden olduğunu belirterek; Sürecin, Türkiye’de siyasi gündemi felce uğratacağını ve büyük bir olasılıkla yabancı sermayenin çıkışını tetikleyeceğini öne sürdü.

    4) AB, dava ile ilgili kaygılarını dile getirdi ve bunun Türkiye’nin üyelik hedefini tehlikeye atabileceğini söyledi
    --spoiler--
    milliyet gazetesi

    içimizdeki irlandalıların da ortaya cıkacagı sürecte basının her zaman yaptıgı gibi dısarıya karşı elimizi zayıflatan mübalagalarının etkisinin olup olmayacagını ilerde görecegiz. ancak kıyamet günü gibi yansıtılması pek hoş degildir. ülkemizde bircok parti kapatıldı bu ne ilk ne de sondur.
    1 ...
  46. ege universitesi biyokimya bolumu

    1.
  47. ege universitesi fen fakultesi bunyesinde 1997 yılında kurulan bölüm. kimya bölümü branşlarından biriyken prof dr azmi telefoncu önderliğinde biyokimya akademisyenleri ayrılarak türiye'nin ilk ve tek dort yıllık biyokimya bolumu açılmıştır.

    ancak kimi kurumlarca tanınmaması nedeniyle mezun ogrenciler iş bulma sorunu cekmektedir. örnegin yök tarafından bölüm olarak tanınmaktayken tusa kimya ve biyoloji ögrencileri gibi girememektedirler.
    2 ...
  48. pornostarlara ait basliklari dolduran yazar

    1.
  49. ukte doldurarak hem sozluge hem kendisine hayırlı bir iş yaptıgını düşünen yazardır. ancak doldurdugu uktelerin arka arkaya pornostarlara ait olması okuyan yazarları da garip bir şüpheye iter.

    (bkz: uzaktan yakından alakam yok).
    1 ...
  50. alexis texas

    1.
  51. amiral nelson

    1.
  52. daha fazla entry yükleniyor...
    © 2025 uludağ sözlük