Beşiktaş çarşıda ikamet eden tam adı ''trabzonlu üniversiteliler derneği'' olan çok sıcak bir oluşum. Özellikle istanbulda okuyan trabzonlu öğrenciler için idael bir dernek.
bir de bu cuma(25 mayıs)üniversite rektörlerinin katılacağı akşam yemekleri varmış ilgililer için iletişimi sağlamak boynumuzun borcudur. http://www.facebook.com/events/235919966512052/
eğer ligin son haftasında fenerbahçe taraftarları şampiyonluk kutlayamazsa(gerçek anlamdaki kutlamadan bahsediyorum.) ligin 2 hafta kadar uzayacağını gösteren maçtır.
bugün garip bir kaç olayı yaşamamın sebebi
öncelikle zeytinburnundaki jetonmatiklerde gelişen olay;
akbilimi evde unutuğumdan kelli jeton almam lazım,bilenler bilir yanyana iki jetonmatik barındıran bu mekan günün her saati bir yoğunluk içinde neyse girdik sıraya bekliyoruz jetonmatiklerden bir tanesinin para yuttugu fark edildi.hemen orda bulunan özel güvenlik amca olay mahaline koştu,milletin önünde aleti yumruklamaya filan başladı.
bekleyenlerden biri:
+yaa abi yumruklamasana aleti senin gibi vursa herkes 10 gün dayanmaz o.
-eeıı...şeyy. ben evde çoçugada vuruyom böle hiç bozuldugunu görmedim.(hihihihi)
+!?!? hı
-yok canım yok şaka şaka.çoçuğa vurulurmu hiç.ama buna vurulur(bi yandan da yumruk atarak)
gavur icadı zaten
+?!!?
jetonumu aldım neyseki
fakat arkadaşımın gelmesinide beklemem lazım,dedim bari karşıya migrosa filan geçeyim hem bişeler alırım hem zaman geçer vs.
çıktım yaya köprüsüne tam metrobüslere inen merdivenlerin oralarda arkamda bir gülme sesi
gene bu metro güvenlikçilerinden biri:
-bakarmısın bi abi
ben:
+buyrun.(ne var ?)
-yav abi daha demin bi bayan geldi.aynen dedi ki bana tramvay nerden gider? ben ne dedim tahmin et abi
bende bi ses yok bu arada
-raydan gider dedim heheuahahea
ufak bir tebessüm ettim ayıp olmasın diye yürümeye devam ettim ama azimli güvenlikçi benle aynı hizada yürümeye başladı.susmadı tabi
-abi bunlar hep doğaçlama bende biliyomusun misal geçende bir kız geldi ''ya ben istanbul üniversitesine nasıl giderim?'' dedi.ben ne dedim abi tahmin et
+ne?
-ehehe önce liseyi hehaheuahea bitirmen lazım de ehauaheua
ufak bir tebessüm daha ettim gitmem gereken yere doğru manevra yaptım.
böylede kafa çalışanları içinde barındıran bir kurummuş.bunu gördüm.
''sfenk'in sorusu heron'un gözleri...'' başlıklı yazısı gazete ve mecmualarda son dönemde görebileceğiniz en iyi köşe yazısıdır.üslüp,vurgu,içerik ve akıcılık...
--spoiler--
heron'un gözlerine bak komutan; kerâmet sahipleri gibi cübbenin yenleri içinden garip sûretler gösteriyor bize. içimize kezzap damlıyor, çocuklarımız ikiye bölünmüş, ölümüne askercilik oynuyorlar, sen bakıyorsun, sadece bakıyorsun, hep bakıyorsun!
boşver önündeki terfi dosyalarını; heron'un gözlerine bakamıyorsan kapat gözlerini, kendi içine dön; rûhunun içine bak, kendi derinliğine gömül, vicdanını fiskele... say ki tâ be kıyâmet terfî ettin, terfî ettirdin, asker kişi dosyalarını masana yığıp "bunların kaderi ve hayatı benim elimde" diye gururlandırdın. en zengin, en güçlü, en cabbar sen ol. hükümetler titresin beş yıldızlı apoletlerinin önünde. karargâhına iliştirilmiş yarı muvazzaf gazeteciler, alnının her kırışığından farklı tehdit mesajları okusunlar; keyiflen şöyle, rahatla ama dalıp gitme sakın...
uzun yol şoförlerinin ara sıra başına geldiği gibi bakar görmezlerden olma; çimdikle kendini. bak, yaşta kuruları ıslatmayım derken neler olmuş neler?..
askerlerini, çocuklarını öldürüyorlar komutan; bana bakma, heron'un gözlerine bak, göreceksin! heron alımının ihâleye çıktığı güne lânet okumak neye yarar? heron'un vicdanı, aklı, kibri, inisiyatifi yok komutan; görmüyor, gösteriyor; hissetmiyor hissettiriyor bu kalpsiz müşir iğnesi!
biri bizi gözetliyor evi gibi seyrediyoruz demişti vaktiyle birisi -kimdi o sahi!- meğer doğruymuş be, bbg evi gibi seyretmişsiniz olup biteni yahu. biz de seyrediyoruz şimdi internet sitelerinde. sizin gibi derin bir vukuf fakat buzdan bir vicdanla değil ama, tâbir caizse kurbanın bıçağa baktığı gibi bakıyoruz; canımız acıyor, boğazımız düğümleniyor, yutkunamıyoruz bile.
mutlaka sahte görüntülerdir bunlar değil mi komutan? cia'nın, mossad'ın, alman ve ingiliz gizli istihbarat servislerinin belki de yüzüklerin efendisi filmindeki alçak büyücü sauron'un işidir; sizi karalamak, itibarınızı kırıp, o güzelim tabirle asimetrik psikolojik harekât yürütmek için uydurmuşlardır o hokus-pokus video kayıtlarını.
bakınız, ne güzel izah ettim netekim; bu görüntüler gerçek olamaz; gerçek olsa bizim erkân-ı harbiyemiz bir lâhza yerinde durmaz ki zaten. cehennemler kudursa, gökler çatlasa, sarsılmayan azmiyle çelik kal'aları eritir, yıldırımlar yaratır, kartallardan kanat ödünç alıp hışım gibi inmez mi pusudaki kuzularımıza yaklaşan alıcı kuşların tepelerine?
lâfa gelince nasıl gürlüyoruz değil mi komutan; edebiyatın bini bir para bizde...
evet evet, sahtedir o görüntüler, tarikatçi, cemaatçi, sorosçu takımı doları basıp yaptırmışlardır o görüntüleri sanal laboratuvarlarda. zaten hantepe'de bir karakolumuz hiç olmamıştır, o gece heron'un gözleri tepelerindeyken aşağıda üçer beşer avlanan çocuklarımız da hiç doğmamışlardır analarından; anaları taş mı doğurmuştur acaba o kuzuların yerine?
lânetle şunları komutan; yalandır de, psikolojik harekâttır de, dağ başlarındaki dandik karakollara yolladığın çocukların hukukuna da, darbe zanlısı devrelerini koruduğun kadar olsun sahip çık biraz. gürle be; bunlar iftiradır, kâğıt parçasıdır, borudur de...
bize yeni bir şey söyle komutan. bize bu işin içinde başka işler olduğunu söyle; bizi inandır, istersen kandır, hatta, "siz anlamazsınız, bu işler bildiğiniz gibi değil, her gördüğünüze inanmayın" de, inanmayalım...
geldin gidiyorsun fakat eyvah, üzerinde ağır kul hakkıyla gidiyorsun. olmadı, hiç olmadı. insan başlı, arslan gövdeli ebülhevl'in (sfenks) sualine sen de cevap veremedin. çekeceğin ceza, heron'un gözlerine bakmaktır bundan sonra; tâ be kıyâmet!
--spoiler--
--spoiler--
an itibariyle zekai pırıla:
-zaman kötü kolla eti.
demiştir.*
vedahi koyu bilalden:
-takip edelim şu cevahir eziğinide artis olmasın.zaten artizin ne işi varki pazarda, diyerek yardırmıştır.
(bkz: artiz ne arar la bazarda)
--spoiler--
ince ayrıntıların hafiften tebessüm ettirdiği dizidir. Şöyle ki;
--spoiler--
Kahvehanede geçen bir sahnede normal şartlarda iki bardak çayı aynı anda içen cevahir, kişilik bölünmesi yaşadığı bu bölümde dört çayı bir arada içmektedir.
--spoiler--