kilo batra kelimesini gördüğümde bu ne demek acaba diye 5 dakika düşündüm, google hazretlerine sormak üzereydim bir an, düşün yani konuya o kadar uzağım.
raftaki yağların göze 5 i 1 yerde gibi görünmesi, peynirlerin dolapta pırlanta gibi parlaması, salamların, sucukların adana burması gibi durması, mağaza müdürünün finans uzmanı gibi şeklinin olması durumu.
paranoyak olduk iyice, bim'e girerken kendimi döviz bürosuna giriyor gibi hissediyorum, alışverişten sonra kasiyerin söyleyeceği rakamı tahmin ederken tüm matematik bilgimi kullanma durumunda hissediyorum, zekam mı gelişiyor ne?
önceden 50tl yi bozdurduğunda bir süre seni maddi olarak idare ederken şimdi 5tl gibi bir anda cebinden çıkması ve ardından hiçbir haberin gelmemesi, yok olması durumu. ne büyük bir rakamdı 50tl, şimdi adı bile yok, bir var bir yok.
doğrudur, ilk 6 ay anne sütü alamamıştır, besin eksikliği ile büyümüş, tuvalet eğitimi noksan kişiliktir. sakin olunması gerekir, doğasında kendi haline bırakmak lazımdır.
bir aylık geçim derdi serüvenine ay başı -5000TL ile başlıyoruz. kira, doğalgaz, elektirik, su, yakıt, aidat, mutfak masrafı vs. maaş zaten belirli, nasıl hesap etmeyelim, parkeleri mi kemirelim, artık devir hesap devri, fanteziye gerek yok.
yine geliyor gelmekte olan. trendyoldan indirim kovalar gibi akaryakıtta da indirim kovalayacağız artık. fiyatlar düşer diye 1 aydır yakıt almıyorum, arabaya binmiyorum, toplu taşımaya devam, yoksa biz bu sayede gerçekten tasarruf mu yapıyoruz fikrine yakınlaşmıyor değilim hani.
mazot daha da düşer mi sorusuyla beklemede kalıp mazot almamak, dolayısıyla arabaya binmemek. gülmeyelim, arabam 70 litre mazot alıyor, 23 liradan alsaydım 1610 tl, 15 tl'ye düşerse 1050 tl, arada 560 lira fark var, kafamda deli sorular, bisikletle ulaşıma devam, hava soğuk; ama gerçekten tasarruf yaptık ya.
yalan değil, bazen gerçekten kafa karışıyor, mesela mola yerinde aynı firmanın birkaç otobüsü yan yana olduğunda hangisi benim otobüsümdü diye kararsız olduğunuz olmuyor mu? bir tek ben miyim yani bu durumu yaşayan.