Ilk defa dün tv8'deki programını izledim. Cevizli mısır ekmeği yapıyordu. Borcamı yağladı elleriyle ve o ellerini yıkamadan pek çok şeye dokundu. En son fırına koydu ve ellerini önündeki beze sildi. Tüm bu olay örgüsünü iğrenerek izledim. Ne pis adam lan.
Galatasaraylıyım. ama kusura bakılmasın kimse kimseye maç zamanları hariç takımına göre muamele etmiyor. Her takımdan, her sınıftan, her arkadaş grubundan, her şehirden, her dinden, genellersek her topluluktan şerefsizi de çıkar iti de kopuğu da. O yüzden böyle "biz xxx'iz o yüzden aslanız kaplanız adamın dibiyiz" gibi lafları saçma bir genelleme buluyorum. Kimse var olduğu grup sayesinde adam olmuyor. Adamlık bireysel bir olgudur.
1 senedir o kadar baskı ve stres içindeyim ki ergen gibi yüzümde sivilce çıkmaya başladı. Bazılarının izi kaldı. Saçlarım aşırı dökülmeye başladı. Azaldıkça azaldı.
Zaten azıcık olan özgüvenim neredeyse tamamen bitti. En ufak bir şey için bile devamlı endişe eder oldum. Kendimi hep taşlıyorum. Bir şeyi tam yapabileceğime, başarabileceğime asla inanmıyorum, kendimi inandırabileceğime bile inanmıyorum.
1 sene içinde hayatımdaki ivmeler hep aşağıyı gösterdi. Bazen çok konuştum, her şeyi anlattım -sözde-. Yine de kimse ne anlamda ne kadar kötü olduğumu bilmiyor. Bilmeyecekler, anlatmaya çalışsam da dinlemeyecekler, dinleseler de tam anlamıyla umursamayacaklar, geçiştirmelik şeyler söyleyecekler.
Ihtiyacım olan kimse yok. Ihtiyacım olan sadece biraz özgüven ve cesaret...
salt aşk dizilerinden farklıdır ve uyarlama olması bu özelliğini değiştirmez. Türk ekranlarında benzeri olmadığı için şimdilik tutmuş gibi görünüyor. Uyarlama olması "yabancı hayranları"na batmıştır. Her dizinin/programın özgün olması gerekmez. Telif hakları ödenerek uyarlama yapılabilir ve bu sadece bizde yapılan, ilk olan bir şey de değildir. Yapılmışlardan iyi olmasına bakmak yerine "kötü bir uyarlama" olmasına takılmak buluttan nem kapanların işidir.
Yazıma başlamadan önce tüm sevdiklerimden ve beni sevenlerden özür dilemek istiyorum.
Bazı zamanlar buraya gelip ne kadar da yalnız olduğumu yazmak geçiyor aklımdan. Sonra en yakın arkadaşım ve sevgilim aklıma geliyor, yazmaktan vazgeçiyorum. Üzülürler, bana darılırlar diye. Evet, belki nicel anlamda yalnız değilim ama duygusal olarak da tam, tamamlanmış hissetmiyorum.
Tahammül duvarımın katmanları ozon tabakası gibi inceldi de inceldi. En ufak bir olayda aşırı tepki veriyorum. Zaten ya çok sessizim ya da bağırıyorum. Bazen de sessiz bağırıyorum: Duyun beni! Görün beni! Duyumsayın beni! Anlayın beni!
Yok gibiyim. Hiç var olmamış gibiyim. "Kaybettim ben galiba ya."
Yine de varlıklarıyla kalbimin bir köşesinde benimle olan sevgili Elif'e ve Hakan'a her şey için çok teşekkür ederim.
bölücülerin kendine güveninin artmasına, seslerinin daha çok çıkmasına, koltuklarını kabartmasına neden olmuş türk'tür.
Yazıklar olsun. Akp gitsin de ne olursa olsun düşüncesiyle kundaktaki bebeğinden mezardaki atasına kadar ihanet etmiştir. Yıllarca yakıp yıkan, evlatlarını şehit eden kanı bozukların göz boyamasıyla tufaya düştüler. Ne yazık!
Mobil anadolu lisesi'nden 12.15'te sınavdan çıktıktan sonra 14.30'daki sınava gazi üniversitesi'ne gideceğim. Diğerleri de ebesinin nikahında........ 1 tane olsun yakın okul çıkmamış.
Sırf sevgilim olsun diye bir ilişkiye başlarsanız tabii böylesi zor gelir. Sevgililikten anlaşılanın öpüşeyim koklaşayım her dakika bi' naneler yiyor mu diye kontrol edeyim olan kendine mi yoksa karşındakine mi güvensiz olduğu belli olmayan insanlar için böyle bir ilişkiye başlamaları kesinlikle tavsiye edilmez tarafımdan.
Kızılay şubesindeki Hürrem Berçin isimli matematik öğretmenleri çok iyidir. Bir de fizik öğretmenleri var, Memduh Ergün. Genç olmasına rağmen, çoğu fizikçiye taş çıkarır konu anlatımında.
Ilgisiz rehberlikleri ve dandik bir etüt sistemleri var. Onun dışında, denemeleri ve yayınları genel olarak zor ama kalitelidir. Tekyıldız yayınları da kendilerine ait imiş. Girişte de yavşak bir güvenlik görevlileri var.
limonlusunu çiğnediğinizde ağzınızda saatlerce tadı kalması muhtemel sakız. Sanki damağıma limon kabuğu yapıştırmışım gibi ne yesem/içsem tadı geliyor.